Güncelleme Tarihi:
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, CHP olarak demokrasinin olduğuna inandıklarını ve temel sloganlarının 'İkinci yüzyılda cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak' olduğunu söyleyerek, "Yeni bir yüzyıla güzelce gülümseyerek ve huzur içinde girmeliyiz. Önümüzdeki seçimler bu bağlamda önemli seçimler. Demokrasiye inanıyorsak düşünce özgürlüğüne de inanacağız. Siyasal partilerin kapatılması askeri dönemlere ait bir gelenektir. Artık demokrasilerde siyasal partiler kapatılmaz. Partileri kapatıp, hazine yardımını kesmek gibi demokrasi dışı uygulamaları asla kabul etmiyoruz, doğru bulmuyoruz. Yaşasın demokrasi, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti" dedi.
'DEMOKRASİ GELDİĞİNDE ONLAR TELEVİZYONA ÇIKAMAYACAK'
'10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü de kutlayan Kılıçdaroğlu, "Öncelikle kalemini satmayan, haber peşinde koşan, öğrendiği haberi doğrulatan sonra bunu haberleştiren namuslu bütün gazetecilere hepimizin şükran borcu var. Onurlu bir gazeteci asla kalemini satmaz. Onuruyla haberini yapar. Bir baskıyla karşılaştığında da çekinmez ve ürkmez. Haberini bir gazeteci ideali içinde yazar ve kamuoyunu bilgilendirir. Gazetecilerin gerçek demokrasilerde dördüncü güç olarak algılanmasının temel felsefesi de budur. Ocak ayının gazeteciliğimiz açısından büyük acılar barındırdığını bilmenizi isterim. Metin Göktepe, Uğur Mumcu onlardan biriydi. Ahmet Taner Kışlalı, Hrant Dink onlardan biriydi. Bu gazetecilerimiz farklı tarihlerde ama birer ocak ayında katledildiler. Basın özgürlüğünün olmadığını, sansür uygulandığını biliyoruz, doğru haberlere yasak getirildiğinin farkındayız. Kalemini satan ama kendilerine 'gazeteci' diyenleri de biliyoruz. Televizyonlara çıkıp AK Parti adına konuşan, kalemini satan, düşüncesini satan, aklını saraya kiralayan sözde gazetecileri de biliyoruz. Bu ülkeye demokrasi geldiğinde onlar televizyona çıkamayacaktır. Kalemini satmayan gazetecilerin günü kutlu olsun" diye konuştu.
'EMEKLİYE ASGARİ ÜCRETİ ÇOK GÖRÜYORSUN'
Kılıçdaroğlu, en düşük emekli aylığının asgari ücret rakamına yükseltilmesi için önerge verdiklerini hatırlatarak, "Önergeyi AK Parti ve MHP'li milletvekilleri reddetti. Emekliye ne veriyorsun? Asgari ücreti bile çok görüyorsun. Vatandaşa soruyorlar, 'Siz milletvekili olsaydınız CHP'nin bu kanun teklifi görüşüldüğünde ne oy kullanırdınız' diye. 'Kabul oyu verirdim' diyenlerin oranı, yüzde 83,3. AK Parti'li seçmene soruyorlar; yüzde 72,4. MHP'li seçmene soruyorlar; yüzde 74,5'ü 'evet' oyu verirdik diyor. Bu, CHP'nin parlamentoda toplumun yakıcı sorunlarına ne kadar akılcı yaklaştığını gösteriyor. Toplumun en fakir kesimlerini en korumasız kesimlerini koruyan partinin adının Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu artık herkes şöyle ya da böyle öğrenmeye başladı. Toplanan vergilerin halk için harcanması refah düzeyinin yükseltilmesi için şarttır; ama aynı zamanda saydamlık da şarttır. Halka hesap vermek, bir siyasetçinin onurlanacağı en büyük görev; vatandaştan toplanan vergilerin nerelere harcandığının hesabını vermesidir" dedi.
