Kılıçdaroğlu: ‘Kayıtları bize göstermediler’

Güncelleme Tarihi:

Kılıçdaroğlu: ‘Kayıtları bize göstermediler’
Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2013 13:53

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu "Başbakan'ın Ergin Saygun'a ziyareti insani bir harekettir. Aynı zamanda bize özür anlamına da gelir" dedi.

Haberin Devamı

İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:

Türkiye’deki üye sayımız bir milyonu aştı. Avrupa’nın en büyük üyeye sahip sosyal demokrat partisi CHP’dir. İşin reklamına kaçmadan, halkı kucaklayarak kim ne söylerse söylesin yolumuzdan dönmeyerek her yerde örgütlenmeye çalışıyoruz.

“BAKANLARA YOK BİZE VAR”

Dün Hatay’da acı bir olay oldu. Hemen vekil arkadaşlarım aradılar, gelişmeleri verdiler. Ankara’dan ayrıca bir milletvekili arkadaşımı görevlendirdim. Hurşit Güneş şu an Hatay’da. Olayın ayrıntılarını öğrenmeye çalışıyor. Sabah telefon ettim. Olayın olduğu yerle ilgili kamera kayıtları var. Kayıtları görmek için ilgililere başvuruldu. Önce evet ama sonra gizli olduğu için biz size bunu gösteremiyoruz. Bakanlar gider, kamera kayıtlarını izlerler. Gizlilik yasağı yok. Bizim milletvekilimiz gider, hayır sen göremezsin gizlilik kararı var.

Haberin Devamı

“HSYK’YI NASIL ELEŞTİRMEYEYİM”

Şimdi ben bu HSYK’yı nasıl eleştirmeyeyim? Çifte standart hukukta olmaz. AKP’ye oy veren vatandaşımız da bizim vatandaşımız, CHP’ye oy veren de bizim vatandaşımız. Neden göstermiyorsunuz o kayıtları? Ama ne yaparsa yapsınlar. Suriye politikasında Türkiye’yi bir batağa sürüklediler.

“BOMBA OLAYINI AÇIKLAYACAK MISINIZ”

Bu da sakın ola ki uçak işine dönmesin. Uçağın düştüğünü de biz başka yerlerden öğrendik. 21 Temmuz 2012’de gazeteler televizyonlar şu haberleri verdiler. Cilvegözü Sınır Kapısı tek taraflı olarak kapatıldı. Madem kapatıldı nasıl geliyor bu? Suriye tarafı kimin kontrolünde, Hatay tarafında neler oluyor? Yabancı bir basın mensubu Hatay’da kimlerin bomba imal ettiğini gösterdi. Sormamız gereken şu. Bu bomba olayını siz Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır şekilde açıklayacak mısınız, açıklamayacak mısınız? Bunu bekliyoruz.

Ölen vatandaşlar var, Suriyeliler de var. Ölen insandır. Teröre her yerde her dönemde lanetledik. Sonuç alınamayacağını her zaman söyledik. Terör olayının sonucunda insanlar hayatını yitirmişse o insanlara hepimizin sahip çıkması lazım.

Defalarca söyledik yanlış yapıyorsunuz, sizin ne işiniz var Suriye’nin içişlerine müdahale ediyorsun. Sen böyle yaparsan biri de senin içişine müdahale eder. Uyardık, birilerine haksızlık yaparsan bir gün döner haksızlık seni bulur. Geldiğimiz nokta budur.

Haberin Devamı

Suriye konusunda hassasiyetimizi koruyoruz. En son Lizbon’da Suriye konusunda bir komisyon kurulması kabul edildi. Öneriyi de biz yaptık.

“ŞANTAJLA ANAYASA DEĞİŞMEZ”

Seçimlerden önce CHP olarak biz Türkiye’nin çağdaş özgürlükçü bir anayasa sahip olması gerektiğini ifade ettik.

Ülkeye, demokrasiye, rejime nasıl bakıyoruz bunu herkes koyduğu önerilerle gösterdi. Biz CHP olarak anayasa değişiklikleri konusunda söylediklerimizin hep arkasında durduk. Şimdi bazı önemli düzenlemeler de var bizim önerilerimiz arasında. Örneğin torba kanun ucubesini kaldırıyoruz. Örneğin kanun hükmünde kararname çıkartmaya karşı duruyoruz. Çağdaş bir anayasa olsun istiyoruz. Çalışmalar devam ediyor. Birdenbire bir itiraz. “Efendim ya Mart ayı sonuna kadar bitirirsiniz ya da biz kendi anayasamızı vereceğiz”

Haberin Devamı

Şantajla bir ülkenin anayasası değişmez. O şantaj birileri için geçerlidir belki ama unutmamaları gereken bir şey var. Hiçbir şantaj hiçbir CHP’li için geçerli değildir.

