Kılıçdaroğlu: Sandık geldiği andan itibaren döviz düşer

Belediye Başkanları Çalıştayı için Kayseri'ye gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KTO Başkanı Ömer Gülsoy ve KAYSO Başkanı Mehmet Büyüksimitci'yi ziyaret etti. KAYSO önünde basın açıklaması yapan Kılıçdaroğlu, seçim çağrısını yineleyerek, "Ekonomideki gelişmeleri hem Ticaret Odası hem de Sanayi Odası yetkilileri ile görüştük. Dün de TÜSİAD Genel Başkanı'nı aramıştım. Ekonomik gidiş pek parlak değil. Ciddi bir sorun var. Döviz kontrol edilemiyor. Dolar kontrol edilemiyor. Hükümet büyük bir kayıtsızlık içinde. Türkiye'nin yönetilmediğini ve savrulduğunu görüyoruz. Dün gelişen olaylar toplumdaki kaygıyı had safhaya çıkardı. Yapılması gereken, eğer ülkeyi yönetenler ülkeyi seviyorlarsa insanlara saygı duyuyorlarsa ticaret erbabına, sanayiciye saygı duyuyorlarsa çiftçiye, esnafa saygı duyuyorlarsa kısacası 84 milyona saygı duyuyorlarsa bir an önce seçim sandığını milletin önüne getirsinler. Emin olun, sandık geldiği andan itibaren döviz de düşer. Bunu bilmelerini isterim. Türkiye'nin daha büyük sıkıntılara girmeye zamanı da tahammülü de yoktur. Doğru değildir. İşsizliğin geldiği noktaya bakın. Dolayısıyla bu atmosfer Türkiye'yi daha kötüye götürür" dedi.

'SANDIĞIN MİLLETİN ÖNÜNE GETİRİLMESİ LAZIM'

Kırılgan ekonomi istemediklerini vurgulayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Daha güçlü bir Türkiye istiyoruz. Daha güçlü bir Türkiye'nin yolu da milletin iradesine başvurmaktır. Milletten hiç kimse korkmasın. Millet bizim milletimiz. Onun sağduyusuna güvensin. Vatandaşımız oyunu kullanacaktır. Kendileri çok güzel şeyler yaptıklarına inanıyorlarsa, öyle söylüyorlar, o zaman neden korkuyorlar? Neden çekiniyorlar? Sandığı getirsinler, 5 yıl daha yetki alsınlar, ülkeyi yönetsinler. Eğer vatandaş güvenmiyorsa değiştirecektir. Daha güzel bir Türkiye'ye ihtiyacımız var. Daha huzurlu bir Türkiye'ye ihtiyacımız var. Bunun yapılması lazım ve önünün açılması lazım. Bunun yolu demokrasidir. Baskıyla terörle Türkiye'nin önünü kesmek, demokrasinin önünü kesmek doğru değildir. En büyük arzumuz budur. Bir an önce seçim. Sandığın, milletin önüne getirilmesi lazım" diye konuştu.

‘ALLAH’IN İZNİYLE BU ÜLKEYİ YÖNETECEĞİZ’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Belediye Başkanları Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada gündemdeki konulara değindi. Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin çok zor koşullardan geçtiğini görüyoruz. Benim taşıdığım karamsarlığı eminim sizlerde taşıyorsunuz. Bizim taşıdığımız karamsarlığı 84 milyonda taşıyor. İşçisiyle, çiftçisiyle, emeklisiyle, tüccarıyla, sanayicisiyle, ihracatçısıyla, ithalatçısıyla, turizmcisiyle ve emeklisiyle görüşüyorum. Hepsinde aynı kaygı var. Hepsinin sorduğu ortak bir soru var. Nereye gidiyoruz, halimiz ne olacak, bir çıkış var mıdır, diye soruyorlar. Tek tek görüşmenin dışında ayrıca bu grupların temsil ettiği odalar ve birliklerle de görüşüyorum. Onların tepe yöneticileri ile de görüşüyorum. Kaygı taşıyorlar. ‘Ekonomi nereye gidecek?’ diyorlar. ‘Bu endişeyi nasıl gidereceğiz?’ diye soruyorlar. Görüştüğüm herekse şunu söylüyorum; bizim ülkeyi nasıl kaliteli ve nitelikli yöneteceğimizi görmek istiyorsanız belediye başkanlarımızın uygulamalarına bakın diyorum” diye konuştu.

‘BU KARARLILIĞI HEP BİRLİKTE SÜRDÜRECEĞİZ’

