Güncelleme Tarihi:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, öğle saatlerinde beraberinde eşi ve parti kurmayları ile birlikte Gaziantep’e geldi. Özel uçakla kente gelen ve partililer tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, konvoy eşliğinde şehir turu yaptıktan sonra yaklaşık 25 bin kişinin toplandığı Demokrasi Meydanı’nda partililerine hitap etti.
KILIÇDAROĞLU’NA AYAKKABI ATAN ŞÜPHELİYE GÖZALTI
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, platformda konuştuğu sırada kalabalıktaki bir kişi tarafından ayakkabı attı. Kılıçdaroğlu’nun bacağına temas eden ayakkabılar, koruma polisleri tarafından platformdan alındı. Polisler tarafından ayakkabıyı attığı belirlenen 31 yaşındaki Mehmet Yıldız ise gözaltına alındı. Polis Merkezi’ne götürülen Yıldız’ın işsiz olduğu ve 8 ayrı suçtan sabıkası olduğu bildirildi.
HARAMİLERİN İKTİDARINI YIKACAĞIZ
Türkiye’nin Suriye politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, CHP İktidarında tüm komşularla barış içerisinde yaşanacağını ifade etti. Gaziantep’in tarım şehri olduğunu ancak üreticinin alın terinin karşılığını alamadığını savunan Kılıçdaroğlu, CHP’nin iktidara gelmesi durumunda devleti yönetemeyeceği iddialarını eleştirerek şunları söyledi:
"Gaziantep’ten söylüyorum, bütün Türkiye’deki çiftçiler duysun; CHP iktidarında çiftçi için mazotun litresi 1,5 lira olacaktır nokta. Emekli işine devam edince yüzde 15 sosyal güvenlik primi kesiliyor. Türkiye’deki esnaflar duysun CHP iktidarında esnafın emekli aylığından hiçbir kesinti yapılmayacaktır nokta. Diyorlar ki; ’CHP iktidara gelirse devleti yönetemez’, yahu böyle saçma şey olur mu? Devleti kuran parti niye yönetemesin. Devleti biz kurduk. Yine diyorlar ki; ’CHP iktidara geldiğinde yardımları kesecek?" Niye keselim. CHP iktidara geldiğinde yurttaşın aldığı yardım birken en az iki olacaktır. 30 Mart’ta bayram havasında kol kola omuz omuza sandığa gideceğiz ve haramilerin iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuracağız."
KONUŞMALAR MONTAJ DEĞİL, ANTEP KADAR GERÇEK
17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının ardından çıkan ses kayıtlarının montaj olduğunun savunulduğunu ancak çağrılarına rağmen Başbakan Erdoğan’ın bunun aksini ispatlayamadığını ifade eden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ’Hiçbirisi montaj değil. Antep ne kadar gerçekse bunlarda o kadar gerçek’ diyerek şöyle konuştu:
"Antep’in vicdanına sesleniyorum; ayın 30’unda sandığa gideceksiniz ya helale ya harama oy vereceksiniz. Helalden yana oy kullanacağız, harama ortak olmayacağız. Bu milletin vicdanı harama ortaklığı kabul etmez."
DİKTATÖRE DEMOKRASİ DERSİ VERECEĞİZ
Twitter’e getirilen yasağı da eleştiren ve bu sosyal ağı en çok kullanan kesim olan 2,5 milyon gencin ilk kez sandığa gideceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Dün Bursa’da konuşmuş bu başçalan. Niye başçalan diyorum onu da söyleyeyim. Balık baştan kokar diye bir atasözü var. O götürüyor, bakanları götürüyor, banka genel müdürü götürüyor, işadamları götürüyor. En baştaki yaparsa ’o götürdü ben niye götürmeyeyim’ diyen genel müdür 4,5 milyon doları ayakkabı kutusuna yerleştiriyor. Bakın bir gerçek daha hiçbir zaman ’bu ses bana ait ses değildir’ demedi, diyemedi. Şimdi yasaklar getiriyor. Dün konuşmuş ’Twitter yasağı getireceğim’ demiş getirmiş. Gençler en çok siz kullanıyorsunuz Twiter’i, size sesleniyorum. İlk kez 2,5 milyon gencimiz bu seçimlerde oy kullanacak. O gençlere sesleniyorum; özgür Türkiye istiyor musunuz?, iyi bir demokrasi istiyor musunuz?, düşüncelerini özgürce açıklamak istiyor musunuz?, aş ve işiniz olsun istiyor musun? Twitter yasakları kalksın istiyor musunuz? Facebook yasağı kalksın istiyor musunuz? O zaman adres belli. Ayın 30’unda sandığa kol kola, omuz omuza, bir bayram havasında gideceğiz ve diktatöre demokrasi dersi vereceğiz" diye konuştu.
