Güncelleme Tarihi:
İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları:
Önümüzde karamsar bir tablonun olduğunu biliyorum. Ama unutmayın bu insanlar bizlerin babaları dedeleri en zor koşullarda milli mücadele verdiler. Ayrılık gayrılık yoktu onlarda. Tek amaçları vardı bizlere güzel bir ülke bırakmak. Onlar amaçlarına ulaştılar.
Edirne’de bir sel taşkını oldu, çok sayıda Edirne’de mağdur oldu. Hükümetten isteğimiz desteği alamıyoruz ama belediye çalışıyor. Tüm Edirnelilere geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
HERKES ONA UYMAK ZORUNDADIR
Anayasa. Nedir Anayasa. Devletin çatısını çizen temel belgedir. Devlette hangi kurum nasıl çalışacak bunları belirler. Bizim anayasadan kaynaklanan sorunlarımız var mı. Var. Çözülmeli mi, elbette. Anayasa halkın oyları ile belirlendiği için herkes yasalara uygun görevini yapmak durumundadır. Anayasa bütün ülkelerde temel belgedir. Herkes ona uymak zorundadır. Anayasa bir kişinin egemenliğine asla izin vermemiştir. Güçler ayrılığı vardır.
Gelelim Türkiye’nin gerçeğine. Uygulama nedir. Yasama organıyla başlayalım. TBMM. Az önce Davutoğlu diyor ki: CHP’nin Türkiye’nin gündemine ilişkin hiçbir sözü yoktur. Hayatımda bu kadar yalan söyleyen bir adam görmedim. Açık net söylüyorum sen de duy abin de duysun. Gel, gel seninle beraber Türkiye’nin temel gündemi ile beraber bir öneri yapıyorum sana. Gel milletvekillerini millet seçsin, liderler seçmesin. Gelir mi. Abisi izin vermez.
Türkiye’nin gündemi bu mudur? Evet mudur? Milletvekilini kim seçmeli milletin kendisi seçmeli. Neden izin vermiyorsun.
SİYASİ PARTİLER YASASINI ADAM GİBİ DEĞİŞTİRİRİZ
Net çağrı yapıyorum. Demokrasiye inanıyorsan, milletin kararına saygın varsa gelirsin siyasi partiler yasasını adam gibi değiştiririz. Getirir mi. Kendisinin niyeti olsa da abisi izin vermez. Millete inanıyorsan gel lider sultasından vazgeçiren yasayı, 12 Eylül darbe hukukunu değiştirelim.
Yargıyı siyasallaştırdılar. Bir yargıcı siyasi kimliğiyle tanımladığınız andan itibaren o hakime kim güvenir. Bunu bu hala kim getirdi. Adalet önemli bir kavramdır. Adaleti dağıtacak kişinin namuslu insan olması lazım. Vicdanının sesini dinleyip öyle karar vermesi lazım. Siyasal, dinsel inancına göre karar verirse adalet dağıtamaz.
SON YOLSUZLUK OLAYLARINDAN 50’YE YAKIN...
İstediği gibi karar vermiyorlar diye şimdi kendi değiştirdiği yargı sistemini beğenmiyor. Yasama organı için ne diyorlardı. Çıktı dedi ki milletvekillerine tuzluk. Ben de kendilerine tuzluk denen AKP grubuna seslendim. Milletvekillerine itiraz edin dedim. Bu ne denir. Yasama organı yürütmenin iradesi altında demektir. Son yolsuzluk olaylarından 50’ye yakın AKP vekili yolsuzluk vardır gitsin Yüce Divan’a. Yanında oturan “hain” dedi “onları temizleyeceğiz” dedi. Aslında “hain” diyen yasamaya hainlik yapıyor.
