Güncelleme Tarihi:
ERKEĞİN NE ÜSTÜNLÜĞÜ VAR KADINA KARŞI
2015 seçimlerini kadın ağırlıklı götüreceğiz. Ülkenize sahip çıkın, çocuklarınıza sahip çıktığınız gibi. Herkesin işi, evi olsun. Eğer bu topluma huzur, barış gelecekse emin olun kadınlar yüzünden gelecek. Hayatın bütün acılarını yaşayan sizlersiniz. Bu ülkenin hangi koşullarda olduğunu siz benden iyi bilirsiniz. Size ‘kadın erkek eşit değildir’ diyorlar. Neden? Erkeğin ne üstünlüğü var kadına karşı. Onu da Allah yarattı, kadını da Allah yarattı. Eğer cennet kadınların ayakları altındaysa o zaman kadınların üstünlüğü var.
2831 SOMALI MADENCİNİN İŞTEN ÇIKARILMASI
Son zamanlarda acı olaylar yaşadık. Ermenek’te, Soma’da, Isparta’da. 2831 Soma işçisinin işine son veriliyor. Mesaj gönderip işinize son verdik diyorlar. Bu insanlar yeraltında çalışıyorlardı. Yolsuzluk yapmıyorlardı. Sayın Davutoğlu’na sesleniyorum; sen eğer Başbakansan, bu işçilerin tamamına iş bulacaksın, aş bulacaksın. Demokratik yollardan hesabını soracağız. Somalı işçilere ya aç kalacaksınız ve öleceksiniz ya da yeraltına inip öleceksiniz, başka seçenek yok diyorlar. Biz bütün işçilere ‘senin insan gibi koşullarda çalışman yeraltında CHP’nin boynunun borcudur’ diyoruz.
CHP İKTİDARINDA HİÇBİR ÖĞRENCİNİN KREDİ KARTI BORCU OLMAYACAK
Geçen hafta Öğretmenler Günü’ydü. Hep beraber güzel laflar ettik. Ben şimdi öğretmen dünyasına daha yakından bakmak istiyorum. Eğer bir ülke büyümek istiyorsa bunun yolu eğitimden geçiyor. Eğer eğitim sağlıklıysa, tutarlıysa, emin olun o ülkenin sırtı yere gelmez. Şimdi bütün anneler kendi kız çocuklarının kendinden daha iyi yetişmesini istiyor. Bu çok güzel bir olay.
Sen kendine saray yapacağına eğitime para ayır. Öğretmenlerimiz borçlu. Öğretmen zor bela geçiniyor hatta geçinemiyor. O zaman çocuğa nasıl ders verecek? CHP iktidarında hiçbir öğrencinin kredi kartı borcu olmayacak. Hiçbir öğretmenin esnafa borcu olmayacak. Öğretmenin hak ettiği maaşı vermek benim görevim. 2002’de bir öğretmen aylığıyla 24 çeyrek altın alabiliyordu. Şimdi ancak 14 çeyrek altın alıyor. Eğer bu tablo öğretmen kardeşime yetiyorsa yeri belli gidecek AKP’ye oy verecek, hatta Saray’da da oy verebilir.
Eğer borç içindeyim diyorsam yönünü çevireceksin, CHP’yi göreceksin. OECD ortalaması öğretmen aylıkları 37 bin 603 dolar. Türkiye ortalaması 13 bin 360 dolar. Brüt bu rakamlar. Senin hukukunu koruyan bir parti var. Senin karnının doyması lazım.
Eğitim Birsen diye bir kurum var. Seni satan sendikadır bu öğretmen kardeşim. Enflasyon farkını sözleşmeye koydurmadılar. Bugün memurların, öğretmenlerin büyük kaybı yok. Sizin haklarınızı korumayan sendikalara itibar etmeyin. Onlar iktidarla kol kola. Sen esnafın önünden zor geçiyorsun, onlar saraylarda.
Bir de ücretli öğretmenlik denen bir garabet var. 800 lira veriyor. Bir de atanamayan öğretmenler var. Devlet böyle bir şey yapar mı? Atama bekleyen öğretmenler, sayınız İzlanda’yı geçti. 4 yıl içinde atama bekleyen öğretmen kavramı olmayacak. 4 yıl için yetki istiyorum. 36 öğretmen ataması yapılmadığı için intihar etti. Yazık değil mi? İskenderun’da gittiğimde yaşlı bir adam yanıma geldi, çocuk gibi ağlayarak ’10 yıldır oğlum atama bekliyor, ne zaman yapılacak?’ diye sordu. Onların çocuklarının yatak odalarında boy boy kasalar var. İş peşinde değiller. O kasaların içinde paralar var. Onların derdi atama bekleyen öğretmenler değil. Benim derdim Ermenek’te lastik ayakkabı giyen Recep Amca. Recep Amca ne zaman kundura giyecek benim derdim o.
