Güncelleme Tarihi:
KILIÇDAROĞLU'NUN KONYA GEZİSİNDEN KARELER
Kılıçdaroğlu, partisince Konya Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingde, vatandaşlara seslendi.
Bu ükede herkesin rahat edebileceği, gülebileceği birbirine düşmanlık etmeyeceği bir Türkiye istediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, istedikleri Türkiye'de herkesin karnının doyacağını, herkesin mutlu, huzurlu olacağını, yoksulluğun tarihe gömüleceğini, hiç bir çocuğun yatağa aç girmeyeceğini vurguladı.
Konya'nın göç vermesi nedeniyle 2 milletvekilinin azaldığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, “Konya'nın bereketli toprakları, çalışkan insanı, güneşi, suyu, besicisi, çiftçisi yok mu? Konya niye göç verir? Nüfusu iki milletvekili niye azalır? Sandığa giderken bunu düşünmeniz lazım. Eğer nüfus azalıyorsa, çiftçiler büyük kentlerin varoşlarında ekmek peşinde koşuyorlarsa demek ki sorun var demektir” diye konuştu.
Hem Konya'nın hem Türkiye'nin sorunlarını çözmek için yola çıktıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Bunların ustalıkla falan ilgilisi yok. Usta olan bir adamın ülkesinde, usta olan bir başbakanın iktidarında 2.5 aylık bebek açlıktan ölür mü? Usta olduklarını söylüyorlar. 4 çocuğuna sabah kahvaltısı veremedim diye intihar eden anne olur mu? Usta olduğunu söylüyorlar, ustalık dönemlerinde çöpten kağıt toplayan çocuk kamyonun altında kaldı, hayatını kaybetti. Böyle ustalarla bizim işimiz yok. Usta diyorlar, Türkiye Avrupa'da rüşvette birinci lige çıktı. Avrupa birincisi, rüşvette, yolsuzlukta Avrupa birincisi... Nasıl oluyor bu? Böyle usta istemiyoruz, böyle çırak da istemiyoruz. Bizim istediğimiz halkına hizmet eden, zulmeden değil. Hizmet eden sultan gibi, firavun gibi değil. Hizmet eden ve kul hakkı yemeyen insan istiyoruz biz. Kul hakkı yemeyecek. Biz sadece kul hakkı yiyenlerle mücadele etmeyeceğiz, onlardan hesap da soracağız.”
“USTALIKLARI SAHTE”
Konya'da arazi, tarla, çalışkan insan olduğunu; ancak su bulunmadığını belirten Kılıçdaroğlu, hükümetin 120 milyon dolar harcayarak Konya'nın su sorununu halledebileceğini ifade etti. Hükümetin, kullanmadığı doğal gazın bedeli olarak İran'a 2 milyar 600 milyon dolar ödediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Konya'ya 120 milyon doları çok görürken bu olur mu? Bu, sahte usta işi. Bunların ustalıkları da sahte. Konyalıya ne söylüyorsun, İran'a ne ödüyorsun? Bunların hesabını vermek zorundadır? Bu para niye buraya gidiyor?” dedi.
Alandaki “7 litre süt = 1 litre mazot” pankartını okuyan Kılıçdaroğlu, mazotun litresini 1.5 lira yapacakları sözünü verdiklerini hatırlattı.
Çiftçilerin özellikle Konya Ovası'nda su olmadığı için yer altından su çektiğini, bu nedenle “dünyanın elektrik borçları” olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, çiftçilerin elektrik borcunun faizini sileceklerini ifade etti.
Çiftçilerin 2 milyar 600 milyon liralık elektrik borcunun yalnızca 900 milyonunun ana para, diğerinin faiz olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Faizci bir hükümetle karşı karşıyayız. Nasıl oluyor da ana para 2 milyar 600 milyon liraya çıkar? Biz biz halk için çalışacağız. İşçisi, çiftçisi, memuru, emeklisi, köylüsü için çalışacağız. Yandaş için değil, vatandaş için çalışacağız” diye konuştu.