Şimdi dayatıyorlar, görüşmezseniz sonuçlandırmazsanız biz kendi anayasamızı getireceğiz. Anayasalar bir ülkenin temelini oluşturan hukuk normlarıdır.

“BU ÖNERGE CHP OLDUĞU SÜRECE ASLA GEÇEMEZ”

O normları siz iki teklif getirerek değiştiremezsiniz. Parlamenter sistemin kuruluşu yeni değildir bizde. Erzurum, Sivas kongresine bakın önce. TBMM’nin toplanmasına bakın önce. Niye onlar başkanlık sistemi kurmadılar? Halkın doğrudan sisteme dahil olması için.

Ne yaparlarsa yapsınlar. Bizim rejimimizi kuran irade kurucu iradedir. Rejimi değiştirmek için sizin vereceğiniz önerge TBMM’den CHP olduğu sürece asla ve asla geçemez.

Haberin Devamı

Demokrasi benim için ayak bağıdır demiştin. Neymiş, yasama yargı yürütme ayak bağıdır. Bunu söyleyen kişi bütün yetkileri kendinde istiyor. Sen kendi tarihini bilmekten aciz bir adamsın. O nedenle söylüyorum. Bir tek CHP’li kalıncaya kadar asla ve asla düşüncelerimizden ödün vermeyeceğiz. 

“O BEDELİ ÖDEMEKTEN KAÇINMAMALIDIRLAR”

Sanal gündemin peşinde koşan milyonlar var.  Sanal gündemi halkın gündemi olmaya zorlayan medya var. Köşe yazarları gazeteciler, daha yürekli olmak zorundadırlar. Bedel ödemek gerekiyorsa, o bedeli ödemekten kaçınmamalıdırlar.  Çıkar birisi efendim ben bunu söyledim, gündemi saptırmak için söyledim. Biz de onu alkışlayacağız. Buna karşı mücadele edilecektir. Bizim sorumluluğumuz var. Ama bu ülkede yaşayan her yurttaşın her aydının ayrıca sorumluluğu var. Aydın olmak kolay ve sıradan bir iş değil. Aydın olmak halka adanmışlık demektir. Bir şey söylersem iktidar mensuplarını acaba üzer miyim, o zaman demokrasiyi geliştiremeyiz.

Haberin Devamı

AYŞE HANIM TEYZE ÖRNEĞİ

Halkın gündemi nedir? O konuda bir iki cümle söyleyeyim. Sevgili gazeteci Güngör Uras’ın tanımladığı bir isim var, Ayşe Hanım teyze. Ayşe Hanım teyzeden bir iki örnek vermek isterim.

TÜİK yeni rakamlar yayımladı. Enflasyon yayınları acaba mutfakta durum nedir? Ayşe hanım, tencereyi koydu ateşin üzerine ve başladı yemeği pişirmeye. Öne kuru soğan doğradı ve düşündü. Gelen zam bir ayda yüzde 32. Sonra bir kaçta sivri biber doğrayayım dedi. Bir ayda gelen zam yüzde 46. Döndü birkaç tane de domates doğrayayım dedi. Gelen zam yüzde 51,5. Bunlar korkan medyanın gündeminde yok. Cesurlara eyvallah. Patlıcana gelen zam yüzde 48. Biraz da su ilave edelim dedi, yüzde 4,7 gelen zam. Bu yemeğin tadı tuzu olur mu? AKP yemeğidir bu. Ben yurttaşlarıma sesleniyorum. Ayşe hanım teyzenin tepki göstermesini bekliyorum. Neredeyse en temel gıda maddelerinde zam yüzde 50’yi bulmuştur.

“RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN UMURUNDA MI BU”

Ayşe hanım teyzenin ne oluyor diye sorması lazım. Kocasına senin maaşın ne kadar arttı diye sorması lazım. Recep Tayyip Erdoğan’ın umurunda mı bu? Kesinlikle umurunda değil. Bindiği uçak, içtiği su, oturduğu konut bedava.  Ne diyordu? “Aldığım başbakanlık aylığıyla geçinemediğim için şirket kurdum” diyordu.