'DEVLETİ ÇÜRÜTTÜĞÜNÜN GÖSTERGESİ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Milli Savunma Bakanlığı Arifiye Yerleşkesi BMC İşletmesi'nde Yeni Nesil Fırtına Obüsleri Teslimat Töreni'ndeki konuşmalarına da değinen Kılıçdaroğlu, "Beyefendi Tank-Palet fabrikasına gitti bir sürü laf etti. Erdoğan bildiğimiz Erdoğan, sürekli küfür, iftira çünkü cumhurbaşkanlığının ne olduğunu bilmiyor. Mahalle kabadayısı gibi o makama oturulmaz. Maalesef, Erdoğan bildiğimiz Erdoğan. Öyle bir noktaya geldi ki zavallı kendi trol oldu. Devleti ne kadar çürüttüğünün göstergesi de dün yaşandı. Yalan, dolan, iftiralarını alkışlayan kurmay askerler" açıklamasında bulundu.
'SİYASET ASKERİN İŞİ DEĞİL'
CHP olarak üstlerine düşeni cesurca yaptıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Kan kusup kızılcık şerbeti içtik; ama değişmeyi bildik ve başardık. Her değişim önce içeriden başlar sonra dışarı taşar. İç reformlarımızı yapmaya başladık. Kolay olmadı bu dostlar, her taraftan şikayetler geldi. İnanın, hiç kolay olmadı; ama önemli olan zoru başarmaktı, başardık. Şimdi CHP gerçek anlamda halkın partisidir. Biz böyle yaptık. Peki Erdoğan ne yaptı? Eleştirdiği her şeye şimdi bizzat kendisi dönüştü. Korkunç bir tiran oldu. Militarizmin savunucusu oldu. Değişimin önüne büyük bir engel olarak çıktı. Öyle bir sistem kurdu ki dün beni siyasal olarak eleştirirken, askerlere alkışlatır oldu. Askerlerin alkışlaması şahsen hiç umurumda değil; ama devlet açısında büyük bir çürümenin göstergesidir bu. Etrafınıza siyaset koridorlarında kariyer devşiren askerler koyarsınız elinizde bol yıldızlı, apoletli Orta Doğu üniformaları kalır. Unutmayın ki bol bol apoletli Orta Doğu askerleri savaşlardan kaçtılar. Onun için komuta kademesi haddini bilsin, siyaset askerin işi değildir. Herkes haddini bilecek, bulunduğu makamın ne olduğunu anlayacak. Siyaset mi yapmak istiyorlar, çıkarsınlar o kutsal üniformayı hizalansınlar, Erdoğan'ın yanına. Perinçek'e de takılsınlar, Erdoğan artık o dünyaların adamı. Açık söylüyorum; biz değiştik, biz halkın partisiyiz. Biz hangi yanlışları terk ettiysek artık saray tam odur. Statükocu, antireformcu, antiözgürlükçü Kenan Evren kafasına geldiler bunlar. Tamamı Kenan Evren'in hizasındalar."
'SİNAN ATEŞ BİZİM EVLADIMIZ'
Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine de değinen Kılıçdaroğlu, "CHP'de ülkücü arkadaşlarımız var. Sinan Ateş onların da evladı, kardeşleri, yol arkadaşları. Haliyle CHP; rahmetlinin, şehidin hakkını savunacaktır. Açık söylüyorum; Cumhuriyet Halk Partisi kardeşimizin hakkını savunacaktır. Bu benim CHP ülkücülerine karşı sorumluluğumdur. Ben bu sorumluluğumu yerine getirmek zorundayım. Bahçeli madem bu kadar bağırıyor çağırıyor, o zaman daha açık ve net konuşayım; yanında azmettiricileri barındırıyorsun, teslim edeceksin. Mafya ile fotoğraf vere vere yanındaki gençlere yanlış mesajlar verdin. Onlar da mafyacılık oynadı. Her şeyi berbat ettiler, bilmiyor muyuz sanıyorsun? Bir şehit var ortada, bu kan yerde kalmayacak. Kapısına gelen polislere hakaret eden azmettiricileri teslim edeceksin. Biz Sinan’ın kızlarına mutlaka adaleti getireceğiz" dedi.