Güncelleme Tarihi:
Kılıçdaroğlu, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi'nde yaptığı konuşmada, AK Parti Hükümetini eleştirdi. Daha önce Erzurum'a 1970'li yıllarda geldiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, sonra bir politikacı olarak referandum sırasında Erzurum'a geldiğini belirterek, “Bir miting yaptık. Bu mitingde Erzurumlu yurttaşlar, biz selam verdiğimizde 'elimi kaldırsam mı kaldırmasam mı' diye tereddüt içindeydiler. Bugün ikinci kez politikacı olarak geliyorum. Erzurumlulardan gördüğüm ilgiden ötürü tüm Erzurumlu yurttaşlarıma, AKP'ye oy verenler de dahil olmak üzere hepsine yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Çekim merkezi Erzurum'un son 8 yılda nüfusunun azaldığını ve milletvekili sayısı düştüğünü belirten Kılıçdaroğlu, istihdam sorunu nedeniyle göç yaşandığına dikkati çekti.
CHP'nin il merkezinde dördüncü, bazı ilçelerde ikinci parti olduğunu belirterek Erzurumlulara sitemde bulunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“bunun kabahati Erzurumlularda değil, bizde. Biz Erzurum'a yeteri kadar gelmedik, iki kez geldik. İkinci kez gördüğüm ilgiden ötürü ben memnunum. Demek daha fazla gelmeliyim. Daha önce Erzurum'a geldiğimde Palandöken'e çıkmıştım. Bir kış günüydü. Erzurum'un üzerinde siyah bir bulut tabakası. Burası neresi demiştim. O hava kirliliği, onun altında olan da Erzurum dediler. Sonra Erzurum'a doğalgaz geldi. Erzurum'un kaderi değişti mi? Aynı kirlilik devam ediyor. Erzurum'a doğalgaz geldi, kirlilik yine devam ediyor. Eğer siz kalitesiz kömürü dağıtırsanız, vatandaş doğalgaz kullanmaz napsın para yok pul yok geçinemiyor, o kömür yakacak.
Şimdi ben Erzurumlu kardeşlerime bir şey söylüyorum, Başbakan buraya ayın 25 veya 27'sinde gelecek. Başbakan'a şunu söyleyin; Erzurum'da doğalgaz var, evlerde de var, niye doğalgazı bedava vermiyorsun da kömürü bedava veriyorsun? Erzurumluyu seviyorsan, gönlün Erzurumludan yanaysa, gerçekten Erzurumluya yardım etmek istiyorsan doğalgazı o yoksul aileye ver. Hava kirliliği olmasın. Erzurumluyu hava kirliliğine mahkum etmek bir iktidarın politikası olabilir mi, Olmaz.”
“Doğalgazı bedava vermiyorsun, peki kullanmadığın doğalgazın parasını İran'a niye veriyorsun?” diye soran Kılıçdaroğlu, “Kullanmadığımız doğalgazın parası olarak 1 milyar 600 milyon dolar götürüldü İran'a verildi. Kimin parası bu? Başbakan'ın parası mı, cebinden mi çıkıyor? Sizin paranız. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var onda. 1 milyar 600 milyon dolar parayı kullanmadığın doğalgazın bedeli olarak İran'a ödeyeceksin. Buradaki vatandaş evinde doğalgazı ver. Bedava kullanmayacak. 1 milyar 600 milyon dolar para Erzurum'a girseydi Erzurum ne olurdu? Size soruyorum, Erzurumlu kardeşlerime soruyorum, işsizlik olur muydu, yoksulluk olur muydu, çocuklar yatağa aç girer miydi? O zaman 1 milyar 600 milyon dolar parayı niye, hangi siyasi anlayışla, hangi ahlakla, götürüp İran'a verdin. Bunun hesabını gelsin Başbakan Erzurum'da açıklasın” diye konuştu.
