Kılıçdaroğlu: Nedir Türk modeli Başkanlık?

Güncelleme Tarihi:

Kılıçdaroğlu: Nedir Türk modeli Başkanlık
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2015 18:58

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemini eleştirerek, "Başkanlık dediği Amerikan modeli bir Başkanlık mı? Türk modeli istiyor. Nedir Türk modeli Başkanlık? Ben oturacağım Cumhurbaşkanlığı koltuğunda benim her dediğim olacak. Hayır, senin her dediğin olmaz. Benim de, sizin de her dediğiniz olmaz. Neden? Bir toplumda yaşıyoruz, demokrasi var. Sonuçta kararı verecek olan halktır. Siz kendinizi halkın yerine koyup kendi kendinize don biçeceksiniz" dedi.

Haberin Devamı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV ’nin canlı yayınında soruları yanıtlarken Başkanlık sistemi üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Nedir Türk modeli Başkanlık? Ben oturacağım Cumhurbaşkanlığı koltuğunda benim her dediğim olacak. Hayır, senin her dediğin olmaz. Benim de, sizin de her dediğiniz olmaz. Neden? Bir toplumda yaşıyoruz, demokrasi var. Sonuçta kararı verecek olan halktır. Siz kendinizi halkın yerine koyup kendi kendinize don biçeceksiniz. Bu olmaz. Gereksiz ve lüzumsuz bir tartışmadır. Gündemi saptırmaya yönelik bir tartışmadır. Başkanlık sistemini kesinlikle ihtimal dahilinde görmüyorum. Tamamen Erdoğan’ın ben gündemde nasıl kalabilirim telaşıyla AKP’de yaşanan zorlukları kamuoyunun gözünden kaçırmak için yaptığı konuşmalar bunlar. Doğru değil. Vatandaş can derdinde."

"EN BÜYÜK HAYALİM BAŞBAKAN OLMAK"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "En büyük hayalim Başbakan olmak. Temiz siyaseti, gazetecilerin hapse girmediği, düşüncenin özgürce açıklandığı, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye’yi gerçekleştirmeye , yoksulluğu bu ülkenin tarihinde sıfırlamaya ve emekliye iki aylık ikramiye vermeye talibim" dedi.

’Çözüm süreci’ ve yüzde 10 seçim barajına değinen Kılıçdaroğlu, Türkiye’de barış olacak ve bu uygulamaya geçecekse bunu yapacak olan tek partinin CHP olduğunu söyledi. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

"Çünkü biz kuralları önceden açıklayan bir siyasi gelenekten geliyoruz. Bu kadar temel bir sorunun çözülmesi için biz 4 kural söyledik. Bu sorunu çözmek istiyorsanız bir; samimi ve dürüst olacaksınız. İki; gizli kişisel bir ajandanız olmayacak. Üç; halka hesabını veremeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz. Dört; halka, belli aralıklarla ana muhalefete bilgi vereceksiniz. Bu konuda iki tarafta samimi değil. HDP, ya da onların temsil ettiği misyon samimi olsa çözüm sürecinin birinci maddesi yüzde 10 seçim barajını kaldırın olurdu."

"ÖRTÜLÜ ÖDENEĞE GELİNCE KAYNAK VAR"

Emekli sorunlarına değinen Kılıçdaroğlu, hükümetin emekliye gelince kaynak bulamadığını ancak, örtülü ödenek için hemen kaynak bulduğunu ifade ederken şöyle dedi:

"Kkaçak saraya gelince para var. Emekliye gelince para yok, başka her yere para harcıyorlar. İsrafa gelince para var. Emekli? Efendim para olamaz emekliye. Niye olmasın? CHP iktidarında, benim başbakanlığımda Ramazan bayramından bir gün önce, kurban bayramından bir gün önce emeklinin banka hesaplarına emekli ikramiyesi yatmazsa Başbakanlığı bırakacağım, yetmiyor siyaseti de bırakacağım."

"AMERİKAN MODELİ BİR BAŞKANLIK MI?"

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başkanlık sitemine ilişkin soruyu yanıtlamadan önce, "Başkanlık dediği Amerikan modeli bir başkanlık mı? Türk modeli istiyor. Amerikan modeli başkanlıkta başkan büyükelçi bile atayamıyor. Bizde Türk modeli başkanlık. Nedir Türk modeli başkanlık?" diyerek tepki gösterdi.