RABİA İŞARETİ 4 BAKAN İLE KENDİSİNİN İŞARETİ
Konuşmasında daha sonra eliyle Rabia işareti yapan ve bu işareti Başbakan Erdoğan’ın sıkça yaptığına değinen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti.
"Rabia işareti yapıyor, bu nedir; dört bakan, bir başçalan. Aynen öyle dört bakan, bir başçalan. Erdoğan yaptığında dört bakandan bahsediyor ama birde başçalan var. Bir ülkede vatandaş soyuluyorsa ve soyan iktidarsa telefonlarda başka şeyler yapıyorlarsa hesabını soracağız. Allah’ın kelamıyla dalga geçilmez. Özellikle AKP’ye oy verenlere sesleniyorum. Hiç kimse dünyada Allah’ın kelamıyla dalga geçmemiştir. Ama bunların bir bakanı çıkıp bunu yapmıştır. Bunların bir bakanı çıkıp ’her cuma bir ayet sallıyorum’ demiştir. Şimdi vicdanlara sesleniyorum; Allah’ın kelamıyla dalga geçen bu kişilere oy verecek misiniz? Oy verirseniz harama ortak olursunuz, bu kadar açık ve net söylüyorum. Ben tüm yurttaşlarımı seviyorum. Kimse arasında ayrılık gayrılık yapmadım. Herkese saygı gösteriyorum, demokrasi gereği neyse yerine getirmeye çalışıyorum ama kul hakkı yiyeni affetmem, kimse kusura bakmasın."
GENÇLER DİKTATÖRE DERSİNİ VERİN
Sandığa ilk kez gidecek gençlerden yasaklar getiren diktatöre demokrasi dersi vermesini isteyen Kılıçdaroğlu, "2,5 milyon gencimiz ilk kez sandığa gidecek ve oyunu kullanacak. 2,5 milyon gencimize sesleniyorum; internete yasak yasak getirdiler, gösteri yapıyorsunuz barışçı gösteri o yasak, HES’lere karşı çıkıyor vatandaş o yasak, sendikalaşmak yasak. Peki ne serbest? Hırsızlık serbest. Eğer bir ülkede demokrasi yasaklanıyorsa, özgürlükler yasaklanıyorsa, hırsızlardan hesap sorulmuyorsa 2,5 milyon gencimize, o çocuklara sesleniyorum; bu ülkenin geleceği için Çanakkale’de dedelerimiz kucak kucağa yatıyor, Antep savunmasını, Maraş’ı, 30 Ağustos’u, Anafartalar’ı biliyorsunuz. Onlar bize güzel bir Türkiye bırakmak için canlarını feda edip kanlarını akıttılar. Biz de çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye bırakmak zorundayız. Bu gençler ülkeyi seviyor, sizlerin bir diktatöre diz çöktürdüğünüzü de biliyorum. Ayın 30’unda 2,5 milyon genç sandığa gidin ve bir diktatöre dersini verin."
BAKANLARIN ALDIKLARI RÜŞVETLER...
Konuşmasının devamında TBMM’de yapılan fezleke görüşmelerinin eleştiren ve yaşananları komedi olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, fezlekede yer aldığını ifade ettiği rakamları açıklayarak şunları söyledi:
"Bu bakanlar ne kadar götürdü? Çok değil mi? Ama çokun üstünde. TBMM’ye fezlekeler geldi, görüşmeleri izlediniz tam bir komedi. Ama ben o fezlekelerden bazı rakamları sizlere sunmak istiyorum. Bu rakamlar benim rakamım değil savcının rakamı. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan rüşvette çağlamış 28 defada 52 milyon dolar götürmüş. Antep’in, bütün temiz insanların vicdanına sesleniyorum; görüşü ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun, rengi ne olursa olsun bir bakan altında kırmızı plakalı araç 28 defada 52 milyon dolar rüşvet alırsa hala gidip o partiye oy verecek misiniz? Onun için diyorum; ya helale ya harama ortak olacaksınız. İçişleri Bakanı Muammer Güler, Antep’te valilik yaptığını da biliyorum. Benim üzüldüğüm devlete bu kadar yıl hizmet etmiş birisinin nasıl bu hale düştüğüdür? Sabah 07.30’da oğlunu arıyor evde ne kadar para olduğunu konuşuyorlar. Oğlu babasına bildiğini söylüyor ve birkaç kuruş diyor. Baba ısrar edince evlat ’1 trilyon kadar’ diyor. Gaziantep’in, Türkiye’nin vicdanına sesleniyorum; hangi bakanın oğlunun evinde yatak odasında boy boy kasalar olur ve içinde 1 trilyon nakit para olur? Kimin paraları bunlar, sizin paralarınız, hepimizin paraları. Alın teri çalındı çünkü orda. Üçüncüsü Egemen Bağış; hani diyor ya ’bakara makara’, Allah’ın kelamıyla dalga geçiyor, ’her cuma bir ayet sallıyorum’ diyor, ’milleti uyutuyorum’ diyor. Bu da 3 defada 1,5 milyon dolar götürmüş. Şimdi temiz bir Türkiye, beraber yaşamak, huzurlu bir Türkiye, çocuklarımıza daha güzel Türkiye bırakmak, kadın erkek eşitliği istiyor muyuz?"
