Kılıçdaroğlu: Toplanmışlar bir grup şarkılar türküler

EN BÜYÜK KORKULAR

“Tek adam rejimini yıkacağız. Dikta yönetimini ve diktatörü oradan alacağız, alaşağı yapacağız. En büyük korkuları kadınlar. Her kadın, bir Kuvay-i Milliyeci’dir. Bu ülkenin kadınları bağımsız Türkiye istiyor. Bu ülkenin kadınları fesli Kadir’leri istemiyor. Deli Kadir’leri istemiyor. Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal edeceksin, ‘Keşke Kurtuluş Savaşı’nda Yunanlılar galip gelseydi’ diyen adama gideceksin, önünde el pençe duracaksın. Sen vatan hainisin.

SANATÇI DİK DURMALI

Bir ülkenin sanatçıları dik ve onurlu durmak zorundadırlar. Bir ülkenin sanatçıları, egemen güce teslim olmazlar; hakkı, hukuku ve adaleti savunurlar. Zalimden değil mazlumdan yana tavır alırlar. Bir ülkenin sanatçıları, diktatörün karşısında asla ve asla boyun eğmezler. Bir ülkenin sanatçıları savaşı değil, her zaman, dünyanın her yerinde barışı savunurlar. Atatürk, ‘Zorunlu olmadıkça savaş cinayettir’ der.

YÜREĞİN YETİYORSA...

Bir ülkede Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat, ettiği yemine sadık kalmıyorsa, yani namusuna ve şerefine sahip çıkmıyorsa, ona sanatçı sahip çıkamaz. Ne namus kaldı ne şeref kaldı. Sanatçı denen vatandaş, onun yanında senin ne işin var? Afrin’de 52 şehidimiz var. Yüzlerce yaralımız var. 52 şehidimizin daha kanı kurumadı. Toplanmışlar bir grup güruh, davul, zurna, klarnet, şarkılar, türküler... Bir ülkenin değeri vardır. Bırakın şehidi, bulunduğunuz apartmanda bir kişi hasta veya hayatını kaybetmişse televizyonu bile açmazsınız, komşunun acı günüdür, evde yemek yapar götürürsünüz. Bu rezil adamlar ve onları oraya götüren adam sen, eğer yüreğin yetiyorsa bir Afrin şehidinin evinin bulunduğu sokaktan geç; bir de Yaylalar türküsünü söyle bakalım gücün yetiyorsa ve ahlak kalmışsa. Diyor ki, ‘AK Parti üzerinde metal yorgunluğu vardı, Afrin’e gittik şehitler oldu metal yorgunluğunu kaldırdık.’ Bu milletin ferasetine güveniyorum. Şehidi veren, ağlayan, ‘vatan sağolsun’ diyen sizsiniz, sefasını süren o zat. Ona o sefayı yaşatmayacak olanlar sizlersiniz.

5 PARALIK DAVA AÇTIM

FETÖ’nün siyasi ayağı kimdir. Siyasi ayağın bir numaralı aktörü o sarayda Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zattır. O zatın adı da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ben bunu söyledim diye 250 bin liralık tazminat davası açmış. Ben de ona hakaretten 5 paralık tazminat davası açtım. Neden? Değeri beş para. Dava açmak istiyorsan, suç duyurusunda bulunacaksın. Ben o mahkemeye gideceğim ve senin tüm kirli çamaşırlarını ortaya dökeceğim.”

BADEM UNUYLA BESLENİYORLAR

VATANDAŞ aç, yüzbinlerce çocuğumuz yatağa aç giriyor. Ama Saray öyle değil. Saray neyle besleniyor biliyor musunuz? Badem unu. Neymiş efendim, kilo aldırmazmış. Kilosu 87 lira. Mercimek unu, kilosu 15 lira, bir kilo buğday 3 lira 75 kuruş. Vatandaşa diyor ki, ‘Sen 3 lira 75 kuruşa beslen, ben 87 liralıkla besleneceğim, çünkü ben Saray’da oturuyorum’ diyor. Saray’ın da batsın, ahlakın da batsın. Beyefendi balla besleniyor. Vatandaşın derdini bilmiyorlar. Oturmuşlar saraylarında besleniyorlar. Bir elleri yağda bir elleri balda. Ahkam kesiyorlar vatan millet sakarya diye. Ya memleketi sattınız siz kardeşim.

YAKAYI FAİZCİLERE KAPTIRMIŞ

ERDOĞAN diyor ki, ‘Efendim bu ülkenin en büyük belası faiz’ diyor. Doğru diyor. ‘Bu faiz belasından Türkiye’yi kurtaracağız’, 15 yıldır kurtaramamış, bundan sonra kurtaracak. Sen gideceksin oraya aklı başında, cebini değil vatandaşını düşünen gelecek, faizi al aşağı edeceğiz. Diyor ki, ‘Ekonomide her kötülüğün anası faizdir’. Doğru. Her kötülüğün anası faizdir ama onun babasının adı da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Yakayı kaptırmış kurtaramıyor faizcilere. Çekil koltuğundan, izzeti ikbal ile çekil, bak bakalım faiz nasıl düşüyor. Eğer sen, faizden şikâyet ediyorsan, faizi indiremedin, oradan çıkacaksın kardeşim.”