CHP’li belediyelerin çalışmalarına değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Her bir belediye başkanımız kendi bölgesinde bütün engellemelere rağmen başarılı bir performans sergiliyorlar. Biz bu performansı Türkiye genelinde genel yönetim olarak sergilemek istiyoruz. O zaman içlerine biraz su serpiliyor. Çözümsüzlüğün olmadığını, çözümün olduğunu görüyorlar. Biz onlara şunu da söylüyoruz; Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir devlet bir kişinin iki dudağına teslim edilmedi. Var olan sistem zaten Türkiye’yi bu hale getirdi. O zaman yapmamız gereken geniş bir kucaklaşmayı, geniş bir helalleşmeyi bu topraklarda yapacağız. Belediye başkanı arkadaşlarım şunu çok iyi biliyorlar; önlerine engel çıkarıldığını bizde biliyoruz, onlar da biliyor. Bu engellemelerin bazılarının yasa dışı olduğunu ben de biliyorum, onlar da biliyor ama çok güzel bir şey yapıyorsunuz. Şikayet etmeden o engelleri aşıyorsunuz. Bu davranış şikayete sığınma değil, topluma hizmet yolunda kararlılığınızı gösteriyor. Çok önemli bir adım attığınızın bilmem farkında mısınız? Şikayet etmiyoruz ama engeli aşmasını biliyoruz ve kararlıyız. O zaman bulunduğunuz bölgedeki topluma güven veriyorsunuz. Şikayetin arkasına saklanmak aslında biraz beceriksizliktir ama şikayeti kararlılıkla yıkıp, aşmak ve doğrudan halka ulaşmak bir güven unsurunun pekişmesine yol açıyor. Bu kararlılığı hep birlikte sürdüreceğiz.”

‘KAYSERİ’Yİ ÖNEMSİYORUZ’

Kayseri’deki 16 ilçede belediye başkanlarının olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu toplantıyı bir tek belediye başkanımızın olmadığı ilde yapıyoruz. Dün belediye başkanı arkadaşlarım alanlara çıktılar. Kayseri’de ticaret odası ve sanayi odasının yöneticilerini ziyaret ettim. Onlara da söyledim. Kayseri’de bir tane bile belediye başkanımız yok ama biz Kayseri’yi önemsiyoruz. Kayseri Anadolu’nun kalbi. Eğer Kayseri’den sadece bir milletvekili çıkarabiliyorsak ve Kayseri’den hiç belediye başkanı çıkaramıyorsak sorun Kayserililerde değil bizde. Kayserilileri kucaklayacağız. Daha fazla geleceğiz. Daha fazla ilişki kurup, kendimizi anlatacağız. Şikayeti değil, çözümü nasıl yapacağımızı, hangi yollarla sorunu aşacağımızı anlatacağız. Bir siyasi propaganda yapmadan sadece sorunları dinleyeceğiz. ‘Çözüm nedir denildiğinde çözümleri anlatacağız. Bizim çözümlerimiz adaletten, hukuktan ve kısaca Yunus’tan yanadır. Biz bu topraklara hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘BU YOKSULDAN KAYNAK ALIP ZENGİNE AKTARAN BÜTÇEDİR’

2022 yılı bütçesinin dün AK Parti ve MHP’nin oylarıyla kabul edildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bu bütçe Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yoksuldan kaynak alıp zengine aktaran bir bütçedir. Bu bütçe 84 milyonun dar bir kesime aktardığı bir bütçedir. En büyük gelir transferini yapan haksız gelir transferini yapan bir bütçedir. Gittiğim yerlerde bazen soruyorlar. ‘Siz olsanız ne yapardınız?’ diyorlar. Anlatayım. Allah’ın izniyle bu ülkeyi yöneteceğiz. Adalet, hak ve hukukla yöneteceğiz. Ayrımcılık yapmayacağız. İlk yapacağımız iş mağdur olan bütün kesimleri dinlemektir. ‘Ben dediğim doğrudur’ anlayışından toplumu uzaklaştıracağız. Bu anlayış olmaz. Benim dediğim değil, bizim dediğimiz doğrudur” şeklinde konuştu.

‘TOPLUMUN YÜZDE 63’Ü İKTİDARA GÜVENMİYOR’

Vatandaşın güveninin kazanılmasının önemli olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bulunduğunuz ilde, belde de vatandaşla aranızda kurduğunuz güven sizin oyunuzu artırır. Güvenin olmadığı bir yerde insanlar kaybeder. Şu anda var olan iktidara toplumun en az yüzde 63'ü hiç güvenmiyor. ‘Yüzde 63'ü nasıl buldunuz’ diyeceksiniz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinde bankalardaki mevduatın yüzde 63'ü döviz. Diğerleri de garibanın Türk lirası, küçük paralar. Bu ne demektir? ‘Biz bu hükümete güvenmiyoruz. Aldığı ekonomik kararlara güvenmiyoruz. Tasarrufumuzu dolar olarak tutuyoruz. Böylece kendimizi güvence altına alıyoruz’ demektir. Bunun unutulmaması lazım” dedi.

‘BORÇ ALDIKLARI PARAYI DOLAR YÜKSELMESİN DİYE SATIYORLAR’

Merkez Bankası’nın dövize yaptığı müdahaleye de değinen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

“Elin parasını swap diye getirdiler, borç aldılar. Merkez Bankası’na koydular. Aslında Merkez Bankası’nın gerçek rezervi eksi 34 milyar dolar. Borç aldıkları parayı dolar yükselmesin diye satıyorlar. Doları alan keyfini çıkartıyor. Bir saat sonra dolar tekrar yükselmeye başlıyor. 4,5- 5 milyar dolar böyle gitti. Bu başkasının parası. Bunu herkesin bilmesini isterim. Özellikle de Kayserili kardeşlerimin bilmesini isterim. Çünkü ticareti en iyi bilen Kayserililer. Kayserilinin de nasıl soyulduğunu görmesi lazım. Fakirin fukaranın nasıl soyulduğunu görmesi lazım.”