Güncelleme Tarihi:
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, Türkiye'de asgari ücretin açlık sınırı altında olduğunu, işsizlik probleminin ise çözülemediğini söyledi. Türkiye'nin saman ithal eden bir ülke haline geldiğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Şimdi yurtdışından çöp ithal ediyorlar. Neden yurt dışından çöp getiriyoruz? Neden yurt dışından plastik maddeler çöp olarak geliyor da biz bunları işlemeye çalışıyoruz. Katma değeri yüksek ürün neden üretmiyoruz? Neden Avrupalı'nın çöpüne muhtaç hale geldik. Bizim insanlarımız da var, çöpümüz de var. Burada da insanlar çalışıyorlar, üstelik binlerce insan bu işte çalışıyor. Kâğıt topluyorlar, plastik topluyorlar ve bunlar işleniyor. Şimdi siz bunların iflasına yol açıyorsunuz, yurtdışından getirdiğiniz çöpler dolayısıyla. Sanayiciden başladık çöp ithalatına geldik. Türkiye'nin geldiği tablo budur" dedi.
'MAVİ VATANI DA KORUMAK ZORUNDAYIZ'
Kılıçdaroğlu, hükümetin izlediği dış politikayı eleştirerek, "Hükümetin izlediği Suriye politikası bize hangi avantajları sağladı?" diye sordu. Türkiye'nin Suriyeliler için 40 milyar dolar harcadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Yeni bir göç dalgası gelecek. 3 milyon 600 bin kişi yetmedi, 40 milyar dolar da yetmedi, 1 milyon kişi daha gelecek. Mavi vatan dediğimiz Doğu Akdeniz'de bizim hakkımız var. Mavi vatanı da korumak zorundayız. Orada da hakkınızı ve hukukunuzu evrensel anlamda korumak zorundasınız. Yolu da, o mavi vatanda söz sahibi olan bütün ülke ve onların yöneticileriyle oturup sağlıklı ve samimi bir diyalog kurmaktan geçer. Düşman ilan ederseniz, kavga ederseniz onlar da sizi düşman ilan eder. Doğu Akdeniz'de büyük haklarımızı yitirmek üzereyiz. Mısır'ı düşman ilan ettik. Mısır gitti Yunanistan ve İsrail ile anlaştı, hepsiyle anlaştı. 'Orada doğalgaz ve petrolü arayacağım' dedi. ABD'de gemisini gönderdi. Biz de 'arayamazsınız, bizim de orada gemimiz var' dedik. Adamlar orada aramaya devam ediyorlar. Kaybeden kim oldu? Kaybeden biz olduk."
'SÖYLEDİĞİM NOKTAYA GELDİLER'
Kılıçdaroğlu, Libya konusunda iktidara '2 taraf var ve 2 tarafı da barıştırmaya çalışın' dediklerini anımsatarak, şunları söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti Ortadoğu politikasında, Akdeniz politikasında, devletlerin kendi içinde çatışmalarında çatışan taraflardan birinin yanında taraf almamıştır. Daha yukarıda kalmıştır ve herkesi kucaklamıştır. Eğer bir sorun da çıkarsa, sorunu çözen ülke konumunda olmuştur. Libya'da mı sorun çıkmış, iki taraf da Türkiye'ye gelecek. Suriye'de mi sorun çıktı, Türkiye'ye gelecek. Bizler de 'Bu sorun böyle çözülür', yani tarafları uzlaştıracağız. Mısır'ı düşman ilan ettik, Hafteri de düşman ilan ettik. 'Hafter ile de Suriye'de Beşar Esad ile de konuşmanız lazım' dedim. Şimdi söylediğim noktaya geldiler. Beşar Esad’la görüşüyorlar."
'BİZİM DEDİĞİMİZİ PUTİN SÖYLEDİ'
CHP'nin diplomaside son 8 yıl içerisinde en doğru tavrı ve söylemi gerçekleştiren tek parti olduğunu, bunu da 'yurtta barış, dünyada barış' sözünden aldıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Dedik ki; 'Libya'ya asker göndereceğine Birleşmiş Milletlere çağrıda bulun oraya barış gücü göndersin ve otursunlar. Hafter ve ulusal hükümet bir araya gelerek uzlaşsınlar.' Ama 'Hafter bizim düşmanımız, Kılıçdaroğlu bunu bilmez' dediler. Putin geldi buraya ve sonra 'Birleşmiş Milletler oraya barış gücü göndersin' dendi. Bizim dediğimizi Putin söyledi. Çıktılar televizyonların karşısına ve Putin ne söylediyse altına imzalarını bastılar" ifadelerini kullandı.