BAYRAĞI SİYASETE ALET ETTİLER, BAYRAK EDEBİYATI YAPIYORLAR
AK Parti’nin Türk bayraklı reklamını da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bir reklam yaptılar Türk bayrağını siyasete alet ettiler. Kırkpınar güreşlerinin olduğu gün Edirne’ye gittim, Stadyumda büyük bir bayrak 20-25 genç tarafından tribünlerin önünde gezdiriliyor. Hangi tribün önünden geçerse insan ayağa kalkar saygı duruşunda bulunur. İlk kez bayrak şeref tribünü önünden geçerken herkes ayağa kalktı 4 bakan ayağa kalkmadı, AKP’li bakan. Şimdi bayrak edebiyatı yapıyorlar. Bayrak geçerken ayağa kalkmayan o AKP milletvekili, bakanlar için bir şey yaptı mı? Sahtekarlığı buradan belli" dedi.
KİMSENİN EKMEĞİYLE OYNAMAYACAĞIZ
Kadınların başörtüsü üzerinden büyük ölçüde siyaset yapıldığını ama ister açık ister kapalı tüm kadınların başının üstünde yeri olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, oy versin vermesin CHP’nin kimsenin ekmeğiyle oynamayacağını ifade ederek, "Ama bu gazeteye telefon ediyor. Eskiden bir ’Alo Fatih’ vardı, şimdi ’Alo Mustafa’ var. Mustafa’ya telefon ediyor başı kapalı kardeşimiz köşe yazarı yazı yazıyor hoşuna gitmediği için işten attırıyor. Bir vatandaşın ekmeğiyle oynamak ve bunu yapan kişiyle bir araya gelmek benim istemediğim bir şey. Hiçbir zaman kimsenin ekmeğiyle kimsenin uğraşmasını istemem. Herkes aş iş sahibi olsun, her evde huzur olsun, her anne çocuğunu güler yüzle okula göndersin, hiçbir anne ve babanın gelecek kaygısı olmasın, huzurlu bir toplum olsun, mahallede evlerde barış olsun, huzur olsun isterim" dedi.
ADAM YERİNE KOYMUYORUM, CİDDİYE ALMIYORUM
Başbakan Erdoğan’ın kendisine her türlü lafı ettiğini ama kendisinin adam yerine koymadığı için konuşmasını ciddiye almadığını dile getiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Biliyorsunuz bu arada bir bana her türlü lafı eder. Hiç önemli değil. Adam yerine koymadığım için zaten konuşmasını da ciddiye almıyorum. Onu Allah’a havale ettik." diye konuştu.
YUMURTA ATANDAN ŞİKAYETÇİ OLMADIM
Hiç kimse arasında ayırım yapmadıklarını ve her vatandaşa inanıp güvendiğini de anlatan Kılıçdaroğlu, "Ben beni protesto eden vatandaşıma bile saygı gösterdim. Rize’ye gittim, bir Rizeli kardeşim bana yumurta attı. Polis yakalayıp karakola götürmüş, dava açmışlar. Hakim sordu ’davacı değilim’ dedim. Biz yeni bir Türkiye inşa edeceğiz. Bunun için vatandaşlardan ruhsat istiyoruz, izin istiyoruz. Sandığa giderken tek bir şey istiyorum, kim olursa olsun, hangi partiden olursa olsun, elini vicdanına koyup oyunu öyle kullansın. Nazım’ın dediği gibi; bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi beraberce yaşayacağız. Kimseyi ikinci sınıf vatandaş konumuna sokmayacağız. Her yurttaş eşittir. Rengi, kimliği, kılık kıyafeti ne olursa olsun her yurttaş eşittir. Benim için yandaş yok vatandaş var" dedi.