ÖĞRETMENLERİ HALLAÇ PAMUĞU GİBİ ATTILAR
MEB merkez ve taşra teşkilatında yöneticiler 3 yıl içinde 2 kez görevden alındılar. Kanun çıkarıp aldılar. Öğretmenleri hallaç pamuğu gibi attılar. Oysa öğretmen geldiğinde herkesin ayağa kalkması gerekir. Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum diyor bir İslam bilgini, Hz. Ali.
Yönetici atama yönetmeliği çıkardılar. 4 yılını dolduran 76 bin öğretmeni görevlerinden aldılar. Yeni puanlama yapacağız dediler. Neye göre olduğu da belli değil.
Eğitim sistemini 13 kez değiştirdiler. Yap boz tahtası. Çocuklarımız denek oldu, yazıktır günahtır
4+4+4 için 5 AKP’li vekil kanun teklifi verdi. Hiçbirisi eğitimci değil. Kavga dövüş Parlamento’dan çıkardılar kanunu. Türkiye geriye gidiyor. Bilimsel yayınlarda Türkiye İran’dan geride.
Okuma becerisi açısından Slovakya’dan sonra sondan ikinciyiz.
Güney Kore’den önce otomobil üreten bir ülkeyiz. Güney Kore bugün bizi de geçti. Gençlerin seviye problemi çözmede oranı Güney Kore’de yüzde 28, bizde bu oran yüzde 2.2.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI KORKULUK GİBİ KOLTUĞUNDA OTURUYOR
TÜRGEV’in başında Bilal oğlan var. Bilal oğlan ne yapıyor? Gidiyor, MEB’in süt düzey bürokratlarını toplayıp onlara Milli Eğitim politikasının nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Milli Eğitim Bakanı da korkuluk gibi koltuğunda oturup Milli Eğitim Bakanlığı yaptığını sanıyor. Sen bunlara nasıl izin verirsin.
Durumu iyi olanların çocukları özel okulda okuyor. Benim derdim Ayşe teyzenin oğlu nasıl okuyacak?
Ben siyasete girmeden önce bana sordular bir gün yetkili bir makamda olursanız gözü kapalı en çok parayı nereye verirsiniz diye. Ben de ‘öğretmenler’ demiştim
BEDELLİ ASKERLİK
Bedelli getirdiler. Zenginin çocuğu sıyıracak, garibanın oğlu gidecek. Durumu iyi olan askere gitmeyecek, iyi olmayanlar nöbete. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bedelliyse bedeli alırsın ama aynı şartlardan yoksulun çocuğu da yararlanmalı, bedel ödemeden
YÜZDE 10 SEÇİM BARAJI
Yüzde 10 seçim barajının kalkması gerektiğine inanıyoruz. Temsilde adalet olmalı. Yüzde 1 oy alan bir partinin bile en azından bir vekili Meclis’te olmalı. Yüzde 3, yüzde 5 iki kanun teklifi verdik. Hadi buyrun bakalım kim samimi kim değil. Yüzde 10 barajı 12 Eylül darbecilerinin getirdiği kanundan geliyor. Darbeye karşıysan darbe hukukunun arkasına saklanmaman lazım.
AYM acaba iptal kararı verir mi diye korkuyorlar. Niye paniğe kapılıyorsunuz. Davutoğlu bugün AYM’ye şöyle yapın diye öneri götürüyor. Anayasada hiçbir mevki yargıya talimat veremez diyor ama adamın haberi yok ki.
SANA YAKIŞIR MI DEDİKODU YAPMAK
Davutoğlu, dedikodulardan yola çıkarak parti ile ilgili yorum yapıyor. Sana yakışır mı dedikodu yapmak. Kapalı bölümdeki konuşmalardan yola çıkarak bizi eleştirmeye kalkıyor. Sen akademisyen misin dedikoducu mu? Akademisyensen dedikodulardan beslenmeyeceksin. Açacaksın telefon oldu mu olmadı diyeceksin. Biz senin gibi değiliz. Cevabını veririz.