AA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2012 20:17
CHP Lideri Kılıçdaroğlu Suriye'nin uçağının neden indirildiğinin kimse tarafından bilinmedeğini öne sürerek, “Rusya'nın uçağını indirdiler, mühimmat var diye, neymiş, mühimmat varmış, kaç gün geçti, tank mı, top mu, tüfek mi çıktı? Göster şunu. Niye göstermiyorsun?” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Manavgat ilçesinde otobüs üzerinden vatandaşları selamladı. Vatandaşlara demokrasinin bedelini bilip bilmediklerini soran Kılıçdaroğlu, CHP olarak tüm baskıların karşısında olacaklarını, bedeli ne olursa olsun demokrasiden geri dönmeyeceklerini söyledi.
Mustafa Kemal
Atatürk'ün ve arkadaşlarının dünyanın en saygın ülkesini kurduğunu, kimsenin önünde diz çökmediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, Kurtuluş Savaşı'ndan hemen sonra Kayseri'ye ilk uçak fabrikası kurulduğunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk paralarının basıldığını, çocuk esirgeme yurtlarının kurulduğunu anlattı. Kılıçdaroğlu, “Bunları yaparken kimseye el avuç açmadılar, kimseye yalvarmadılar, kimsenin önünde diz çökmediler. Eğitime bilime önem verdiler. Şimdi de dönüp 'ne yaptınız' diyorlar” diye konuştu.
Suriye ile Türkiye'nin neden savaş içinde olduğunu kimsenin bilmediğini, çıkıp birilerin bunu anlatması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Buraya oy için gelmedik. Yurttaşların yeniden düşünmesi için geldik. Herkesin şapkasını önüne koyup Türkiye'nin geleceğini iyi düşünmesi gerekir. Tüm ülkeyi gezdim ve ülkenin durumunu anlattım. 'Sivas'ın ötesine geçemezsin' diyorlardı. Türkiye'nin her karış toprağına CHP'nin genel başkanı olarak gidiyorum, gideceğim de...” diye konuştu.
Rusya'nın uçağının niye indirildiğinin kimse tarafından bilinmediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Rusya'nın uçağını indirdiler, mühimmat var diye, neymiş, mühimmat varmış, kaç gün geçti, tank mı, top mu, tüfek mi çıktı? Göster şunu. Niye göstermiyorsun?” şeklinde konuştu.
Mustafa Kemal Atatürk'ün “Zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir” sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün ülkenin bağımsızlığı için mücadele ettiğini, düşmanları temizlediğini, sonunda da “Yurtta barış, dünyada barış” sözünü kullandığını söyledi.
CHP'li belediye başkanlarının halk için çalıştıklarını, ancak çeşitli baskılara maruz kaldıklarını savunan Kılıçdaroğlu, “Polisleriyle, savcılarıyla geliyorlar, belediye başkanlarımızı hapse atıyorlar. Sanıyorlar ki CHP geri adım atacak, Manavgat'tan söylüyorum, hakiminle gel, savcınla gel, polisinle gel, yetmiyorsa sen de gel. Döndüremezler bizi yolumuzdan. Bizim en büyük gücümüz halktır, halka inanırız, onu tercih ederiz” dedi.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“AK Parti iktidarı ülke için sorun olmaya başladı. 'Zam, eşittir Tayyip Erdoğan' diyorum. Eğer bir iktidar kendisi sorun olmaya başlamışsa, başkalarının ağzıyla konuşmaya başlamışsa, ona karşı direnmek CHP'lilerin görevidir. Doğu, batı, güney, kuzey diye ayrım yapmayacağız, bu coğrafyada barış içinde yaşayacağız. Çocuklarımızın geleceği için çalışacağız. Huzurumuz sizin elinizde, barışın anahtarı da sizin elinizde. Bana bu anahtarı teslim ederseniz bu ülkeye barışı, kardeşliği ve tüm dostlarımızla barış içinde yaşamayı taahhüt ediyoruz. Yapmazsak anahtarı teslim edip, izzetti ikbal ile çekileceğiz Babu hükümetten. Nazım Hikmet böyle söylüyor.”
Kılıçdaroğlu, Serik ilçesinde de vatandaşlara hitap etti.
Türkiye'nin birisinin hatırıyla, sopasıyla kurulmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Türk halkının özgürlüğüne ve bağımsızlığına düşkün bir ülke olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin bugün kurbanlık koyunu, samanı ithal edecek hale geldiğini öne süren Kılıçdaroğlu, “İyi yönetim için Türkiye'de her şey var. Tek eksik siyasi irade. Siyasi irade de adam gibi bir adam olduğu takdirde Türkiye daha iyi yönetilir” diye konuştu.
Tüm vatandaşları CHP'ye davet eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Kimsenin önünde diz çökmeyecek, sapına kadar demokrat olacak, sapına kadar özgürlükçü olacak, batının egemen güçlerinin Ortadoğu'daki taşeronluğunu üstlenmeyecek, herkese iş güç üretecek, Ortadoğu'ya canlı hayvan ihraç edecek, saman ithal etmeyen, kendi ürettiği ürünleri bütün ülkelere ihraç edece bir iktidara ihtiyacımız var. Bu iktidarın adını siz bulun, ben söylemeyeceğim.”