"HDP’YLE AKP ARASINDA CİDDİ BİR İŞBİRLİĞİ VAR"

HDP’ ile AKP arasında ciddi bir işbirliği olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Samimi düşüncemi söyleyeyim. Yani HDP’yle AKP arasında ciddi bir işbirliği var. Yani bu söylemlerde de zaten yer alıyor. Efendim şu bizim için kırmızı çizgi diyor, ertesi gün hayır kırmızı çizgi değil. Efendim bu olmazsa olmaz diyorlar ertesi gün izleme heyetinde oldu, başkanlık sisteminde oldu. En son başkanlık için bir konuşma yapıldı hiç yapmayacağız falan diye. Ertesi gün Leyla Zana başka bir açıklama yaptı. Biz bunları biliyoruz. Herhangi bir işbirliğimiz yok. Devletin içinde paralel bir yapı asla olmamalıdır. Devletin bir yapısı vardır. Çıtası anayasada vardır. Cumhurbaşkanı, bakanlar kurulu, yasama, yargı, yürütme, bunların nasıl çalışacağı, devletin saydamlığı, Sayıştay, nasıl kamu harcamalarını denetleyecek. Bunlar ana çatı budur. Onun dışında paralel bir yapı oluşturmak asla ve asla doğru değil. Soru şu; 12 yılda iddia ettikleri paralel yapıyı kim oluşturdu? CHP iktidarda değil. Kendileri iktidarda. Bizi kandırdılar diyor. Devleti yöneten adam beni kandırdılar dediği andan itibaren o koltuktan ayrılması lazım. Neden? Senin istihbaratın var. Devleti en iyi sen bilirsin, atamaları sen yaptın ben yapmadım ki. Valiyi ben tayin etmedim. Kaymakamı ben tayin etmedim. Emniyet müdürünü ben tayin etmedim. Genel müdürü, müsteşarı, müsteşar yardımcısını ben tayin etmedim. Tayin eden kim? Sensin."

"EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞI 1500 LİRA OLACAK"

En düşük emekli aylığının 1500 lira olacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Taban aylığı, en düşük aylık 1500 lira olacak. En düşük emekli aylığı 1500 lira olacak. Aldığı aylık kadar ikramiye vereceğiz. Evet yapacağız. Ben bunu söyledim diye koro halinde bunu yapamazsın diyorlar. Kaynağı nereden bulacaksın diyorlar. Bu devlette 12 yıl hesap uzmanlığı yaptım. Para nasıl toplanır, nasıl harcanır onu ben çok iyi bilirim. Türkiye çok zengin bir ülke. Türkiye’nin kaynakları çok fazla. Bütün sorun nerede biliyor musunuz? İsrafta. Sayın Kemal Derviş kendisi açtı. Emekliye iki maaş ikramiyenin dini bayramlarda çok önemli olduğunu ve bunun yapılmasının sosyal devletin gereği olduğunu söyledi. Sayın Derviş’te ekonomiyi çok iyi bilir. Sadece Türkiye ekonomisini değil, dünya ekonomisini de çok iyi bilen birisidir, gözleyen birisidir, araştıran birisidir. Hazinenin dengelerini bilen birisidir. Bunların hepsinin kaynağı bulunur İsmail bey" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, bankalar tüketici kredisi ve banka kartları için tefeci faizi uygulandığını, bunun kendilerinin değiştireceklerini, halkı rahatladacaklarını ifade ederken, "Banka tüketici kredisi borcu olanlar. Tefeci faizinden onları kurtaracağım. Bu sözüm söz. Ben bu ülkenin insanlarının mağdur edilmesini hiçbir zaman istemem. Bankaysa bankacılık yapacak. Merkez Bankası’nın faizi kaçtı? yüzde 7,5’tu. Erdoğan bağırıp çağırıyordu niye indirmiyorsun diye. Peki temerrüde düşmüş olan faiz nedir? 34 efendim. Tam bir tefeci faizi. Bankalar niye ha bire kredi kartı dağıtıyorlar? Ödemezse dünyanın faiziyle ben sonra alıyorum diye" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin kirli siyasete, çalmaya, çırpmaya tahammülünün kalmadığını kaydederken, "Düzgün siyaset, namuslu siyaset, her kuruşun hesabını vermeyi namuslu görev kabul eden bir siyaset. Bunu yapmak zorundayız. Bakın, tel koptu diye, halat koptu diye İzmit’te köprü geçişinde Japon bir mühendis halat koptu diye kendisini sorumlu bulup intihar edebiliyor. Bizde neler olmadı neler. Sorumluyu bile bulamadık. Herkes kaçtı. Bunun için bizim yeni bir anlayışa ihtiyacımız var" diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!