Kılıçdaroğlu: Saray’ı yıkacak olan sizsiniz

Kılıçdaroğlu, bütçe görüşmelerinde özetle şunları söyledi:

DEVLET YANDAŞ TAHSİLATÇISI

Bu hükümet bir şey daha yaptı. Yandaş işadamlarına her türlü imkanı sunuyorlar. Sayın Davutoğlu, bu şirketlere bir kararname çıkardı. Bu şirketlerin tahsil edemediği alacaklara, ‘bir dakika sen tahsil edemiyorsan çiftçinin bizden alacağı var. Ben bu parayı sana vereceğim. Türkiye Cumhuriyeti devleti yandaş işadamlarının tahsilatçısı konumuna geldi. Bir devlet bir yandaşın tahsilatçısı olur mu?

TOKMAK ORADA DAVUL BURADA

Üstünüzdeki siyasi vesayetten kurtulacaksınız Başbakan. Sizin boynunuza davulu astılar, tokmak yukarıdaki birinin elinde. Olmaz arkadaşlar, siz Başbakan olarak yetkilerinizi sonuna kadar kullanacaksınız. Türkiye’de çift başlı yönetim olmaz. Bu ülkeyi kim yönetiyor? Tokmak orada, davul burada olmuyor, ses çıkmıyor. İki koltuk da boş gibi gözüküyor. Birbirinizin işine karışıyorsunuz, affedersiniz o sizin işinize karışıyor. Birisinin sizin alanınıza müdahale etmesine izin vermeyin. Verirseniz başbakanlığınız bütün dünyada tartışma konusu olur.

16/9’U TIRAŞLARSANIZ GERÇEK BAŞBAKANSINIZ

Başbakan, ‘Dikey değil yatay mimariyi geçerli kılacağız’ diyor. Başbakanlığını kanıtlayacaksınız güzel. 16/9 kuleleri Sultanahmet Camisi’ne bir hançer gibi saplanıyor. Tıraşlansın diye karar çıktı. Bu dairelerin fiyatı 1 ile 4 milyon arasında değişiyor. Kimler aldı buradan daire. Örneğin Nihat Zeybekci’nin birden fazla dairesi var. Bu kadar büyük bedeli, kredi çekmeden şak diye ödemişler. Siz mahkeme kararlarını uygulayacak mısınız? Onu tıraşlarsanız, diyeceğim ki gerçek başbakan.

GİDERKEN BİNAYI DA GÖTÜRDÜ

Siz bu kaçak saray konusunda niçin hiç konuşmuyorsunuz? Arınç ‘israftır’ dedi. En çok sizin konuşmanız lazım. Şubat 2012’de bir protokol imzalanıyor. Başbakanlık binası yapılmak üzere ve uygulamaya geçiliyor. Sayın Başbakan, Başbakanlık binası olarak yapılan binayı hangi gerekçeyle Cumhurbaşkanlığına tahsis ettiniz. Giderken binayı da götürüyor. Siz demeyecek misiniz, ‘Bu başbakanlık için yapıldı’. Kaçak Saray’da ciddi yolsuzluk var. Bir soruşturma başlatacak mısınız? ‘Milletin hakkına uzanacak eli kardeşimiz olsa kırarız’ diyor, haklı. O zaman gereğini yap.

SİZE MEYDAN OKUYOR

‘Güçleri yetiyorsa yıksınlar’ diyerek size meydan okuyor Sayın Davutoğlu. Yıkılacak olursa onu yıkacak olan sizsiniz. Güçleri yetmez. Neden açıklanmıyor. Metrekaresi 8 bin liraya yapılan jakuziler, buhar odaları var. Büyük saraylar, hiçbir zaman topluma itibar kazandırmamıştır. Merkel dairesinde oturuyor. Almanya’nın itibarı sıfır.

Suriyeli küçük kız egzoz dumanıyla ısınmaya çalışıyor

CHP Genel Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu, bütçe görüşmesinde yaptığı konuşmada Suriyeli küçük bir kız çocuğunun da fotoğrafını gösterdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dış politikanın mimarlarından biri olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Bakın değerli arkadaşlar, bu Suriyeli küçük bir kız çocuğu, İstanbul’da soğukta, trafikte, kırmızı ışıkta arabalar duruyor ve gidiyor, egzoz dumanında ısınmaya çalışıyor. Türkiye’yi getirdikleri manzara bu. 1.5 milyon Suriyeliyi Türkiye’ye getirdiniz. Gidin bakın bakalım, o kadınlara, o gencecik kızlara neler yapılıyor Türkiye’de. Ben insan oldukları için üzülüyorum, insan.”

