Kılıçdaroğlu: Yolsuzlukla mücadelede dokunulmazlıklar kaldırımalı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2008 22:28
CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, yolsuzlukla mücadele için dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, partisinin Çanakkale İl Başkanlığınca düzenlenen “Yolsuzluk” adlı panelde yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin 85. yılında ülke geleceğinin nasıl aydınlık olacağı gibi konuları tartışmak istediklerini, ancak 21. yüzyılın eşiğinde AB'ye aday olan bir ülkede yolsuzlukları konuştuklarını ifade etti.
Yolsuzluğun, bir kamu kaynağının çıkar amaçlı kullanılması olduğunu, kamu kaynağının vatandaşların ödedikleri vergiler anlamına geldiğini ifade eden
Kılıçdaroğlu, bu vergilerin harcandığı yerlerin harcama yöntemlerinin bütçe kanunlarıyla belirlendiğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, yolsuzluğun olması için “hırsız bir politikacı, gözü doymayan bir iş adamı ve bunları yapabilecek bürokrat” olması gerektiğini iddia ederek, yolsuzlukların tamamının belgelendiğini, belgesiz yolsuzluk olamayacağını, çünkü bütçeden para çıktığını söyledi. Zaman zaman “en güvenilir kurum hangisidir” diye anket yapıldığını ve o anketlerde politikacının listenin en sonunda yer aldığını belirten Kılıçdaroğlu, bunun nedeninin politikacının yolsuzluğa bulaşması olduğunu savundu. Kılıçdaroğlu, “Başbakan 19 Ekimde Kahramanmaraş'ta yaptığı açıklamada, (Biz yolsuzlukları asla benimsemiyoruz. Yolsuzluk iftirasını atanlar komünistlerdir, biz yolsuzluk yapanları da partimizden çıkardık) dedi. Gerçekten yolsuzlukları engellediler mi, hortumları kestiler mi? Hayır. Hortumlar, AK Parti Genel Merkezi'ne bağlandı” diye konuştu.
-KEMAL UNAKITAN İLE İLGİLİ İDDİALAR-
AK Parti'nin yolsuzluk yapanları değil, yolsuzlukla mücadele edenleri partiden attığını öne süren Kılıçdaroğlu, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın naylon fatura düzenlediği gerekçesiyle Mecliste dokunulmazlık dosyasının olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “dünyanın hiç bir ülkesinde böyle birisinin maliye bakanı olamayacağını” savundu.
Kılıçdaroğlu, “Kemal Unakıtan'ın bir şirketi var. Bu şirket İzmir Foça'da 15 bin 600 YTL'ye bir arsa alıyor. 18 ay sonra bu arsayı 1 milyon 260 bin YTL'ye satıyor. Kar 1 milyon 244 bin YTL. Dünyanın neresinde bir arsa 18 ayda bu kadar kar getirir. Bu paranın vergisi de ödenmedi. Unakıtan, vergi ödediğini söyleyemez çünkü bütün belgeleri bizim elimizde” dedi.
Kılıçdaroğlu, ATV ve Sabah Gazetesinin satışıyla ilgili iki kamu bankasından 750 milyon dolar kredi verildiğini, bu paranın devletin bankasından AK Parti yandaşlarına verildiğini ileri sürdü.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile ilgili iddialarını da yineleyen Kılıçdaroğlu, “O da 'şüphe yaratacak bir durum olursa istifa ederim' dedi. Fırat'ın verdiği sözün arkasında durması lazım. Yakın bir dönemde onun vergi kaçakçılığını da ortaya koyacağım” şeklinde konuştu.
“Yolsuzlukla mücadele için önce dokunulmazlıkların kaldırılması gerekir” diyen Kılıçdaroğlu, bunun da yeterli olmayacağını, bakanların yargılanmasını engelleyen Anayasa'nın 100. maddesinin değiştirilmesinin de yargının bağımsız olmasıyla olabileceğini söyledi.
Yolsuzluğun, bir kamu kaynağının çıkar amaçlı kullanılması olduğunu, kamu kaynağının vatandaşların ödedikleri vergiler anlamına geldiğini ifade eden
Kılıçdaroğlu, bu vergilerin harcandığı yerlerin harcama yöntemlerinin bütçe kanunlarıyla belirlendiğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, yolsuzluğun olması için “hırsız bir politikacı, gözü doymayan bir iş adamı ve bunları yapabilecek bürokrat” olması gerektiğini iddia ederek, yolsuzlukların tamamının belgelendiğini, belgesiz yolsuzluk olamayacağını, çünkü bütçeden para çıktığını söyledi. Zaman zaman “en güvenilir kurum hangisidir” diye anket yapıldığını ve o anketlerde politikacının listenin en sonunda yer aldığını belirten Kılıçdaroğlu, bunun nedeninin politikacının yolsuzluğa bulaşması olduğunu savundu. Kılıçdaroğlu, “Başbakan 19 Ekimde Kahramanmaraş'ta yaptığı açıklamada, (Biz yolsuzlukları asla benimsemiyoruz. Yolsuzluk iftirasını atanlar komünistlerdir, biz yolsuzluk yapanları da partimizden çıkardık) dedi. Gerçekten yolsuzlukları engellediler mi, hortumları kestiler mi? Hayır. Hortumlar, AK Parti Genel Merkezi'ne bağlandı” diye konuştu.
-KEMAL UNAKITAN İLE İLGİLİ İDDİALAR-
AK Parti'nin yolsuzluk yapanları değil, yolsuzlukla mücadele edenleri partiden attığını öne süren Kılıçdaroğlu, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın naylon fatura düzenlediği gerekçesiyle Mecliste dokunulmazlık dosyasının olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “dünyanın hiç bir ülkesinde böyle birisinin maliye bakanı olamayacağını” savundu.
Kılıçdaroğlu, “Kemal Unakıtan'ın bir şirketi var. Bu şirket İzmir Foça'da 15 bin 600 YTL'ye bir arsa alıyor. 18 ay sonra bu arsayı 1 milyon 260 bin YTL'ye satıyor. Kar 1 milyon 244 bin YTL. Dünyanın neresinde bir arsa 18 ayda bu kadar kar getirir. Bu paranın vergisi de ödenmedi. Unakıtan, vergi ödediğini söyleyemez çünkü bütün belgeleri bizim elimizde” dedi.
Kılıçdaroğlu, ATV ve Sabah Gazetesinin satışıyla ilgili iki kamu bankasından 750 milyon dolar kredi verildiğini, bu paranın devletin bankasından AK Parti yandaşlarına verildiğini ileri sürdü.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile ilgili iddialarını da yineleyen Kılıçdaroğlu, “O da 'şüphe yaratacak bir durum olursa istifa ederim' dedi. Fırat'ın verdiği sözün arkasında durması lazım. Yakın bir dönemde onun vergi kaçakçılığını da ortaya koyacağım” şeklinde konuştu.
“Yolsuzlukla mücadele için önce dokunulmazlıkların kaldırılması gerekir” diyen Kılıçdaroğlu, bunun da yeterli olmayacağını, bakanların yargılanmasını engelleyen Anayasa'nın 100. maddesinin değiştirilmesinin de yargının bağımsız olmasıyla olabileceğini söyledi.