Güncelleme Tarihi:
Kılıçdaroğlu partisinin haftalık grup toplantısında şunları söyledi:
KÜRSÜ DIŞINDA KALDIRILSIN
“Anayasada gerekli değişiklikler yapılarak milletvekili dokunulmazlığının kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılması öncelikli hedeflerimiz arasında olacaktır. Yani kürsü dokunulmazlığına ‘evet’. Milletvekili ister Ağrı’da, ister Tekirdağ’da konuşabilir, dokunulmazlığı vardır. İhale takipçisi, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırmak, hırsızlık... Ne dokunulmazlığı. Bizim dokunulmazlık anlayışında bunların yeri yoktur.
Bize teklif getirdiler, ‘geçici madde koyalım, dokunulmazlıkları bir seferlik kaldıralım’ dediler. Üç öneri götürdük. Namuslu siyaset istiyorsanız, dokunulmazlığı öngören maddeyi yeniden yazalım. Böylece siyaseti kirlilikten arındıralım. Buna ‘hayır’ dediler, çünkü kirli olanların bizim önerimize evet deme şansları yok. Geçici madde yapalım, peki nasıl yapacağız? Bu döneme ait olup henüz soruşturması başlatılmayan dostlarımız olabilir. Bir seferlik olacaksa o dönemdeki dokunulmazlıkları komple kaldıralım. Bakanların da dokunulmazlığını kaldıralım dedik, bunlar ‘olmaz’ dediler. Bütün vatandaşlarım gayet iyi bilsin. Ahmet Davutoğlu’nun dokunulmazlığı devam edecek, sen yürekli adamsan, namuslu adamsan neden kendi dokunulmazlığını kaldırmıyorsun? Senin dokunulmazlığın niye devam etsin?
Binali Yıldırım, hani bu havuz medyasının kasasını idare eden adam. Dokunulmazlığı kaldırılmayacak. Reza Zarrab’ın önüne yatan adam Muammer Güler, bunun da dokunulmazlığı aynen devam edecek. 10 seferde 11 milyon rüşvet almıştı. Sen gidip de Reza Zarrab’ın önünde yatan adamı koruma, ayıptır sana yakışmıyor. Zafer Çağlayan, 28 seferde 52 milyon dolar rüşvet alan adam. Bakara makara diyen, Kur’an-ı Kerim’le dalga geçen, ayakkabı kutusunda 1.5 milyon dolar rüşvet alan Egemen Bağış’ın önüne yatacak mısın yatmayacak mısın? Sen namuslu adam gibi bunların dokunulmazlığını da kaldıracak mısın? Kendi dokunulmazlığı da var. Dokunulmazlığı kaldırılırsa Başbakan terör örgütlerine yardım ve yataklıktan yargılanacak. Davutoğlu da abisi de terör örgütlerine yardım ve yataklık etmişlerdir.
YA CEZAEVİNE ATARLARSA
Her şeye rağmen, kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyoruz. Diyorlar ki, ‘yargı bağımsızlığı yok, ya sizi hapse atarlarsa’. Eğer bu ülkede akademisyenler, askerler, Genelkurmay Başkanı, gazeteciler, avukatlar hapse giriyorsa, demokrasi mücadelesi veren, bağımsızlık mücadelesi veren, Türkiye mücadelesi veren her CHP’li hapse girmeye hazır olmalıdır. Ben oturacağım Meclis’te, gazeteciler hapse girecek, ben ziyarete gideceğim. Yetmez arkadaşlar.”