Kılıçdaroğlu: ‘Siyasetçi dürüst olmak zorundadır’

CHP Genel Başkanı Baykal’ın türban açılımını da savunan Kılıçdaroğlu, “Bize, ‘İstanbul’un varoşlarından niye oy alamıyorsunuz’ diye soruyorlar. Gittik, CHP Halkevlerini kurduk. Herkesi davet ettik. Gelen kadınların yüzde 99.9’u başörtülü, türbanlı. Olmaz, sizleri alamayız mı diyeceğiz. Bu ahlaki olur mu?” diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, partisince Gümüşhane Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Siyasi etik ve dokunulmazlıklar’ konulu panele katıldı. Panelden önce CHP’nin Gümüşhane merkez belediye başkan adayı olarak Emekli Yarbay Bedri Ağaç, Kelkit İlçe Belediye Başkan adayı olarak da emekli öğretmen Çetin Özdemir partililere tanıtıldı.

MİLLETVEKİLİ DİN TİCARETİ YAPMAZ

Panelde yapqtığı konuşmada Başbakan Erdoğan ve hükümet üyelerini eleştiren CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Siyasetçiler dürüst olmak zorundadır. Eğer milletvekili suç işlemişse dokunulmazlığı kaldırılıp yargılanmalıdır. Türkiye’de dokunulmazlık, ‘Ne yaparsa yapsın dokunulmaz insan’ anlamına geldi. Hırsızlık yap dokunulmayacak, yolsuzluk yap dokunulmayacak. Böyle bir şey olabilir mi? Dokunulmazlığı olan bu insanlar TBMM’de vatandaşları için kanun çıkaracak, kendisinin dokunulmazlığı için kanun çıkarmayacak.
Dünyanın neresinde böyle bir sistem var? Milletin vekili hırsızlık yapmaz, yolsuzluk yapmaz. Milletin vekili din ticareti, din sömürüsü yapmaz. Milletin vekili millete hizmet eder. Biz CHP olarak, kürsü dokunulmazlığına ‘evet’ diyoruz. Ama suçluysa, suçundan dolayı hesabını mutlaka vermelidir.”

UNAKITAN 15 BİN'E ALDIĞI ARSAYI 1.2 MİLYON'A SATMIŞ

Vergi sistemini de eleştiren Kılıçdaroğlu, “Bugün vatandaş olarak ne alırsak hepsinin vergisini veririz. Aldığımız ekmeğin bile vergisini veririz. Neye vergi yok? Erkekler eşlerine ziynet eşyası alıp hediye ederse vergi yok. Ekmek alırsan vergisi var, pırlanta alırsan vergisi yok. İşte AKP’nin adaleti. Ekmeğe vergi koyuyorsun, pırlantaya vergi koymuyorsun” dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, devletin hazinesinin Maliye Bakanı’na teslim edildiğini de vurgulayarak şöyle devam etti:
“Ama Sayın Kemal Unakıtan 2002’de İzmir Foça’dan 15 bin 630 YTL’ye bir arsa satın alıyor. Alabilir. Ama bir şey var; 18 ay sonra bu arsayı 1 milyon 244 bin YTL’ye satıyor. 18 ay içerisinde bu kadar kar eden var mı? Ben sayın bakana şunu soruyorum; ‘Helal olsun bu kadar parayı kazandın. Ama bunun vergisini ödedin mi, ödemedin mi?’. Ödemedin, Sormazlar mı, asgari ücretliden vergi kesiyorsun, ekmekten vergi alıyorsun, senin elde ettiğin bu karın vergisini neden ödemiyorsun? Siyasetçi ahlaklı olmak zorundadır. Siyasetçi mal varlığının hesabını vermek zorundadır. Siyasetçi dürüst adam olmak zorundadır.”

AİLE SİGORTASI GELMELİ

CHP olarak ilk şartlarının dokunulmazlığın kaldırılması, ikinci şartlarının ise yargının bağımsız hale getirilmesi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Yolsuzluğun sonunu getirecek en önemli konu dokunulmazlığın kaldırılmasıdır. Yoksulluğu kaldırmanın yolu ise aile sigortasının olmasıdır. Aile sigortası 1971 yılında TBMM’ye gelmiş, ancak bugüne kadar yasalaşmamıştır. Aile sigortasının olduğu yerlerde bulgur, mercimek, kömür, yağ, şeker yardımı yoktur. Vatandaşın, kaymakamlık, valilik kapılarında dilenci gibi yardım istemesi diye bir şey olmayacaktır. Sosyal devlet anlayışında, devlet vatandaşına geçim standardı sağlamak zorundadır” dedi.

TÜRBAN AÇILIMINA DESTEK

Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı Baykal’ın çarşaflı ve türbanlı kadınlara parti rozeti takması konusunda ise şunları söyledi:
“Biz insanlarımızın inançlarına karışılmasına karşıysak, kıyafetlerine de karışılmasına karşıyız. Herkes dinini istediği gibi yaşama özgürlüğüne sahipse, istediği gibi giyinmesinden de yana olan bir siyasi partiyiz. Siyasetçiler bununla uğraştığı zaman kaybetmekle karşı karşıyadır. Siyaset insanların dini duyguları, giysileri ile uğraşmaz. Bize soruyorlar, ‘İstanbul’un varoşlarından niye oy alamıyorsunuz’ diye. Gittik, CHP Halkevlerini kurduk. Herkesi davet ettik. Gelen kadınların yüzde 99.9’u başörtülü, türbanlı. ‘Olmaz, sizleri alamayız’ mı diyeceğiz. Bu ahlaki olur mu? Biz bu insanlarımıza bu iktidarın yaptığı yanlışlıkları, yolsuzlukları anlatıyoruz, cumhuriyeti, sosyal adaleti anlatıyoruz. Mademki CHP, yolsuzluklarla, hırsızlıklarla mücadele etmek istiyor, iktidar olmak istiyorsa, elbette biz bu insanlarımızla bir olacağız, birlik olacağız. Ona ‘başını aç’ deme hakkına sahip değiliz, zira o insan bizim insanımız.”

BAKAN GÜLER'E 3 SORU

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’e de 3 soru yönelten Kılıçdaroğlu, Güler’in İstanbul’da özel bir otelde İsrail Enerji Bakanı ile ne görüştüğünü, bu görüşmede nelerin konuşulduğunu ve bu görüşmede yenilen yemeğin faturasının hangi şirket tarafından ödendiğinin kamuoyuna açıklamasını istedi. Bu soruları Bakan Güler’e Gümüşhaneliler adına sorduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Sayın Bakan, bu sorulara cevap versin” diye konuştu.
Panelden sonra parti binasına geçerek il ve ilçe yönetimleriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, daha sonra Ankara’ya döndü.