Eğer bir ülkede yargı zarar görürse, hukuk ve adalet olmazsa yabancı sermaye oraya gelmez, işadamı yatırım yapma. Örnek var mı. Var tabii. En son Show TV’ye el koydular havuz medyasına verdiler. O nedenle söylüyorum, işadamına, işçiye, çiftçiye. Oturup hep beraber karar vermek zorundayız. Hep beraber ulusal kurtuluş savaşını başlatmak zorundayız.
CUMHURBAŞKANI İLE İLGİLİ MADDESİ DE ÇALIŞMIYOR
Biz kurtuluş savaşını verirken ayrım yapmadık. Ama bugün geldiğimiz nokta yeni bir süreçtir. Anayasası askıya alınmış bir devlet var. Parlamento, yargı yürütmenin kontrolü altında. Bu süreç biraz daha hızlanırsa halkın direnme hakkı ortaya çıkacaktır. Anayasa askıya alınınca olmaz. İlk söyleyen TBMM Başkanı’dır. Anayasanın yargı ile ilgili maddesi çalışmıyordur dedi. Şimdi söylüyorum. Cumhurbaşkanı ile ilgili maddesi de çalışmıyor.
Çıkıyorsun meydan meydan ettiğin yemine bağlı kalmıyorsun. Namus ve şeref kavramı bizim dokumuz ve geleneğimiz için önemli kavramlardır. Namus ve şeref için her türlü mücadeleyi yaparız. Geleceksin parlamentoya kürsüye çıkacaksın, tarafsız olacağın konusunda namusun ve şerefine üzerine ant içerim diyeceksin, çıkacaksın namus ve şerefi çöpe atacaksın. Kabul etmiyoruz. Adam gibi adamsan namusuna ve şerefine sahip çıkacaksın. İçerde böyle. Dışarıda nasıl. Felaket.
Bakın İstanbul’dan 4 televizyon Mısır’a yayın yapıyorlar. Nerden çıktı bunlar. Hangi hukuk devleti böyle bir tabloyla Türkiye ilk kez karşılaşıyor. O zaman ROJ TV’den şikayet etmemeniz lazım. O da Hollanda’dan yayın yapıyor. Neden şikayet ediyorsun.
“GENCECİK KIZLAR PAZARLANIYOR”
Bakın Suriyeliler Türkiye’de. Gencecik kızlar pazarlanıyor. Sorumlusu kim. Din iman edebiyatı yapanlar. Açlıkla karşı karşıyalar. Sorumlusu kim. Din iman edebiyatı yapanlar.
CHP iktidarın Ortadoğu’ya barış ve huzur gelecek. Kimsenin burnu kanamayacak. Türkiye bölgesinin en saygın ülkesi olacak. Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal’in cumhuriyetidir. Asla dokundurtmayacağız. Barış demek Türkiye Cumhuriyeti demektir. Elbette bütün ülkelerde demokrasi olmasını isteriz, barış olmasını isteriz. Bizim politikamız o ülkelerin iç işlerine asla müdahale etmemektir. Bizim inancımız, görevimiz ve kuralımız budur.
Bir gerçek var. Kimse bunu göz ardı etmesin. Türkiye iyi yönetilmiyor. Türkiye’de huzur yok. İster taksi şoförü ile konuşun ister çöpten kağıt toplayan gencecik çocuklarla konuşun. Herkesin kafasında ne olacak bu ülkenin hali sorusu var.
ÇOK PARTİLİ HAYATI GETİREN PARTİYİZ
Çok partili hayatı getiren partiyiz. Bizim mal varlıklarımıza el konuldu. Genel başkanlarımız hapsi atıldı. Geriye dönüp hesaplaşmaya girmedik ve geleceğe baktık. Bu ülkeye sosyal demokrasiyi getirdik. Dördüncü devrime hazırlanıyoruz. Kaybolan demokrasiyi yeniden getirmek, özgürlükleri yeniden getirmek. Boynumuzun borcudur.
