Güncelleme Tarihi:
Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından iki lider, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin çok yoğun ve ağır bir gündemi bulunduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, iç ve dış politikada, eğitimde, ekonomide sorunlar varken Türkiye'nin İstanbul seçimlerine kilitlendiğini, bunun çok acı bir olay olduğunu söyledi.
İnsanların sandıklara gittiğini, oylarını kullandığını, seçimin yapıldığını daha sonra itirazların gereğinin yerine getirildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Şimdi geriye dönüp biz bu seçimi nasıl iptal ettirebiliriz, bunun arayışı içindeler. Demokrasiden uzaklaşıyoruz. Demokrasi kültürünü katlediyoruz. Bir kişinin talebine göre devleti şekillendirmeye, bir kişinin talebine göre seçimi sonuçlandırmaya ve sonuçlandırırken de onun beklentilerine uygun kararlar çıkarmaya çalışıyoruz. Vahim bir tablo. Bütün dünyanın izlediği vahim bir tablo." diye konuştu.
"YSK baskılara boyun eğmemeli"
Kılıçdaroğlu, bugün tekrar toplanan YSK'yi 7 madde için göreve çağıracağını, bu maddelerin demokrasi tarihinin önemli maddeleri olacağını savunarak, şu ifadeleri kullandı:
"Birinci maddemiz şu, YSK'ye çağrı yapıyorum. YSK, yasalara ve daha önce benzer olaylar karşısında aldığı kararlara uymak zorundadır. İkinci maddemiz YSK, seçimde kaybedenlerin devletin gücünü kullanarak ürettikleri yasa dışı gerekçeleri reddetmek zorundadır. Üçüncü madde YSK, iktidar sahiplerinin YSK üzerinde kurdukları baskılara boyun eğmemek zorundadır.
Dördüncü madde YSK, demokrasi değil seçimsiz Türkiye isteyen iktidar sahiplerine 'dur' demek zorundadır. Beşinci madde 'YSK, hukukun üstünlüğü mü yoksa iktidar sahibi üstünlerin hukuku mu', buna açık ve net cevap vermek zorundadır.
Altıncı madde YSK'da hakimler mi var yoksa iktidar sahiplerinin taşeronlaştırmak istediği kişiler mi var? Bunu demokrasiden yana kararlılığıyla göstermek zorundadır.
Yedinci madde özetle YSK, iktidar sahiplerinin güçlerini kullanarak demokrasiye karşı kurulan kumpası bozmak zorundadır. Bu YSK'nin tarihsel görevidir. YSK alacağı bir kararla ya Türkiye'yi aydınlığa çıkaracaktır veya Türkiye'yi kaosa sürükleyecektir. Biz aydınlıktan, beraberlikten, huzurdan, birlikte yaşamaktan, demokrasiden, hukukun üstünlüğünden yanayız. Üstünlerin hukukundan yana değiliz."
Kılıçdaroğlu, tarihsel bir sorumluluğu bulunan YSK'nin bu aşamada alacağı kararla Türkiye'de demokrasinin önünü açacağını, bunu hatırlatmanın görevleri olduğunu belirtti.
Akşener: Ekonomideki gidişatı örtmek mi istiyorsunuz?
İstanbul'daki seçimlerin, Türkiye'nin sonu belli olmayan bir problemi haline geldiğini belirten Akşener, "Ekonomi berbatken, kriz derinleşirken ekonomiyi düzeltmek yerine, İstanbul sorunu yaratarak ekonomideki gidişatı örtmek mi istiyorsunuz? Bu işi beceremiyorsanız biz Millet İttifakı'nda yer alan siyasi partilerin genel başkanları olarak size ekonomi konusunda yol göstermeye, yardımcı olmaya hazırız." diye konuştu.
Diğer taraftan Türkiye'nin dış politikayla ilgili birçok sorunu bulunduğunu ifade eden Akşener, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin S-400'ler başta olmak üzere, pek çok sorunu varken, İstanbul seçimiyle ilgili bu şekilde bir tavrın ve bir problemin bilerek yaratılmış olmasını acaba yine dış politikada Türkiye'nin itibarını koruyacak, Türkiye'nin çıkarlarını koruyacak bir tavrı koyamamanın getirdiği ve milletimizin gözünü buradan ayırmak için İstanbul seçimlerinin bugün Türkiye'nin önemli bir problemi haline gelmesi mi söz konusudur? Buradan Sayın Erdoğan'a yine sesleniyorum, partilerimiz adına Sayın Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener olarak bu konuda da size yardımcı olmaya hazırız.
17 yıldır iktidarsınız, 17 yıldır devlet memurları tayinleri, işe alımları sizin elinizde. Bu ülkede 17 yıldır seçim yapılıyor ve iddianız hep 'Türkiye'de sandık güvenliği muhteşem' oldu. AK Parti kazandığında sandık güvenliği muhteşem ama AK Parti karşısında bir başka siyasi partinin adayı kazandığı zamanda hile var. Temel problem şu, eğer sandık güvenliğini sağlayamamışsanız suçlusu sizsiniz. Bostan korkuluğu muydunuz?"
Büyükçekmece'deki seçim sonuçlarına ilişkin açıklama da yapan Akşener, "İkamet zorunluluğu olan yasadaki zorunluluğu kaldıran biz miyiz? Siz kaldırdınız. Eğer İstanbul seçimlerinde Sayın Binali Yıldırım 15 bin oyla, bin oyla ya da 2 oyla kazanmış olsaydı, bugün biz bunları konuşuyor olacak mıydık?" ifadesini kullandı.