“ERZURUM'UN İCRA DAİRELERİ ARTTI”
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bir soru daha sormak istediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Erzurumlu kardeşlerim adına sormak istiyorum, gelsin burada cevabını versin; Erzurum'un neyi arttı? Ben söyleyeyim Erzurum'un icra daireleri arttı, 3'tü, 5'e çıktı. Başbakan'a soruyorum, ekonomi iyiye giderken icra dairesi sayısı artar mı, azalır mı? Erzurum'da icra dairesi sayısı niye arttı? 'Kişi başına gelir 10 bin doları aştı' diyorsun, biz Erzurum'dayız. Bu Erzurum'da kimin geliri 10 bin doları aştı? Bir öğrenin bakalım. Başbakan bunun cevabını versin. Biliyorum Başbakan'a bireysel olarak soru soramazsınız. Kimin haddine Başbakanı soru sormak, soru sorarsan Silivri'ye gidersin.”
Bu sırada salonda “Dadaşın umudu Kılıçdaroğlu” diye slogan atılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Hiç meraklanmayın Dadaşın da umudu olacağız, Türk milletinin de umudu olacağız. Biz yola temiz siyaset için çıktık. Kul hakkı yemeyeceğiz, kul hakkı yedirmeyeceğiz, tüm Erzurumlular bunu bilsin. Bizim inançlarımızı sömüreceksin, Müslüman geçineceksin. Kul hakkı yiyeceksin, kul hakkı yiyenlerin arkasında duracaksın. Buna izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
ERZURUM'UN İÇME SUYU
“Başbakan Erzurum'a gelmiş önüne su koymuşlar herhalde pet şişeden su koymuşlar kaldırmış kadehi bak demiş ne güzel su. Bir de Erzurum'un suyundan şikayet ediyorsunuz. Gel bir de musluktan akan suya bir bak, bir bak bakalım o suya” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle sürdürdü:
“Erzurum yayla, havası güzel, suyu güzel, toprakları güzel. Meraları var, yaylayı yayla olmaktan çıkardınız. 'Havası güzel' dedik, temiz havayı kirlettiler. Bunların zaten kökü kirli. Erzurumluya bula bala sarı suyu bulup getirdiler ve diyorlar ki 'bu suyu içeceksin'. Niye Erzurumluyu bu güzel doğada o suya mahkum edersin. Tüm Erzurumlu kardeşlerime söylüyorum. Başbakan arzu ediyorsa ona bizim CHP İl Başkanı merak ettiği Erzurum'un suyunu getirir ikram eder. Getirir suyu ikram eder bakarız Erzurumlular'ın önünde içiyor mu, içmiyor mu.”
İŞSİZLİK
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisinin işsizlik olduğuna dikkati çekerek, “İşsizlik Türkiye'nin her tarafında sorun, Erzurum'da da sorun. Siz hiç Başbakanın ben 'işsizliği çözeceğim' diye, 'işsizlik sorunun çözmek için benim şu projem' var dediğini duydunuz mu? O zaman Erzurumlular, şu soruyu soracaklar; sen Başbakansın, Başbakan koltuğundasın seni oraya niye oturttu bu millet 'milletin derdini çöz' diye. Sen milletin derdini unuttun, kendi derdini çözdün. Milleti yoksullaştırdın, kendin köşeyi döndün dünyanın en zengin Başbakanlarından birisisin” diye konuştu.
İnançlara ve etnik kimliğe saygı duyduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnançlarımızı siyasete malzeme ettirmeyeceğiz, Erzurumlu kardeşlerim de malzeme ettirmesin. Kim neye inanıyorsa, başımızın üstündedir. Allah ile kulun arasına kimse giremez, kimsenin ne böyle bir gücü, ne de yetkisi var. Buna inanmanızı istiyorum. Kimsenin etnik kimliği de siyaset konusu olmaz, olmamalıdır. Kim, anne babasını seçme özgürlüğüne sahip; var mı böyle bir şey? Herkes annesiyle babasıyla soyuyla sopuyla şeref duyar. O siyasetin konusu olmaz. Siyasetin konusu Erzurum'un yaşadığı sorunlardır. İşsizliktir, siyasetin konusu.”
“HERKESE KAYNAK VAR, SIRA FAKİRE GELİNCE...”