Nerede bir olay olsa bin sanal düşman yaratıyorlar. 17-25 Aralık’ta neyi gördük. Bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Ne yaptılar efendim paralelciler. Sonra paralelcilerle CHP’liler işbirliği yapıyor dediler. Bu valiler, askerleri tayin eden CHP mi? Biz dedik ki yanlış yapıyorsun. Her şeyi yaptın her şeyi berbat ettin dönüyorsun utanmadan CHP’yi suçluyorsun. CHP halkın partisidir ve hal dışında kimseyle özel bir ilişkisi yoktur.
ALACAKSINIZ DEVLETİ TESLİM EDECEKSİNİZ
Alacaksınız devleti teslim edeceksiniz, 12 yıl geçecek bizi kandırdılar diyecek. Ya sen hani dünya lideriydin, oyun kurucuydun. Siz çocuk musunuz. Yan çizmeye başladılar. Eee kimi suçlayacaklar CHP. Bakın yakında Edirne’deki taşkını CHP yaptı derlerse şaşırmayın.
Ülke kötü yönetiliyor bu ülkede huzurun, barışın olması kardeş kavgasının olmaması lazım. Medyanın halkın gözü kulağı ve sisi olması lazım. Alın teri dökenlerin kazanması lazım. Kim yapacak. CHP yapacak.
Anayasada hüküm var. Grev serbesttir diyor. Bunlar 12 Eylül yasalarına sığındılar. Birleşik Metal-İş’in grevini yasakladılar. Milli güvenlik nedeniyle. Çıkardıkları bakanlar kurulu kararı sahte. Çünkü altında imzası olan bakanlar o tarihte Türkiye’de değil yurtdışında. Davutoğlu’na soruyorum o kararnameyi nasıl imzaladın. Abiden mi talimat aldın. Çünkü onda düşünecek kadar kapasite yok.
İŞÇİLERE GÖZ DİKTİLER
Kalkmış kıdem tazminatını nasıl yürütebilir. Görüşü yok diyor ya. İşçilerle anlaşmadan buraya getireceğin her tasarıya izin vermeyeceğiz. İşçilere göz diktiler. Göz dikmekte haklılar.
Şimdi bu baskı yönetimi meşrulaştırmak istiyorlar. Güvenlik yasası. İç güvenlik yasası. Böyle kavram mı kaldı yasasını getiriyorsunuz. Tabanca olursa 1 yıl ile yargılanıyorsun, sapan olursa 2 yıl ile poşu olursa 4 yıl ile yargılanıyorsun. Adalete bak. Bunların adaleti. 76 milyon vatandaşa sesleniyorum. Adalet böyle olur diyorsanız gidin bunlara oy verin. Yok diyorsanız adresiniz bellidir.
SANAL DÜŞMAN YARATARAK GELİR
Daha önce Bülent Arınç bundan sonra torba yasa gelmeyecek diyor. Bu yasa ne. Torba yasa. Eee Davutoğlu talimat vermişti .Kim takar Davutoğlu’nu. Bu torba yasa ne. Senin ağabeyin seni adam yerine koymuyor sen dönüp bana beni başbakan yerine koy diyorsun. Diktatörlükler böyle gelir. Sanal düşman yaratarak gelir.
PKK için getiriliyor deniyor. PKK’nın hapsi düşmek gibi derdi yok. Gezi’deki çocuklar poşu takıyor. Neden. Biber gazından korunmak için. Biz bunu kamu düzenini sağlamak için getiriyoruz diyorlar. Vali, kaymakam, polisi tayin edersin. Hangi kamu düzeni. Hırsızlık düzenini korumak için getiriyorlar bunu.
TESPİH TANESİ GİBİ KİMSENİN KARŞISINDA DİZİLMEYECEKSİN
Hatay’da bir AKP’nin vekilinin oğlu polisleri şikayet etmişti. Karakolda polisleri karşısında sıra dizdiler. Polisler cezalandırdı. 250 bin polis kardeşime sesleniyorum. Halkın polisi olacaksan senin oyuna talibim. Özgürce görev yapacaksın, kimse sana müdahale etmeyecek. Tespih tanesi gibi kimsenin karşısında dizilmeyeceksin.