“YOKSULLUĞU YÖNETİYORLAR”
Türkiye'de, Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre 12 milyon 715 bin yoksul bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bunların ustalık dönemi, 12 milyon 715 bin yoksulumuz oldu. 12 milyon 715 bin yoksulu olan Türkiye'yi yönetenler, 'biz ustayız' diyorlar. Yoksulluğu yönetiyorlar, yoksulun yoksulluğunu teşhir ediyorlar” ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, yoksulluğu bu ülkede tarihe gömeceklerini, aile sigortasıyla her evde tencerenin kaynayacağını belirterek, şöyle devam etti: YOKSULLUĞU ÇÖZECEK TEK ADRES CHP İnsanın, inancıyla, duruşuyla, düşüncesiyle Allah'ın yarattığı en değerli varlık olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Onun başımızın üzerinde yeri vardır; onun derdiyle ilgileneceğiz biz, onun derdini çözeceğiz biz, onun inancına saygı göstereceğiz biz. Allah ile kul arasına kimsenin girmeye hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur. Kimsenin elinde öyle bir terazi de yoktur... Bu ülkede yoksulluk varsa çözecek tek adres var; 6 ok, CHP. Halkın Partisi diyoruz ona. Hiçbir zaman hiçbir yerde, yurttaşın derdiyle ilgilenmek dışında bizim başka bir işimiz yok. Vatandaşın derdi bizim derdimizdir. Biz Türkiye'nin rantına değil, Türkiye'nin sorunlarına talibiz. Türkiye'nin sorunlarını çözeceğiz, onun için mücadele ediyoruz, amacımız, hedefimiz bu. İnşallah Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız” diye konuştu. Kendilerine “yeni CHP” dediklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Halkıyla kucaklaşan CHP dedik, inançlara ve kimliklere saygılı olan CHP dedik; tarihini, dokusunu Kuvayı Milliye'den alan, geleceğe umutla bakan. Çocukların yatağa aç girmediği, güzel bir Türkiye'yi kurmak için yola çıkan CHP dedik. Biz önce bizim insanımız kazansın, önce bizim insanımız zenginleşsin, dünyaya meydana okuyacaksa gücüyle, kuvvetiyle, birikimiyle, üretimiyle meydan okusun dedik. Onun için kendimize yeni CHP dedik, onun için 'biz vatandaşın, halkın partisiyiz' dedik” ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Usta, sahte ustaların rakamlarını vereceğim size. Meraklanmayın onların ezberini bozdum, kimyasını bozdum, şifrelerini de çıkaracağım, hiç meraklanmayın. 2002'de hapisteki tutuklu ve hükümlü sayısı 59 bin 429 kişi. 28 Nisan 2011, hapisteki tutuklu ve hükümlü sayısını veriyorum 123 bin 916. 59 binden 123 bine hapisteki vatandaşımız çıkmış. Bu sahte ustaların yaptığı bir şey daha var. Hapiste yatacak yeterli yer olmadığı için bu sürede 49 tane daha yeni hapishane yaptılar. Şimdi elinizi vicdanınıza koyun bir dakika düşünün. 49 hapishane yerine 49 tane fabrika yapsalar bizim insanımız oradan evine helal ekmek götürse günaha mı girerlerdi? Bunların ustalıkları da sahte. Kendi işleri için ustalar. Ne diyordu? 'Ben yürütmenin başıyım diyordu.' Biz de biliyoruz zaten sen yürütmenin başısın, o işlerin ustasısın sen. Onun için her yerde, her ortamda yurttaşların çıkarlarını savunmak benim boynumun borcudur.” AK Parti'nin “İstikrar Sürsün” şeklinde afiş yaptığını anımsatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Hangi istikrar? Bu düzen sürsün diyorlar...'İstikrar sürsün' diyorlar değil mi? 2002, vatandaşın borç miktarı 6 milyar 605 milyon lira, geliyorum 2010'a, vatandaşın borcu 6 milyardan 175 milyar 633 milyon liraya çıkmış. Bu rakamlar benim rakamlarım değil, devletin rakamları. Şimdi diyorlar ki, 'aman ha, CHP gelirse faizler yükselir' diyorlar. Buradan söylüyorum, Konya'dan söylüyorum, bütün Türkiye duysun, CHP gelirse vatandaşı borç batağından kurtarmak benim boynumun borcudur. Acaba bu iktidar olanların borcu var mı? Dünyalıklarını yaptılar, vatandaşı borç batağına soktular. Dünyanın faizini, yabancı sermaye diye ödüyoruz. Sıcak