Işıl ARSLAN- Süheyla GÖZDERELİLER- Emre KOŞAK- Faruk KAHRAMAN/ YALOVA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2011 19:12
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova’da partisince düzenlenen toplantıda, Van’daki depremden büyük üzündü duyduğunu belirterek, yarın deprem bölgesine gideceğini söyledi. ’Köstebek’ tartışmalarıyla ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, "Şehitler var, deprem oldu diye boynumuzu büktük bekliyoruz. Ama ahlaksızlığın peşini bırakmayacağız" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İl Başkanlığı tarafından Raif Dinçkök Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya katıldı. Van’daki depremle ilgili büyük üzüntü duyduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Depremin üzüntüsünü, acısını en iyi Yalovalılar bilir. İzleri hala silinmedi. Burada hala yaralar sarılmış değil. Van Valisi ile konuştum. Ölü sayısı bilinmiyor. Umarım can kaybı azdır. Can kaybının azlığından mutluluk duyacak noktaya geldik. Yarın sabah Van’a gideceğim. İki genel başkan yardımcım şu anda Van’dalar. Biz de parti olarak yardım için harekete geçiyoruz" diye konuştu.
BİREYİN ÖZGÜRLÜĞÜ
Anayasa tartışmaları konusuna değinen Kılıçdaroğlu, CHP’nin Türkiye’de üç büyük devrime imza atmış bir parti olduğunu söyledi. CHP’nin cumhuriyeti kurduğunu, çok partili yaşama geçişi sağladığını ve sosyal devleti getirerek demokrasi tarihine imzasını attığını kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
MEDYA PATRONLARI ÇAĞRILMAZ
"Seçimlerde bizim söylediğimiz bir devrim vardı. İktidar olsaydık gerçekleşecekti. Bu da bireyin özgürlüğüdür. Anayasa hazırlığında önceliğimiz özgürlükler. Batı standardını yakalamak istiyoruz. Bir ülkede medya özgür değilse, o ülke de özgür değildir. Hatırlarsanız geçtiğimiz hafta başbakan terör dolayısıyla medya patronlarını ve genel yayın yönetmenlerini başbakanlığa çağırdı. Bir başbakanın genel yayın yönetmenleriyle bir araya gelmesi olağandır. Bu tür toplantılara medya patronları çağrılmaz. Çağırırsan sansür getirmiş olursun Yani, ‘Bak patronun burada ona göre davran’ demektir."
TERÖRİSTİ AF DÜŞÜNCESİNE SAHİP DEĞİLİZ
Terör konusunda herkesin şikayetçi olduğunu ve 30-35 yılda çok can kaybedildiğini ve son olayda 24 şehit verildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Asıl soru bu tablo böyle devam edecek mi etmeyecek mi? Bu durumda artık daha sağduyulu olmak zorundayız. Aklı her şeyin üzerinde tutacağız. Terör bir insanlık suçudur. Terörü lanetliyoruz. Silahları bırakalım söylemleri yanlıştır. Hiç devletin silahlı kuvvetleri silah bırakır mı? Evimiz de rahat oturuyorsak silahlı kuvvetlerin sayesinde oturuyoruz. Teröristin affedilmesi gibi bir düşünceye sahip değiliz ve olmayacağız" dedi.
Kılıçdaroğlu, terörün önlenmesinde siyaset kurumunun çözüm üretemediğini savunarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
ÇÖZÜM ÜRETMİYORLAR
"Yöneten kişi çözüm üretecek. Üretirken de toplumsal destek arayacak. Terörü önleme konusunda ortak bir çaba harcarsak bu sorunu çözeriz. Ben CHP Genel Başkanı olarak 135 milletvekili ile terör sorununu çözmek için ulusal bütünlüğü korumak kaydıyla destek vereceğiz. 9 yıldır iktidardalar hiçbir çözüm önerisi duydunuz mu? Türkiye’nin önemli bir açmazı bu. Çözümü bizden bekliyorlar. Bizim çözümümüz belli. Çözümün yeri belli TBMM. AKP çözüm üretemiyor. Çözüm üretemediği gibi sorun üreten bir parti haline geldi. Meclis harekete geçmeli. Anayasa için uzlaşma komisyonu koruyorsak terör için neden kurmuyoruz. Ama AKP bunu çözemez. AKP’nin hükümet programında terörle ilgili tek bir cümle dahi yok. Filistin’e Somali’ye çözüm üretiyorsun kendi ülkenin sorununa çözüm üretemiyorsun. TBMM ulusal kurtuluş savaşını yönetmiş bir meclistir. Bir gazi meclistir. TBMM hiçbir zaman sorunlara gözü kapalı kalmamıştır. Gelin parlamentoda bir araya gelelim sorunu çözelim. Silah bırakılmadan masaya oturulmaz.