Vatandaşın derdi var. İşsizlik yoksulluk bir tarafta tutturmuşlar başkanlı modeli gelecek Türkiye’ye. Televizyonlar sabah akşam başkanlık. Bakın en iyi tanımı yapan havuz medyası. Yürütme başkanlığa bağlanacak. E istediği o. Yürütme işini oraya bağlayacak. Oraya çıktı yürütme işini yapamıyor. Başkanlık modeli gelecek, lürütme işlevi de oraya bağlanacak. Ben onun neleri yürüttüğünü biliyorum. Başkanlık sisteminin ortaya çıkışı bir özenti sonucu, ABD emperyalizminin sonucu. Erdoğan 1993’te bunu diyor. E yürütme elinden alındı, o işleri yapacak,. Aile boyu o işleri yapıyorlar biliyorsunuz. Bilal oğlun falan.
Süleyman Soylu var. Ne kadar soylu. Hükümet Türkiye’yi yolsuzluk çukurunda batırdı. AK Parti’ye geçti şimdi ne diyor. Başkanlık sistemi uzayda bile yapılabilecek en önemli sistemlerdendir. Uzayda bile baykanlık sistemi. Ne yaparlarsa yapsınlar. CHP oldukça başkanlık sistemi gelmez. Herkes unutsun bunu. Bizim derdimiz başka. İşsize iş bulmak. Esna güler yüzlü sabah siftahını yapsın. Huzur olsun. Biz makam mevki derdinde değiliz. Sayın Baykal’ın sözüdür bu: Siyaset bana ne verecek değil ben topluma ne vereceğim.
ŞİMDİ YENİ DÜŞMAN. KİM MERKEZ BANKASI
Şimdi yeni düşman kim? Merkez Bankası. Ekonomi kötü. Eee bunu da CHP yaptı diyemediler. Hedef Merkez Bankası. Bunun söyleyen kişi iradeden yoksun kişidir. İraden varsa parlamentoya gelir gereğini yaparsın. 10 günde çıkan fatura. Real sektörün, üreten sektörün 176 milyar dolar döviz borcu var. 10 günde Merkez Bankası’nı suçladılar dolar rekor kırdı. Bunları oturduğu yerde zararı 8 milyar dolar.
Hafta sonu Kuşadası ve Selçuk’a gittik. Davutoğlu diyor ki Ben İzmir’e gittim o da gitti. Ben Kuşadası’na gittim İzmir’e değil. Ama bunu bilmiyor. Narenciye üretici hak ettiği bedeli alamadı. Tarım kanunu var. Milli gelirin yüzde biri oranında çiftçiye destek verilir. Bu rakam 17 milyar lira. 9,5 milyar lira verdiler. Diğerini. Diğerini biliyorsunuz ne olduğunuz.
Son 7 yılda yüzde 1’in altında çiftçiye destek verdikleri çini çiftçinin kaybı 44 milyar lira. Şimdi kardeşim sen çiftçinin hakkını koruyacaksın. Ziraat odaları birliği olarak hükümete dava aç ve o parayı iste. Ben de arkanda olup destek vereceğim. Davutoğlu mazota desteği attıracağız. Çiftçiden mazot dolayısıyla aldıkları vergi 9 milyar lira. Verdikleri destek 500 milyon lira. Yüzde 5 arttırsa 525 milyon lira. Verdiğin desteğin 18 katını vergi adı altında çiftçiden alıyor. Sizin vizyonunuz halkı soymak.
2003-2014’te 804 bin ton boya üretildi. İthalat 12,5 milyon ton. Sen çiftçiye destek verseydin 12,5 milyon tonu çiftçi üretseydi. Çiftçi kardeşlerime açık net söylüyorum, anıl terinin karşılığını istiyorsanız i adresiniz CHP