Güncelleme Tarihi:
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.
1 Mayıs'ı kutlamak için 1977 yılında Taksim'e çıkan emek ve özgürlük mücadelesinin öncülerini şükranla andığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bu karanlık katliamı tüm boyutlarıyla açığa çıkartmak, adalet mücadelesi veren bizlerin yaşamını kaybedenlerin ailelerine ve gelecek kuşaklara karşı temel sorumluluğudur." ifadesini kullandı.
Emeğin en kutsal değer ve emeğin haklarını korumak ve geliştirmenin insanlığa hizmet etmek olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bencilce ve kar hırsıyla emeğin haklarını budamaya çalışmak, insanlığı açlığa, yoksulluğa mahkum etmek, kanlı paralarla sefahat sürebileceğini sanmak ise tarihsel bir yanılgı olduğu kadar, Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Türkiye'yi 16 yıl boyunca yöneten zihniyet bu kötülüğün faili konumundadır."
Kılıçdaroğlu, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmesiyle emek mücadelesinin geriletildiğini savunarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Darbe girişiminin, TBMM'nin değerli üyelerinin parlamenter demokrasiden aldığı güçle ve halkımızın direnme hakkını kullanması yoluyla başarısız kılınmasının ardından 20 Temmuz'da ilan edilen OHAL sayesinde, temel haklar ve özgürlükler bilinçli olarak yok edilmiştir. 20 Temmuz OHAL darbesinin, başta kamu emekçilerimiz olmak üzere emekçi kesimler üzerinde yarattığı iş güvencesi tehdidi ve grev haklarını kısıtlanması bir özgürlük, adalet ve demokrasi sorunu olarak önümüzde durmaktadır."
- "İKTİDARIN POLİTİKALARININ SONUÇLARI"
Kılıçdaroğlu, örgütlenme sorunlarının yanı sıra on binlerce işçinin "iş cinayetleri"nde hayatını kaybetmesi, taşeronlaşmanın desteklenmesi, kamudaki taşeron işçilerin kadroya alınmalarında yaşanan adaletsizlik, yoksulluk ve gelir dağılımındaki eşitsizliğin mevcut iktidarın politikalarının sonuçları olduğunu iddia etti.
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Olumsuz bu tabloya karşın 24 Haziran 2018'de yapacağımız seçimler, demokrasiden, özgürlükten ve emeğin yüce değerinden yana olan tüm kesimlerin dayanışmasına sahne olacaktır. Adalete duyduğumuz susuzluk ve huzura duyduğumuz özlemin yaratacağı birliktelik güzel bir geleceğe kapı aralayacak; demokrasinin önündeki duvarı hep birlikte yıkmamızı sağlayacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle 'ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen' için bütün emekçileri ayağa kalkmaya çağırıyor, 1 Mayıs'ın huzur dolu bir Türkiye'ye vesile olmasını diliyorum. Emeğin, dayanışmanın, özgürlüğün, demokrasinin ve barışın bayrağını hep birlikte dalgalandıracağımız güzel günlerin yakın olduğuna duyduğum inançla diyorum ki 'Yaşasın 1 Mayıs'."