Seçim öncesi bir sürü görüşme yapılmıştır. Seçimde terör olmasın diye bu doğru değildir, toplumu kandırmaktır. Ama biz bu ülkede herkes huzur içinde yaşasın istiyoruz. Bizim ortak paydamız artık sevinçler olsun acılar olmasın."
ÖNCE ZİHNİYET DÜZELECEK
Kurulan anayasa uzlaşma komisyonuna üç üye verdiklerini ve üçünün de alanında uzman olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Biz ön yargısız yaklaşıyoruz İyi niyetle yaklaşıyoruz. Ancak şunu unutmayın anayasa her şey demek değildir. Anayasa düzeldi Türkiye düzeldi demek değildir. Önce zihniyet düzelecek. Ulusalarası anlaşmalar iç hukukun üzerindedir. Şu anda içerde tutuklu milletvekillerimiz var. Uluslararası anlaşmalara uygun mu bu? Nasıl oluyor peki? Anayasa da basın hür dür maddesi var. Peki basın hür müdür? Hayır."
Konuşmasında biraz da ‘Köstebek’ konusuna değinmek istediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, siyasette asıl olanın ahlak olduğunu ve ahlakın olduğu yerde de saygının esas olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
AHLAKSIZLIĞIN PEŞİNİ BIRAKMIYACAĞIZ
"Gece saat 22.30 köstebeğin koruma müdürü telefon ediyor. Sabit telefon soruyor. Sabit telefondan 134 saniye konuşuluyor. Konuştuğu kişiler Deniz Feneri davasında savcılıkta verdikleri ifadelerde, ‘Biz daha önceden bunun haberini aldık’ diyorlar. Nasıl oluyor bu? Konuştukça battılar. Bakan, ‘Ben Kırıkkale milletvekiliyim konuşurum tabii‘ diyor. İyi de sen o dönem Kırakkale Milletvekili değildin, Ankara milletvekiliydin. Niye yalan söylüyorsun. Koruma müdürü çıkıyor konuşuyor. Biz ailece görüşüyorduk. O nedenle arıyordum’ İspat ediyoruz biz de sabit telefon belediyenin çıkıyor. Siz ailecek belediye de mi otuyorsunuz? ‘Şu yalandır bu yalandır’ diyemiyorlar ‘külliyen yalandır’ diyorlar. Ben de diyorum ki Külliyen doğrudur. Ahlak denen bir şey varsa, sen de o koltuktan çekil efendi gibi bir kenarda otur. Bir başbakan merak eder de sorar, ‘sana kim
haber verdi’ diye ama yok. Peki ben sana bunu sormayacak mıyım. Yoksul insana yardım edeceğim diye para toplandın, yardım için nişan yüzüğünü satanları biliyorum. Aldığınız paralarla köşeyi döndünüz. Şimdi hapisten çıkardılar. Bu ülkede sağlıklı adalet yok, siyasi adalet var. Siyasette ahlak olmalı. Biz bu işin arkasını bırakmayacağız. Şehitler var, deprem oldu diye boynumuzu büktük bekliyoruz. Ama ahlaksızlığın peşini bırakmayacağız."
Kılıçdaroğlu daha sonra Yalova’nın Sugören Köyü ve Bursa’nın Orhangazi İlçesi’ne bağlı Ortaköyü ziyaret ederek vatandaşlarla sohbet etti.