Güncelleme Tarihi:
BAY KEMAL KAÇTI
“KENDİ hastalıklı siyasetlerini, ülkemizin bu önemli milli bayramını zehirlemek için kullananları şiddetle kınıyorum. Milletimizin 15 Temmuz destanını önemsizleştirmek, kendisinin o gece darbecilerin açtığı yoldan kaçışını gizlemek isteyen zatın hezeyanları artık şehitlerimize saygısızlık boyutuna ulaşmıştır. 15 Temmuz gecesi saat 23.17... Ana muhalefetin başındaki zat Atatürk Havalimanı’nda ve orada tankların başındakilerle görüşmeler yapılıyor. Yapıldıktan sonra tanklar yolu açıyor ve ana muhalefetin başındaki Bay Kemal, oradan Bakırköy’e kaçıyor ve Bakırköy Belediye Başkanı’nın evinde misafir ediliyor. Orada kahvesini yudumlarken, çayını içerken bir taraftan da gelişmeleri takip ediyor. Tabii biz daha sonra Marmaris’ten Atatürk Havalimanı’na geliyoruz. Piste indiğimizde orada F-16’lar ve helikopterler halen uçuyor.
Siz her zaman kuyruğu kıstırıp kaçtınız zaten. Hiçbir zaman siz kahramanca F-16’ların karşısında dikilenlerden olmadınız, tankların karşısına çıkanlardan olmadınız. FETÖ’nün darbe girişimine karşı 16 saat süren operasyonu bizzat havaalanında yönettim.
YERLERİNİ BEĞENMEDİLER
Bay Kemal, 15 adamını gönderdin sözde İYİ Parti’ye. Baktım ki sözde İYİ Parti’nin koltuklarında senin bu 15 tane adamın yok. Bunlar hâlâ CHP koltuklarında duruyor. Niye oraya gitmediler? Demek ki gönderdiğin yeri beğenmediler. Bundan sonra senaryo nasıl çalışacak onu da bilemiyorum. Her şey olabilir, onu da söyleyeyim. Şu anda çok garip bir senaryo ortada, piyasada. Hafta sonuna kadar bakalım bu senaryo nasıl oynanacak, göreceğiz.
ZATEN KATILMA HAKKI VAR
YSK’nın 264 numaralı kararını incelediğimizde, taşıma milletvekilleriyle grup kurdurulan partinin, teşkilatlanma ve kongre barajını aşarak zaten seçime katılma hakkını elde ettiğini görüyoruz. Demek ki buradaki amaç, söz konusu partiyi seçime sokmak değil. Bu tuhaf ve açıkçası millet iradesinin hiçe sayılması manasına gelen operasyonun gayesini, önümüzdeki günlerde herhalde hep birlikte göreceğiz.
ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI
AK Parti ile MHP’nin ittifakı şeffaf bir şekilde, 81 milyonun gözü önünde ve meşru bir zeminde yapılmıştır. Karşımızdakiler ise karanlıkta birbirlerine göz kırparak iş tutuyorlar. Önü arkası belli olmayan pazarlıklarla, tek gayesi Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı olan bir ittifak kurulmaya çalışılıyor.
Ana muhalefetin başındaki zat, yine mezhepçi saplantılarına yenik düşerek Osmanlı’ya iftira attı. Bu ne edep dışı bir yaklaşımdır? Osmanlı’yı, kurucu unsuru olan Yörüklere, Türkmenlere zulmetmekle itham eden bu zatın gönül dünyasının milletimizden ne kadar uzak olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Bir defa haddini bileceksin. Sultan Abdülhamid-i Sani, bir defa kendi kapısını teslim ettiği insanlar aslında bu insanlardı.”
İLK MİTİNG İZMİR’DE
SEÇİM iklimine girdiğimize göre, il kongremiz vesilesiyle ilk mitingimizi İzmir’de yaparak ‘Bismillah’ diyeceğiz. İnşallah mayısta Avrupa’daki ilk kapalı spor salonu toplantımızı gerçekleştireceğiz. Bütün hazırlıklar tamam. Şimdiden hangi ülke olduğunu açıklamak istemiyorum. Yeni dönemde milletimize taahhütlerimiz şunlar olacaktır; daha fazla demokrasi dönemi, daha güçlü hukuk devleti dönemi olacaktır. Daha fazla refah, daha fazla zenginlik, daha geniş özgürlük dönemi olacaktır. Kalıcı huzurun, kalıcı güven ortamının, daha büyük atılımların dönemi olacaktır. Yeni dönem yürütmenin daha etkin, yasamanın daha itibarlı, yargının daha bağımsız hale geldiği bir dönem olacaktır.
EL KOL HAREKETİ YAPTIRMAM
(ÖNCEKİ günkü Meclis 23 Nisan özel oturumu) Baktın ki Cumhurbaşkanı balkonda oturuyor, onun burada konuşma yetkisi, oradan bol bol sallıyorsun. Bir de edepsizce el kol hareketi yapıyorsun. Bu el kol hareketini yaptırmam ya... AK Parti Genel Başkanı’na belki yapabilirsiniz ama bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na yapamazsın. Bir defa haddini bileceksin ama bunlarda böyle bir ahlak anlayışı yok. Oradaki gelişmeler bir afet, bir felaketti. Seçilmiş Cumhurbaşkanı’na dünyanın gözü önünde hakaret etmeyi siyaset sanan bu zihniyet, kendi çirkefliği içinde boğulmaya mahkûmdur.
GÜL YANITI: BENİM ÖYLE BİR DERDİM YOK
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdüllah Gül’ün adaylığıyla ilgili tartışmalar konusunda, “Benim hiç öyle bir problemim, öyle bir derdim yok. Şurada 5 Mayıs’ta meydanda kimlerin olacağı, hepsi çıkacak. Dolayısıyla biz de çıkanları göreceğiz ve yolumuza devam edeceğiz. ‘Kim çıkacak da kime göre’, bizim böyle bir derdimiz yok. Biz her şeyimizi, senaryomuzu vesaire kendimize göre belirleriz, karşımızdakiler kendilerini bize göre ayarlasınlar” dedi. Erdoğan, gazetecilerin sorusu üzerine, eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun Gül ile görüşmesine ilişkin de “Bilmiyorum” yanıtını verdi.