NOTLAR

İlk bütçede üçlü kıskaç: Yolsuzluk-saray-koltuk

2015 Yılı Bütçe Tasarısı’nın görüşmeleri, dün TBMM Genel Kurulu’nda başladı. Başbakan Ahmet Davutoğlu hükümetinin ilk bütçe sınavı, TBMM Genel Kurulu’nda Tayyip Erdoğan dönemine kıyasla ‘daha az gergin’ ortamda yapıldı. Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun sorduğu 10 soruyu bizzat not aldı. Davutoğlu ayrıca bakanlar Ali Babacan ve Cevdet Yılmaz’dan yanıt hazırlamalarını istedi.
Muhalefetin, ‘işsizlik, siyasi ahlak, yolsuzluk, israf ve saray’ başlıklarında yoğunlaştırdığı eleştiriler, AK Partilileri rahatsız etti. Davutoğlu, kendisini eleştiren Kılıçdaroğlu’na müdahale eden genç AK Partililere, eliyle ‘susun’ işareti yaptı. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında Davutoğlu’nu en çok rahatsız eden bölüm ise ‘siyasi vesayet’ oldu. Kılıçdaroğlu’nun, “Koltuğunuza sahip çıkın, Sayın Başbakan biz sizin hakkınızı savunuyoruz” sözleri çok alkış aldı. HDP’liler kürsüye çıkınca Davutoğlu, salondan ayrıldı, odasında eleştirilere hazırlık yaptı.

Çalışın siz oturun

Başbakan Ahmet Davutoğlu bütçe görüşmelerinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili eleştirilere de yanıt verdi. Sarayın sahibinin millet olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Emanetin kime verileceğine de aziz milletimiz karar verecektir. Bu ne demek biliyor musunuz, iyi çalışın, halkın kalbine girin, 5 sene sonra seçimleri kazanınca gidip oraya siz oturun, bunun için Cumhurbaşkanlığı makamını ve Cumhurbaşkanımızı tartışma konusu yapmaya gerek yok” dedi.

AİLE KAVGASI

‘Yetkilerini kullanmadığı’ yönündeki eleştirileri de yanıtlayan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun kendisini, “son derece kurnazca Cumhurbaşkanı ile karşı karşıya getirmeye çalıştığını” belirterek şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanımızla ilişkimiz siyasetle başlamamıştır, siyasetle bitmez, ölümle de bitmez, dünya ahiret kardeşiz, siyasi kültürümüzün ahlakımızın temeli vefadır, biz söz verdik mi mezara kadardır mezara.”
Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun KPSS’ye girmeden işe giren AK Partililere yönelik eleştirilerini yanıtlarken de yumruğunu kürsüye vurarak, “Bak bana dönüp ailemle ilgili bir şey söylersen cevabını alırsın” diye sert tepki verdi. Kılıçdaroğlu’nun, çocuklarını geç emeklilikten kurtulmaları için küçük yaşta sigortalattığını söyleyen Davutoğlu, “Hepsinden özür diliyorum, çocuklarınızın kabahati yok, kabahat size ait” dedi. Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde soyadını taşıyan çok sayıda kişiyi işe aldığını da söyledi.

