Onur ÇAKIR/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2008 17:02
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın istifa etmesi gerektiğini belirterek, “AKP Şaban Dişli'yi nasıl bir köşeye bıraktıysa, hayali ihracat suçlusunu da bir köşeye bıraksınlar. Arkasında dururlarsa AKP de hayali ihracatçıları destekliyor demektir. Tıpkı Ali Bayramoğlu'na destek verdikleri gibi” dedi. Kılıçdaroğlu, İstanbul adaylığı konusunda ise “Hayır. Öyle birşey söz konusu değil” dedi.
Karşıyaka Belediyesi'nin düzenlediği bir konferansa katılmak üzere İzmir'e gelen Kemal Kılıçdaroğlu, konferans öncesi CHP İzmir İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. AKP'nin gerçek yüzünün kamuoyuna göstermek için olağanüstü bir çaba gösterdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, Ana Muhalefet partisi olarak bütün zorluklara karşı, AKP'nin gerçek yüzünü Türk halkına göstermeye çalıştıklarını belirtti. AKP'nin bir yolsuzluk batağında olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, yolsuzluklarla ilgili belgeleri açıklamaya devam edeceğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, “Sadace merkezi hükümet değil, yerel yönetimler de bu işin içindedir. AKP, ülkeyi hizmet eden bir parti konumunudan hızla uzaklaşmıştır. AKP kendi yandaşlarına rant sağlayan bir parti konumuna gelmiştir. AKP artık ‘Ak’ konumunda değildir. AKP artık ‘yiyenler’ partisi konumundadır. Bu gerçeği kamuoyuna sunmak görevimizdir” dedi.
Dün 80 bin YTL'lik Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Namik Öndeş'e Mehhmet Karasu'nun gönderdiği banka dekontu açıkladığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Öndeş, bu konuda bir açıklama yaptı. Açıklamada ‘Karasu çok iyi bir aile. Buradaki öğrencilere burs verecek. Fakirlere yardım edecek. O parayı bu yardımları yapalım diye bize gönderdi’ diyor. Hiçbir akılla, mantıkla, gerçekle bağdaşmayan bir açıklama. Karusu bir işadamı. Başkan Yardımcısı bir kamu görevlisi. Ne zamandan beri kamu görevlileri belli işadamlarının taşaronu konumuna geliyor? Başkan Yardımcısı bu açıklamayı yapacağına, kamuoyunu ikna etme anlamında kendi mal varlığını açıklasın. Karasu, bu kişi aracılığıya yardım yapıyor. Herhalde bu ilk yardımı değildir. O zaman son 5 yılda, kendisine Karasu'nun gönderdiği banka dekontlarını açıklasın. Eğer açıklayabiliyorsa. Şapkamızı çıkartırız. Silivri Belediye Başkanı'nın maskesi ortaya çıkmıştır. Eğer Silivrililer hala bu belediye başkanını başımızda görmek istiyorlarsa evlerinin kapılarına anahtar asmasınlar. Evlerini kapatmasınlar. Çünkü orada evlerine içine girip soygun yapacak yöneticiler var.”
‘EN BÜYÜK YOLSUZLUK’Dün Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'e bir soru soru sorduğunu, fakat hala sorusunun yanıtını alamadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, sorusunu yineledi. Kılıçdaroğlu, “17 Aralık 2007'de İstanbul Vow Otel'de İsrail Enerji Bakanı ile bir görüşme yaptınız mı yapmadınız mı? Yaptıysanız bu görüşmenin konusu ne idi? Bu toplanıtının
yemek harcamalarını hangi grup karşıladı? Siz Türkiye Cumhuriyeti'nin mi bakanısınız, yoksa bir sermaya grubunun mu bakanısınız? AKP iktidarında en büyük yolsuzlukların odağı Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'dır. BOTAŞ'ta neredeyse üst düzey yönetici kalmadı. Tamamı hapishanelerde. Böyle bir anlayış, nasıl bakan koltuğunda hala nasıl oturabiliyor? Bakanı açıklama yapmaya davet ediyorum. Toplantıya 9 kişinin katıldığını biliyoruz. Bakan, bu sorulara vevap vermek zorundadır. Ben bu soruları tüyü bitmemişi yetimin hakkını korumak için soruyorum. Bu soruları AKP yandaşı medyanın memnun olması ya da üzülmesi için sormuyorum. Bu ülkede vergi veren yurttaşlar adına soruyurom. Eğer bakan bu sorulara cevap vermezse Bakan boğazına kadar yolsuzluğun içindedir demektir. Bakan, kendini aklamak için bu soruya cevap vermek durumundadır” dedi.