Ayşe hanım teyze hangi parayla hangi şirketi kuracak. Kış aylarındayız. Sadece mutfakta katlandık.

Faturayı ödeyecek halk, neden AKP iktidarı tercih edildiği için. Ama yangın nerede var. Mutfakta var. Kabahat sadece AKP’de mi, Ayşe hanım teyzeye de seslenmek istiyorum. İktidara sen taşıdın, sen kavgasını verdin. Bunlar gelecek, enflasyon fiyatlar düşecek. Şimdi bedelini sen ödüyorsun. Onlar bir bedel ödemiyorlar.

“BİR AYDA YÜZDE 103 ZAM GELDİ”

Hastaneye de Ayşe hanım teyzenin ve çocukların düşmemesi lazım. Yatak ücretlerine bir ayda gelen zam yüzde 103,7. Hadi yattınız diyelim, tahlillere gelen zam yüzde 210. Allah muhafaza kaydın yere düştün. Röntgene gelen zam yüzde 114,4.

Bizim bir sorumluluğumuz var. Bütün bu ayrıntıları halka anlatmak. Yemeyeceğiz içmeyeceğiz. Yatmayacağız Türkiye’yi gezeceğiz ve AKP iktidarını anlatacağız halka. 

Gazetelerin renkli sayfalarına inanmayın. Herkes mutfağına baksın, herkes gırtlağına kadar borç içinde. Ne yapıyorlar? Efendim yok frendi, gazdı. Yok sen frene bastın o gaza bastı. Böyle ekonomi mi yönetilir. Merkez bankası başkanı ayrı telden, sanayi bakanı ayrı telden, hazineden sorumlu bakan ayrı telden çalıyor. Fatura? Fatura halka çıkıyor. Bizlere çıkıyor.

Ekonomiyi sağlıklı yönetmek için sosyal demokrat olan Bülent Ecevit, Ekonomik konsey kurmuştu kararname ile.

Bu kararnameyle olacak değil, bir bunu anayasal kurum haline getirelim dedi. Yasası var, üç ayda bir toplanması gerekiyor. Ekonomi nasıl yönetilir. En son ne zaman toplanmış 5 şubat 2009. Üç yıl geçti toplanmıyor.

Sözde aydınlara bir şey hatırlatmak isterim. Recep Tayyip Erdoğan’ın ipiyle kuyuya inmeyin. Sizi ters köşeye yatırır. Düne kadar herkes Ergenekoncuydu. Şimdi Ergin Saygun’u ziyarete gitti. Ben merak ediyorum o gazeteciler ne yazacak şimdi. Biz insan hakları, yanlış dediğimiz zaman, ha Ergenekoncusun. Bekliyorum şimdi Recep Tayyip Erdoğan’ı ne zaman Ergenekoncu yapacaklar.

"SAYGUN'A ZİYARET DOĞRU"

Doğru şeyleri yapanlara her zaman doğrudur dedim. Sayın Başbakan’ın da ziyaret etmesi doğrudur, insani bir harekettir. Vicdanı rahatsız arkadaşlar. Doğruyu yapmadığını o da görüyor artık. Dünyanın neresine giderse gitsin önüne hukuk ucubesi çıkarılıyor. O da anladı bunu. Diyeceksiniz ki jeton biraz geç düştü. Artık unutmamamız gereken bir şey var. Hiç düşmemesinden daha iyidir.

"O ZİYARET BİZDEN ÖZÜR ANLAMINDA"

O ziyaret aynı zamanda bizden özür anlamına da gelir. Yanlış yapıyorsunuz dedik. Bu ziyareti yaptın diye sakın ola ki kamu vicdanında temizlendin anlamına gelmez bu. Fatih Hilmioğlu orada, kanserle mücadele ediyor. Mehmet Haberal , hastaneden zorla çıkarttınız. Diyorsun ki çağdaş demokrasi  özgürlükçü bir Türkiye olsun. Ama gidiyorsun 12 Eylül yasalarının arkasına saklanıyorsun.

Açık çek verdik. Sen gerçekten Türkiye’yi özgürleştirmek istiyorsan, gel darbe yasalarını değiştirelim dedim. Geldi mi? Gelmedi.

Bir demokrasi de aslolan özgürlüktür. Savunma da bunlardan birisidir. Kim olursa olsun. Bütün demokrasilerde kutsal bir haktır. Yargılama da olmaz.  İstanbul Barosu’na uygulanan baskıyı şiddetle protesto ediyoruz.


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!