Kılıçdaroğlu, dün gazetelerin manşetinde bir annenin yeteri kadar beslenememesi sebebiyle 2.5 aylık çocuğunun açlıktan öldüğü haberinin bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Bu 21. yüzyıl Türkiyesinde oluyor, bu ayıba ne denir. Bu ayıbın adı 'Recep Tayyip Erdoğan ayıbıdır'. Hiçbir çocuk halkın iktidarında, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında yatağa aç girmeyecek; bunun sözünü veriyoruz, Dadaşların kentinde söz veriyoruz. Aile sigortasını getireceğiz. Her ailenin sigortası olacak her ailenin yoksulluk kader değildir. Yoksulun yoksulluğu afişe edilemez. Yoksulda insandır onunda onuru vardır. Müslümanlıkta var mı bu? Sen onu yoksul bıraktın, senin izlediğin politikalarla oldu bu. Biz de dedik ki aile sigortasını getireceğiz. Her yoksul aileden kadının banka hesabına her ay 600 lirayı yatıracağız, 'al kardeşim 600 liran, ananın ak sütü gibi helaldir' diyeceğiz. O yoksul kadın da gidecek bankadan parasını çekecek memur, emekli gibi.
Biz inançlarımızın da gereği, siyaset anlayışımızında gereği insana duyduğumuz saygının da gereği bir şeye inanıyoruz sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Biz bunu dedik ya Başbakan hemen başladı vay efendim siz bunun kaynağını nereden bulacaksınız. Ee sen demiyor musun 'dünyanın en zengin, dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisinden birisidir Türkiye'. Herkese kaynak var, sıra fakir fukaraya gelince efendim kaynağı nereden bulacaksınız. Kaynağı bulacağız. Erzurumlu kardeşlerim bana güvensin. Bu ülkede kaynak var. Kurultayda söyledim yine söylüyorum Ankara'dan Recep Tayyip Erdoğan'da duysun 'benim adım Kemal ben kaynağı da bulurum'. Recep Tayyip Erdoğan şunu da duysun ben halkın adamıyım, halktan yanayım, millet için varım, millet için mücadele edeceğim. Hiçbir lafın altında kalmayız. Ulusal çıkarlarımız olursa da hiçbir lafın altında kalmayız.”
PAPANDREU'NUN SÖZLERİ...
Kılıçdaroğlu, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'nun, Erzurum ziyaretinde yaptığı konuşmaya değindi. Kılıçdaroğlu, “Geleceksin Dadaşlar kentine, ulusal Kurtuluş Savaşı'nın odağına geleceksin. Birisi gelecek ve senin yüzüne çıkacak diyecek ki 'Kıbrıs'taki Türk ordusu işgalcidir'. Dut yemiş bülbüle döndün, lafını bile etmedin. Senin ordun Kıbrıs'a gittikten sonra savaş mı çıktı? Birileri mi öldü? Hayır, barışı sağladı. Sana çıkacak 'senin ordun işgalcidir' diyecek, sen sesini bile çıkarmayacaksın. Erzurumlu kardeşlerim bunu sakın unutmayın, sandığa gidince de asla unutmayın” dedi.
CHP anlayışıyla halk partisiyle kucaklaştıklarını, artık halkın partisi olduklarını savunan Kılıçdaroğlu, “Halkın nerede bir sorunu varsa bilin ki CHP orada olacaktır. Hiçbir sorunu çözümsüz bırakmayacağız. Erzurumlu kardeşlerime şunu da söylüyorum biz milletin sorunlarına talibiz, milletin rantına değil” diye konuştu.
Kendisinin iki dönemdir milletvekili olduğunu, en yeni lider olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, temiz ve düzgün siyaset getireceğine söz verdiğini söyledi.
“YENİ BİRR ULUSAL KURTULUŞ MÜCADELESİ...”
Kılıçdaroğlu, konuşmasında AK Parti'yi eleştirerek, “Yolsuzluk eşittik Adalet ve Kalkınma Partisi; bunu hiç unutmayın. Kural budur. Cumhuriyet tarihinde bu iktidar döneminde olan yolsuzluklar hiçbir dönemde olmamıştır” dedi.