"Millet iradesine saygı"
"Milletin adamı olarak yola çıkıp ve vesayetle mücadele ettiğini iddia edip, her Mersin'e gittiğinde Arslan köylü kadınları gözleri yaşararak anlatan Sayın Erdoğan, sizi millete şikayet ediyorum. 'Milli irade' diye diye gelip bugün milli iradeye büyük bir saygısızlık tavrı içinde olmak, milletin adamı olma yerine tek adam vesayetini kurma çabasıdır." değerlendirmesinde bulunan Akşener, seçimlerin ardından yapılan itirazları da eleştirerek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sayın Erdoğan'a sormak isterim. Kendisi dedi ki '24 ilçede oy aldık, belediye meclis üyelerinin de çoğunluğu bizde. Hani ne yapacak bu belediye başkanı?' Peki, o aynı zarfın içinden çıkan belediye meclis üyesi onayını kabul ediyorsunuz, büyükşehir onayını kabul etmiyorsunuz. Bu nasıl bir çifte standarttır ve bu nasıl hukuk katliamıdır, bu nasıl bir milli iradeye saygısızlıktır? 31 Mart akşamı Sayın Erdoğan'ın hem Ankara hem İstanbul'da yaptığı konuşma mutedil ve sağ duyulu bir konuşmaydı. Aradan geçen zaman içiresinde ne oldu, kim ve kimler kulağına fısıldadı ki bugün bulunduğu noktaya geldi. Bir kere daha söylüyorum, o mutedil konuşmanın üzerine bugün gelinen noktada aradan geçen 10 günde Sayın Erdoğan'ın kulağına kim ve kimler neyi fısıldamıştır ki bugünkü noktaya gelinmiştir? Bunun cevabının aziz ve gazi milletimize verilmesi gerekmektedir."
Sandık görevlilerine ilişkin de şikayetlerin bulunduğu belirten Akşener, "Sandık başkanlarının, devlet memuru olan sandık görevlilerinin asker olduğuna dair bir şikayeti vardır Sayın Erdoğan'ın. Sormak isterim, Kocaeli'nde, köylerde imamlar görevlendirildi, camiyi, namaz kıldırmayı bırakıp köylerde sandık başkanları olan imamlarımız var. Bunları tayin eden biz miyiz, ben miyim? Bunları tayin eden sizsiniz, bunların tamamı devlet memuru. Daha önceki seçimlerde öğretmen ve sivil devlet memurlarının görevli olduğu bir sistemi siz niye değiştirdiniz?" diye konuştu.
FETÖ soruşturmalarına değinen ve "Niye mücadelenizi doğru dürüst yapmıyorsunuz?" diye soran Akşener, sözlerine şöyle sürdürdü:
"Sayın Erdoğan'ın partisinin başlangıcında yer almış birisiyim. Partisinin önemli bir bölümü bizim evimizde konuşularak kuruldu. Açık, net söylemeliyim ki Sayın Erdoğan o gün 'cemaat' denilen bugün FETÖ denilen o grubu karşı uzaktı. Aradan ne zaman geçti, ne oldu, kim ya da kimler Sayın Erdoğan'ı o masaya o grupla, bugün 'terör örgütü' diye tanımladığımız o örgütle masaya oturdu. Hem eğitimi hem yargıyı hem orduyu hem polisi bu örgüte teslim ettiren irade Sayın Erdoğan'a nedir? Bu iki sorunun, yani o mutedil konuşmayla bugün gelinen noktadaki çelişki ve bizatihi bildiğim o partinin kurucusu olmak üzere yola çıkıp, bunun üzerinde her türlü konuşmanın yapıldığı bir süreçte biliyorum ki Sayın Erdoğan en çok alkışlandığı dönemde bile o gruba karşıydı, uzaktı. Aynı şeyden bahsediyorum, kim oturttu kardeşim seni, kimler oturttu o masaya?
"Türkiye'yi eyaletlere bölme anlamını taşıyan bir teklif"
Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile konuşmalarına ilişkin de şu görüşlerini paylaştı:
"AK Parti'nin adayları Türkiye genelinde kazanıncaya kadar Türkiye'deki seçimlerin tümünü iptal edin ve kazanıncaya kadar seçim yapın. Böyle bir şey olabilir mi? 12 Eylül'de biz bunu yamadık. Bir darbe liderinin yönettiği Türkiye'de bunu biz yaşamadık. Rahmetli Özal Başbakan seçildiğinde çok rahat bir şekilde mazbatasını alıp Başbakan oldu ve Evren tarafından da tebrik edildi ve yoluna devam etti. Bir faturayı da ortağına kesmelidir. Bir çukur kazıp hepimizi içine düşürmeye çalışan ortağına o faturayı kesmelidir."
Akşener, Binali Yıldırım'a yönelik de eleştirilerde bulunarak, "Siz bu ülkede bakanlık, başbakanlık, iktidar partisinin genel başkanlığı, Meclis başkanlığı yaptınız ve aday oldunuz. Tarih sizi böyle yazmasın. Bu partinizin içindeki beceriksiz, kifayetsiz insanların ortaya koyduğu tavrın önüne geçin. Biz sizi mutedil bir devlet adamı olarak tanırız. Buradan teklifte bulunmak istiyorum, Sayın Binali Yıldırım, Sayın Erdoğan hemen Mustafa Şentop Beyefendi'yi istifa ettirin. Meclis Başkanlığına Sayın Binali Yıldırım Beyefendi'yi aday gösterin, İYİ Parti olarak kendisine oy vereceğiz." diye konuştu.