para geliyor, örnek vereceğim size, Türkiye'ye 1 milyon dolar getirin iki ayda 60 bin dolar faiz geliri elde ediyorsunuz, kemiksiz. İki ayda 60 bin dolar kazanan var mı? Bu 60 bin doları kim ödüyor? Bu 60 bin doları siz ödüyorsunuz. Sizi niye bu kadar borçlandırdılar? Bu sahte ustalara bir örnek daha vereceğim, fabrikaları sattılar 30 milyar dolar para topladılar. Borcumuz azaldı mı?... Bunların düzeni bu, haramilerin düzeni, haramilerin düzenini yıkıp halkın düzenini kuracağım. Konya'da bütün mütedeyyin yurttaşlarıma sesleniyorum; yolsuzluk yapmayacağım, yolsuzluk yapanlardan hesap soracağım. Kul hakkı yemeyeceğim, kul hakkı yiyenlerden hesap soracağım. Siyasette zenginleşmeyeceğim, her kuruşun hesabını vereceğim.” Başbakan'a televizyon ekranın da buluşma teklifi yaptığını anımsatan Kılıçdaroğlu, bu teklifini tekrarladı. Kılıçdaroğlu, “Çıkabilir mi, gelebilir mi? Şimdi soruyorum. Bütün mütedeyyin yurttaşlarıma soruyorum. Kul hakkı yiyenler Kemal kardeşinizin karşısına çıkamaz, yolsuzluk yapanlar Kemal kardeşinizin karşısına çıkamaz. Sandığa giderken eğer kul hakkı yiyenler bu düzeni sürdürsün diyorsanız ona bir şey diyemem. 'Hayır, artık bu millet soyula soyula bir şey kalmadı, yazık, günahtır bu millete' diyorsanız, bu ülkede temiz siyaset olsun, namuslu insanlar iktidar olsun, onlar gelsinler diyorsanız, CHP'ye oy verin. Konya'dan yine bütün yurttaşlarıma sesleniyorum; efendim 'ben onunla televizyonda bir araya gelmem', bakınız, ABD'ye, İngiltere'ye, Fransa'ya, Japonya'ya, Almanya'ya bakınız her seçimde liderler bir araya gelirler, konuşurlar, millet seyreder gider oyunu ona göre verir. Eğer bir adam televizyona çıkmaktan korkuyorsa arkasında karanlık noktalar vardır ama Kemal kardeşiniz onun maskesini indirmeye kararlı, indireceğim gerçek yüzünü göreceksiniz” diye konuştu. “ŞİFRE VARSA NASIL KOPYA OLMAZ” “YGS'de şifre” iddialarına da değinen Kılıçdaroğlu, “Önce 'şifre yok' dediler, sonra 'sehven olmuş' dediler, sonra 'şifre var' dediler. Şimdi geldiler 'şifre var ama kopya yok' dediler. Bütün Konyalı kardeşlerime sesleniyorum; Allah aşkına, şifre varsa nasıl kopya olmaz? Şifreyi birisi için yaparsınız herhalde, yandaşın için yaparsın. 1 milyon 700 bin çocuğun annesine sesleniyorum; bu çocukların umutlarıyla oynayan o çocukları perişan edenlere oy vermeyin” ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, 1 milyon 700 bin gençten de yakınlarına “benim geleceğimle oynayanlara oy vermeyin” çağrısı yapmalarını istedi. Konya'nın tarihi bir kenti olduğunu ve 100 bin üniversite öğrencisi bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, iktidarlarında iki yıl içinde kentteki yurt sorununu çözüme kavuşturacaklarının altını çizdi. ASKERLİK SÜRESİ KISALACAK Askerlik süresini 15 aydan 9 aya, sonra aşamalı olarak 6 aya indireceklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Biz bunu söyledik, cevap, 'memleketi kim savunacak?' Gençler, dişinizle tırnağınızla, yüreğinizle, iman gücünüzle bu memleketi savunur musunuz? İşte cevap bu, sahte ustalar duysun, yeri geldiğinde biz dişimizle tırnağımızla, iman kuvvetimizle nasıl ulusal Kurtuluş Savaşı'nda yedi düvele başkaldırdıysak aynı mücadeleyi bir daha yaparız” dedi. Konya'nın aynı zamanda en fazla şehit veren kentlerin başında yer aldığını belirten Kılıçdaroğlu, şehitlerin ölmeyeceğini, onurları olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “Konya'nın silkinmesini, ayağa kalkmasını istiyorum, soyulmasını istemiyorum. Özgür olmasını istiyorum, kul hakkı yiyenlerden hesap sormasını istiyorum” diye konuştu. Konya'da az oyları olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, kabahatin Konyalı'da değil kendilerinde olduğunu, kente yeterince gelmediklerini anlattı. Ezan okunduğu için konuşmasına bir süre ara veren Kılıçdaroğlu, ezan sonrası konuşmasına devam etti. Aile Sigortası Projesi ile ilgili bilgi veren Kılıçdaroğlu, hükümetin bu projeye karşı propaganda yaptığını söyledi. Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan “Deniz Feneri davasını unutmamalarını” istedi. Meydanda “istikrar sürsün, yandaş büyüsün, vatandaş sürünsün” şeklinde pankart olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, mevcut iktidar döneminde esnafın da perişan olduğunu öne sürdü. “MİLLETİN DERDİNİ, MİLLETİN BOĞAZINI DÜŞÜN” Kılıçdaroğlu, emeklilerin sorunlarını en çok kendisinin dile getirdiğini belirterek, 9 milyon emekli olduğunu ve tamamının oyunu istediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, iktidarlarında intibak yasasını çıkararak, emeklilerin milli gelir artışından pay almalarını sağlayacaklarını bildirdi. Kılıçdaroğlu, “Emeklilere sesleniyorum; iki seçenek var. Ya onurlu yaşam ya sürünmeye devam. Sürünmeye devam adres AKP, onurlu yaşam adres CHP” dedi. Meydanda “İstanbul Boğazını bırak, çiftçinin boğazına bak” yazılı bir pankart olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Kanal İstanbul” projesini de eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “İstanbul Boğazı değil, kanal yapacaklar. Hatırlarsınız değil mi? Bu gelenekten gelen birisi de Kayseri'ye deniz yapacaktı, denizi de kapaklı yapacaktı. O hayallere karnımız tok. Milletin derdini, milletin boğazını düşün. 2.5 aylık çocuk 21. yüzyılın Türkiye'sinde annesinin kucağında açlıktan ölüyorsa sen hangi boğazı düşünüyorsun, vatandaşın boğazına bak sen önce” diye konuştu. Konya'da KOBİ'lerin önemli bir yer tuttuğunu belirten Kılıçdaroğlu, iktidarlarında KOBİ'lere yılda ödedikleri vergi ve sigorta primleri kadar sıfır faizli kredi imkanı sağlayacaklarını anlattı. Kılıçdaroğlu, projelerinin tamamının insan odaklı olduğunu vurgularken, “Ben insanımı seviyorum, insanım için çalışmak istiyorum. Bu ülkede hiçbir ayrım yapmayacağım. Bu başörtülü, bu pantolonlu, bu ayakkabılı, bu tişörtlü benim kitabımda yok. Benim kitabımda yandaş yok, benim kitabımda vatandaş var” ifadesini kullandı. NOTLAR Kılıçdaroğlu, miting meydanına gelmeden önce partisinin Konya seçim irtibat bürosunun açılışını yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun miting konuşması sırasında ise sahnenin arka bölümünde asılı bulunan pankart şiddetli rüzgar nedeniyle görevliler tarafından kaldırıldı. Miting sırasında ezan okunması dolayısıyla konuşmasına ara veren Kılıçdaroğlu, bu sırada platforma gelen küçük bir çocuk ve yaşlı bir kadınla fotoğraf çektirdi. Kılıçdaroğlu, miting meydanından ayrıldıktan sonra kısa bir şehir turu attı, vatandaşları selamladı.
“Bize 'bu parayı nereden bulacaksın' diye seslendi. Konya'dan söylüyorum; kullanmadığın doğal gazın bedeli olarak 2 milyar 600 milyon dolar öderken, kaynağı sormuyorsun. Sen 7 göbeğini, bütün yandaşlarını zengin ederken kaynağı sormuyorsun. Ama bu ülkede bir çocuğumuz yatağa aç girmesin, evlerde huzur olsun, yoksulluğu bitirelim dediğimiz zaman 'parayı nereden bulacaksın' diyorsun. Bu ülke zengin, bu ülkede kaynak, imkan var. 'Aile sigortası ile yoksul ailelere her ay 600 lira ödeyeceğiz' dediğimiz zaman Sayın Erdoğan, 'O kayıtlı yoksul, bir de kayıt dışı yoksul var. Onun hesabını bilmiyorsun' dedi. Ben hesabımı biliyorum. Çünkü ben hesap uzmanıyım. Hesap uzmanlığı kolay bir iş değil, onu bilmek lazım. 'Parayı nereden bulacaksın' diyor. AKP'nin Genel Merkezi'ne bağlanan hortumları keseceğim, o paraları yoksula vereceğim. Bizim düzenimiz halkçı düzen. Bizim düzenimizde, halk kazanacak. Halk zengin olacak, birileri değil... 9 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Rüşvette, yolsuzlukta Türkiye'yi dünyaya rezil ettiniz siz.”