“Şöyle bir bakın, Erzurum'un sorunlarının Mecliste dile getirildiğini gördünüz mü? Demek ki sizin derdiniz yok öylemi?” diye soran Kılıçdaroğlu, “Şunu söyleyeyim Erzurum'un sorunu var. TBMM'de gündeme Erzurum'un su sorunu biz dile getiriyoruz. Milletin inancına saygı duyarak, değerlerine saygı duyarak kim dile getiriyor. Ben söyleyeyim halkın partisi dile getiriyor. Esnaf Kemal, köylü Kemal, emekli Kemal, halkçı Kemal dile getiriyor. Sonuna kadar mücadelesini edeceğiz. Çünkü biz gücümüzü sizden alıyoruz. Umudum sizsiniz. Sizden güç alıyoruz. Erzurum ayağa kalk. Yeni bir ulusal kurtuluş mücadelesini Erzurum'dan başlatalım” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle devam ettirdi:
“Toplumu bölüyorlar, efendim bu türbanlı, bu çarşaflı; yok arkadaş o bir insan. İnancıyla, düşüncesiyle, etnik kimliğiyle bir insan ve başımın üstünde yeri var o insanın. Bu tuzaklara hiç kimse düşmesin, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin tuzağıdır bunlar. Milleti bölmek için bu tuzağı kuruyorlar. Bölünmeyeceğiz biz halkız, gücümüzü birleştirdiğimiz zaman sandığa gideceğiz. Halktan yana, halkın çıkarlarını koruyan inançlara saygılı, etnik kimliğe saygılı olan siyasette kullanmayan bir siyasi partiye halkın partisine oyumuzu vermeliyiz.
Sizin Naim Hocanız vardı. Sizin Naim Hocanız bizim de Naim Hocamız. Sağduyunun sesiydi. Erzurumlu ayağa kalk. Hepimiz çalışacağız Beraber yola çıkacağız. Beraber bu ülkeyi aydınlığa çıkaracağız. Bizim sözümüz Recep Bey'in sözüne benzemez, bizim tavrımız Recep Bey'in tavrına benzemez. Biz inanarak söyleriz, biz düşünerek söyleriz. Biz hesabını kitabını yaptıktan sonra konuşuruz. Uçsuz bucaksız vaatlerde bulunmayız. Bizim bildiğimiz var ki konuşuyoruz. Düşündüğümüz var ki söylüyoruz. Onun için bize inanın.”
“O KOLTUKTA NİYE OTURUYORSUN”
Başbakan Erdoğan'ın “Sizin projeleriniz varsa açıklayın” dediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Sen o koltukta niye oturuyorsun? Senin projen varsa millete anlat, bakalım ne yaptın bu millete” dedi.
Özelleştirme konusuna değinen Kılıçdaroğlu, “Yabancılara satılan yerleri siz çok iyi biliyorsunuz. Sata sata bitiremediler. Bakın bunlar cumhuriyet tarihinin en büyük borçlanmasını yaptılar. Bu iktidar bütün siyasal iktidarlardan daha fazla borçlandı. Erzurumlu kardeşim Recep beye bir soru daha sorsun dünyanın borcunu yaptın 30 milyar dolarlık da mal sattın. Niye bu fakirlik? Nereye gitti bu 30 milyar dolar para? Sattın sen. Birilerine peşkeş çektin, nereye gitti bu para?” diye sordu.
Taşeron işçiliği kaldıracaklarını, 4B ve 4C sorununu çözeceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, emeklilerin sorunlarına da çözüm bulacaklarını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, “Bir şeyden emin omanızı istiyorum, Türkiye'nin çözülemeyecek sorunu yoktur, her sorunu çözülür. Kararlı bir iktidar. Yeter ki düzgün bir iktidar, yeter ki kul hakkı yeyemeyen bir iktidar, yeter ki halka hizmet etmeyi hakka hizmet eder anlayışıyla iktidar olan bir iktidar olsun. Görün, bakın ülkenin sorunlarını nasıl çözüyor” diyerek sözlerini tamamladı.