DARBECİ SUÇLAMASI

Davutoğlu, kendisini, “Mısır halkıyla bizi düşman yaptınız” diye eleştiren Kılıçdaroğlu’na, “Mısır halkıyla problemimiz yok, ama darbecilerle problemimiz var, sizlerle olduğu gibi, siz de darbecisiniz” diye karşılık verdi. Bu sözler üzerine ayağa fırlayan CHP’liler sıra kapaklarına da vurarak sert tepki gösterdi. Sözlerini geri alması istenen Davutoğlu’na, TBMM Başkanı Cemil Çiçek de, “Sayın Başbakan bunu bir tavzih edin, ne kastediyorsunuz” dedi. Bu sırada bazı CHP’liler de, “Bu nasıl Başbakan, sözünü geri alacaksın. Geri al sözünü” diyerek AK Parti sıralarına yürümeye çalıştı. Bazı AK Partililer de ayağa fırlayınca, gerilimin artmasını idare amirleri ve grup yöneticileri güçlükle önledi.
Davutoğlu da, “Bu kadar hiddete gerek yok, siz bana Mısır halkıyla kavgalısınız derseniz ben de sizi darbe döneminde heyet gönderdiğiniz için darbecilikle suçluyorum. Niçin bu kadar ağır bir ifade kullanmak zorunda kaldım biliyor musunuz; bazen empati yapmakta fayda var ama sizin yaranız var da 27 Mayıs’ı hatırlıyorsanız bu sizin bileceğiniz iş” dedi.

YÜCE DİVAN ATIŞMASI

Davutoğlu’nun, “2001’i unutmayın, kimlerin Yüce Divan’da yargılandığını unutmayın” sözleriyle koalisyon döneminde yolsuzluk yapıldığını söylemesi üzerine, eski MHP’li Bakan Koray Aydın kürsüye çıkarak, “Ben ‘verilemeyecek hesabım yok’ dedim, ‘beni Yüce Divan’a sevk edin’ dedim, yalvar yakar olmadık. Ben 11 hakimin ittifakıyla Anayasa Mahkemesi’nin tarihine geçtim. Daha 3 gün önce sizin bakanınız soruşturma komisyonunda beni Yüce Divan’a göndermeyin diye yalvardı Sayın Başbakan. Çünkü hırsızlık yaparken yakalanana hırsız denir. En tepeden en aşağıya saçılmış yolsuzluk iddiaları varken dönüp buraya el sallamanızı hayretle karşılıyorum. Allah sizi hidayete erdirsin” karşılığını verdi.

Kamu düzeni yerlerdeyken saray savunmaya devam mı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümetin çözüm sürecine ilişkin politikalarını eleştirerek, “Sayın Başbakan, dilinizden düşürmediğiniz kamu düzeni yerlerde sürünüyor, hâlâ uyumaya, saray savunuculuğuna devam mı edeceksiniz” dedi. Bahçeli bütçe görüşmelerinde şunları söyledi:

TENAKUZ DERYASINDA YÜZÜYOR

“‘Çözüm süreci millete mal oldu’ ifadeleriyle tenakuz (çelişki) deryasında yüzen Başbakan, nereye kadar hareketsiz kalacak, hangi eşiğe kadar bölücü güruhun tehditlerine boyun eğecektir? Sayın Davutoğlu ‘çözülme sürecinden çok rahatsız olan var’ diyerek siyasi iz sürücülüğü yapıyor, öznesi gizli uyarılarda bulunuyor.

DEŞİFRE OLAN REZALET

Bugün Türkiye’de üretim zaaf geçirdiğinden meşru ve doğal yollardan zenginliğin yeşermesi imkan dışıdır. Zenginleşen, köşeyi dönen, küpünü dolduranların nasıl bu duruma geldiklerini görmek için 17-25 Aralık’ta deşifre olan rezaletlere bakmak yeterlidir. Bir yanda Ermenekli Recep lastik ayakkabı giyerken, diğer yanda kutulara, saraylara, uçaklara, lükse ve israfa oluk oluk kaynak akıtılıyorsa bütçenin hayrı küçük bir azınlık dışında hiçbir vatan evladına dokunmayacaktır.”

Adınız ak olsa da sizi aklamaz

BÜTÇE görüşmelerinde HDP adına konuşan Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da şunları söyledi: “Bu bütçeye damgasını vuran konu yolsuzluklardır. Tıpkı Roboski olayında olduğu gibi soruşturma komisyonu aklama faaliyetine devam ediyor. Hükümet kendi ak sayıştayını atadı. Meclis’e boş raporlar gelse de, Danıştay çalışmasa da, Meclis başkanı görevini yapmasa da, adınız ak olsa da, aklamaz sizi. Gün ola devran döne, sizi de bir iktidar yakalar. Hep iktidar kalacak değilsiniz ya!. Bu bütçe Ermenekli Recep amcanın bütçesi değil, bu bütçe zatı şahaneleri Cumhurbaşkanı Recep Başkan’ın bütçesi.”