‘İSTANBUL YOLSUZLUKLARIN BAŞKENTİ’İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde olağanüstü yolsuzlukların yapıldığı bir belediye olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, şöye konuştu:
“Ben Dişli olayı tartışılırken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a şu soruyu sormuştum, ‘Dünyanın hangi çağdaş demokrasilerinde hangi Büyükşehir Belediye Başkanı 48 saat içine gözü doymamış bir işadamına 11 milyon YTL'lik rantı sağlarsa o demokraside o Belediye Başakanı görevinde kalır?’ Kalmaz. Ama bizde kalıyor. Çünkü arkasında AKP hükümetinin desteği var. İstanbul halkına sesleniyorum, İstanbul'un varoşlarında ekmek kavgası veren vatandaşlara sesleniyorum. Bir işadamına 11 milyon YTL'lik bir rant sağlayacaksınız, ama İstanbul'un varoşlarındaki insanlara 2 kilo mercimek, pirinç, bulgur vereceksiniz. Varoşlarda dağıtılan yiyeceğin bedelini yine varoştaki insan ödüyor. İstanbul artık yolsuzluklar başkenti olmuştur. Topbaş'ın yaptığı ihalelerden önemli bir kısmı kamu ihale kurumu tarafından iptal edilmiştir.”
SAVCILAR HAREKETE GEÇSİNHer yerle ilgili belge açıklamaya devam edeceğini vurgulayan Kılıçdroğlu, AKP'nin yolsuzluklarla beslenen bir parti olduğunu ileri sürdü. AKP'li belediyelerde bütçelerine göre yolsuzluklar yapıldığını öne süren Kılıçdaroğlu, yapılan yolsuzluklara karşı AKP hükümeti sessizliğini koruduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Çankaya Beledilyesi'nde bir iddia ortaya atıldı. İçişleri Bakanlağı hemen müfettiş görevlendirdi. Savcılık derhal harekete geçti. CHP olarak biz komisyon kurduk. Silivri ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde ne oldu peki? Savcılar harekete geçmedi. Neden? İçişleri Bakanlığı müfettiş görevlendirmedi. Neden? AKP kendi içinde ‘yolsuzluklar var mı’ diye komisyon da kurulmadı. İşte çifte standart bu. Şaban Dişli ve Silivri olayı ile ilgili Kırklareli Milletvekilimiz, Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurunusna bulundu. Savcıları ve İçişleri Bakanlığı'nı harekete geçirmek için. Benim hırsızım iyi mantığı ile gidersiniz bu ülkede yoksulun hakkını koruyamazsınız.”
BAŞBAKAN'A SESLENİYORUMBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘yolsuzluğu engelleyeceğiz’ sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın etrafına bakması gerektiğini savundu. İsim vermeden AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ı istifaya davet eden Kılıçdaroğlu, “AKP'nin iki numaralı adamı hayali ihracat sanığı değil, hayali ihracattan mahkum olmuş kişidir. Danıştay kararı kendi alnında ve yakasındadır. Sayın Başbakan'a, AKP yetkilerine, grubuna sesleniyorum, hayali ihracattan mahkum olan bir şirketin yönecisi nasıl oluyor da adını AK Parti diyen bir partinin 2'nci adamı konumunda olmayı sürdürüyor. Dişli'yi nasıl bir köşeye bıraktılarsa hayali ihracat suçlunusunu da da bir köşeye bıraksınlar. Arkasında dururlarsa AKP de hayali ihracatçıları destekliyor demektir” dedi.
BENİ DAVA ETSİNHayali ihracattan AKP Milletvekili Ali Bayramoğlu'nun da yargılandığını anlatan Kılıçdaroğlu, Bayramoğlu'nun sadece hayali ihracat yapmakla kalmadığını, devletin gümrüklerinin yapması gereken bir görevi kendi adamını görevlindirerek yapmaya çalıştığını iddia etti. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Sahtekarlığı iki kat yapıyor. Bunu diyorum ve Bayramoğlu'nun benim hakkımda dava açmasını bekliyorum. Böylece o sahtekarlık dosyalarını yargıya teslim edebilelim.”
Türkiye Cumhuriyeti'nde aşağı yukarı bütün kurumları kendisini araştırdığını belirten Kılıçdaroğlu, “Beni iyi araştırısınlar. Boğazımdan aşağı haram lokma geçmediyse hiçbir şeyden kormuyorum. Türkiye yolsuzluk batağından kurtulmak zorundadır. Türkiye kendisi hakkında hazırlanan yolsuzluk raporunun açıklanmasını istemiyor. Bütün ülkelerin açıklanırken sadece Türkiye'nin raporunu açıklanmamasını Türkiye Cumhuriyeti istiyor. Niçin istemiyor? Türkiye yolsuzluk ayıbını bir köşeye atmalı. Siyasette ortak paydayı oluşturmamız gerekiyor” dedi. Öte yandan Kılıçdaroğlu, yakın bir zamanda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'le igili yolsuzlukları gündeme getireceğini açıkladı.