Kılıçdaroğlu: 'Gezi Parkı artık evrensel'

Güncelleme Tarihi:

Kılıçdaroğlu: Gezi Parkı artık evrensel
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2013 17:21

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Gezi Parkı evrensel bir parktır. Demokrasinin ve özgürlüğün seslendirildiği bir parktır. Gezi Parkı artık dünyanın özgürlük parkıdır. Ne plebisit ne referandum ne yargı kararı orayı park olmaktan alıkoyamaz" dedi.

Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde düzenlenen Türkiye Kent Konseyi Toplantısı'nın açılışına katılarak, bir konuşma yaptı. Gezi Parkı odaklı gelişmeleri 2 haftadır dikkatle izlediklerini belirten Kılıçdaroğlu, olayların sadece Türkiye'de değil dünyada takip edildiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Hükümetin her türlü baskıya ve şiddetine rağmen bir türlü bastıramadığı yepyeni bir olayla karşı karşıyayız. Çevre ve şehir bilinci duyarlılığı, ülke çapında bir reaksiyona dönüştü" dedi.

Toplantının böyle bir güne denk gelmesinin son derece anlamlı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Artık, destansı bir hal alan Gezi Parkı direnişinden hepimizin çıkarması gereken dersler var. Nasıl olmuştur da yerel bir çevre protestosu, ulusal çapta bir krize dönüşebilmiştir? Bunda hiç şüphesiz, demokratik hakkını kullanan, masum bir topluluğa karşı Hükümet eliyle şiddet uygulanmasının rolü büyük olmuştur. Bir başka ifadeyle bu olayda Hükümetin suç işlemesinin etkisi büyük olmuştur. Yalnız sorun bununla da sınırlı değildir. Bu tepkinin arkasında, parsel bazlı imar tadilatlarının payını yok sayanlar yanılıyorlar. Bu tepkinin arkasında İstanbul'un tarihi silüetini Başbakan'ın dost ve arkadaşlarınca kirletilmesinin hiçbir etkisi yok zannedenler yanılıyorlar. Bu tepkinin arkasında, Süleymaniye'nin güzelim görüntüsünün, çirkin bir kazıkla bozulmuş olmasının hiçbir etkisi yoktur diyenler yanılıyorlar. Bu tepkinin arkasında şehrin, estetik ve kültürel dokusunu mahveden, hemen hemen tamamı Başbakan'ın yakın çevresine ait AVM'lerin hiçbir etkisi yoktur diyenler yanılıyorlar. 'Binlerce yıllık bir şehrin, santim santim rant hırsızlığına kurban edilişini insanlar görmüyor, anlamıyor, algılamıyor' diyenler yanılıyorlar. Gezi Parkı'ndaki tepki, AKP iktidarının rantçı, aç gözlü, hak ve adalet tanımaz şehircilik anlayışına yönelik bir tepkidir."

İstanbul'un üç büyük imparatorluğa başkentlik yaptığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "İstanbul, artık Firavun piramitlerini andıran azman binaların ağırlığını kaldıramıyor" dedi.

"Nasıl olsa yetki bende, istediğimi yaparım" devrinin bittiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Merkezi siyaset için de bitmiştir, yerel siyaset için de bitmiştir. Temsili siyasetten, temsili demokrasiden, katılımcı siyasete, katılımcı demokrasiye geçiyoruz. Bir siyasi iktidar böyle bir olay karşısında komplo teorileri üretmeye başlamışsa, meseleyi cinlere, perilere havale etmeye başlamışsa o iktidar artık bitmiştir, o iktidar acz içindedir. Başbakanın idraki dumura uğramıştır. Bir toplum, onca baskıya, onca şiddete, onca biber gazına rağmen, ölümü göze alarak şehrini savunuyorsa, bunun karşısında kızmak, öfkelenmek değil, bunun karşısında mutluluk duymak gerekiyor. Çünkü demokrasi kazanıyor, çünkü özgürlük kazanıyor. Şunu bütün samimiyetimle ifade etmek istiyorum ki Haçlı işgallerinden bu yana İstanbul hiçbir zaman, hiçbir dönem böyle yağmalanmamıştı. Bunu pervasızca, fütürsuzca yaptılar, ahlaksızca yaptılar. Şimdi kusma zamanı geldi."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Ne olursa olsun değişmem" dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Zaten sorunumuzda bu. Bir Başbakan, 'ne olursa olsun değişmem' diyor. Sormak gerekiyor. Sayın Başbakan, dünya değişti, Türkiye değişti, sen değişmiyorsan zaten ülkenin karşısına sorun olarak çıkıyorsun. Aslında sorunumuz da senin değişmemen, dünyayı görmemen, dünyayı yorumlamamandır. Eğer bir ülkede bir Başbakan, dünyayı iyi yorumlamıyor, görmüyor, değişimi yakalamıyor, algılamıyorsa o Başbakan bulunduğu ülkede sorun üretir, sorun yaratır. Asıl sorunumuz da bu galiba" şeklinde konuştu.

"Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak"

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacağını savunan Kılıçdaroğlu, "Bunu anlayanlar anlayacak, anlamayanlar gidecek. Artık hiç kimse 1900’lerin başında çoğunlukçu demokrasi anlayışını Türkiye'ye dayatamayacak. Sayın Başbakan bu olayları kullanarak Türkiye’yi geriye götürmek, çağdışı bir rejim anlayışıyla Türkiye’yi yönetmek istiyor. Bunun yolarını arıyor. 'Sosyal medya bizim için baş belasıdır' demesinin altında da zaten bu yatıyor” dedi.

Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Buradan ifade ediyorum, söylüyorum, uyarıyorum: Sayın Erdoğan boşuna çırpınıyorsun, değiştireceksen kafanı değiştir. Biraz demokrat ol, biraz halkını anlamaya çalış. Sana oy vermeyenleri yok sayma anlayışından kurtul. Uygar bir Başbakan gibi davran. Sorunların çözümü daha fazla otoriterlik değil daha özgürlük, daha fazla demokraside yatmaktadır. Demokrasiden, halkın demokratik taleplerinden korkma, yeniden toplum mühendisliği safsatalarından da kendini kurtar. Korkularının esiri olmuş bir insana makulü anlatmak gerçekten çok zordur.”

"Başbakan’a demokrasi ve özgürlük çağrısı yapıyorlar"

Başbakan Erdoğan’ın Avrupa Parlamentosunun (AP) Gezi Parkı odaklı gelişmelere ilişkin kararını tanımadığına ilişkin sözlerini hatırlatan
Kılıçdaroğlu, “Sağduyulu bütün Adalet ve Kalkınma Partililer, bütün siyasi partiler, bütün gazeteler, uluslararası kuruluşlar ortak bir çağrı yapıyorlar Sayın Başbakan’a, ‘Makul ol diyorlar, halkını anla, demokrasiyi, özgürlüğü anla ve makul ol’ diyorlar. Hepsine verdiği ortak bir yanıt var, ‘Ben sizi
tanımıyorum.’ Bir zamanlar ‘dünya beni istiyor istiyor’ diyen kişi, şimdi ‘ben dünyayı tanımıyorum’ deme noktasına geldi” dedi.

Bunu aslında bütün dünyanın, bütün uygar toplumun söylediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, AP’nin kararının altında da Hristiyan Demokrat milletvekilleri, Sosyalistler, Liberaller, Yeşiller ve Muhafazakarların imzasının
bulunduğunu ifade ederek, “Ortak bir söylemle Sayın Başbakan’a demokrasi ve
özgürlük çağrısı yapıyorlar” diye konuştu.

Plebisit tartışmaları

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın plebisitle ilgili açıklamalarına da değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Gezi Parkı ile ilgili son söyledikleri nasıl bir cehaletle karşı karşıya olduğumuzu da gösteriyor. ‘Yargı kararından sonra, plebisit yapalım’ diyor. Hukuk fakültesi birinci sınıf öğrencisine bile bunu anlatamazsınız. Cidden merak ediyorum, Sayın Başbakan’ın etrafında bir sürü hukukçu var, hiçbirisi çıkıp da bunu Sayın Başbakan’a anlatmıyor mu? Yargı kararından sonra, diyor. Lütfetmiş beyefendi. Demek ki yargı kararını da uygulayacakmış. Ama yargı kararını nasıl ortadan kaldırırım, onun arayışı içinde. Gezi Parkı artık sıradan bir park olmaktan çıkmıştır. Gezi Parkı İstanbul’un parkı olmaktan da çıkmıştır. Gezi Parkı evrensel bir parktır. Demokrasinin ve özgürlüğün seslendirildiği bir parktır. Gezi Parkı artık dünyanın özgürlük parkıdır. Ne plebisit, ne referandum, ne yargı kararı orayı park olmaktan alıkoyamaz. Bu park için demokrasi ve özgürlükler için 4 kişi yaşamını yitirdi. 63’ü ağır 5 bine yakın yaralı var. 12 kişi gözünü kaybetti. Siz hala bu parkı yapılaşmaya mı açacaksınız? İnsanda
biraz vicdan, biraz ahlak olur. Tepeden inmeci, tehditkar, inkarcı, bölücü, ‘her şeyin iyisini ben bilirim, doğrusunu ben yaparım’ diyen siyasetten artık Türkiye’nin kurtulması lazım. Halka kulak vereni, halktan öğrenen, halktan öğrendiklerini projelendiren, halkın hizmetine bu projeleri sunan, halkın yargısından gocunmayan yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacımız var. Hayatın dili artık bunu söylüyor, hayatın diline hep beraber uyacağız."

Kılıçdaroğlu’nun konuşması sırasında salondakiler tarafından zaman zaman "Her yer Taksim her yer direniş” sloganları atıldı. Konuşmasının sonunda Kılıçdaroğlu'na Türkiye Kent Konseyi yöneticilerince plaket verildi.

"Topçu Kışlası'nın yapılması projesi, Kültür ve Turizm Bakanlığından çıkartıldı"

Toplantıda bir sunum yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın da Topçu Kışlası yapılması projesinin, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinden değil Kültür ve Turizm Bakanlığından çıkartıldığını ileri sürdü.

Taksim'in yayalaştırılmasına yönelik ayrı bir proje bulunduğunu ve bunun Belediye Meclisinde oy birliğiyle kabul edildiğini bildiren Günaydın, "CHP, Taksim Meydanı'nın tümüyle vatandaşlara terk edilmesi konusunda onay vermiştir" dedi.

Başbakan Erdoğan ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın Gezi Parkı ile ilgili farklı açıklamalarını katılımcılara izleten Günaydın, "Bu açıklamalara baktığımızda aklımıza 'acaba İstanbul'u kim yönetiyor sorusu geliyor" değerlendirmesinde bulundu.

Günaydın, gösteriler sırasında polisle eylemciler arasında yaşananların yer aldığı bir sinevizyon gösterisini de izlettirdi. Gösterimde, eylemciler tarafından seslendirilen "çapulcu musun, eylemci misin" şarkısının kullanıldı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!