Güncelleme Tarihi:
A.Hakan:Size yöneltilen eleştiriler İstanbul'u bilmediğiniz yönünde.
Kılıçdaroğlu: Elbette İstanbul'u bilirim.
Tekin: Sayın başbakan yasakları kaldıracağız, bunların hortumlarını keseceğiz dedi. Hortumları genel merkeze bağlandı.
A.Hakan: Sizin için yapılan en önemli eleştiri, Kılıçdaroğlu denetmendir, icracıdır. İcraata motive olamaz. Bu konuda ne diyorsunuz?
Kılıçdaroğlu: Ben 1982-98 arasında sosyal sigortalar kurumu'nda görev yaptım. Nüfusun yarısından fazlasına hizmet veren bir kurum icrayla ilgili bir kurum. Son zamanlarda ortaya çıkardığım belgelerle denetleyici kimliğim öne çıktı.
Siz eğer bürokrasiyi kaldırabiliyorsanız, size ayrılan parayı doğru dürüst zamanında harcayabiliyorsanız o zaman görevinizi yapmışsınız demektir.
A. Hakan: İstanbul'la ilgili bir hayaliniz var mı? Geriye dönüp baktığımızda İstanbul’un tarihiyle, kultürüyle ilgili bir çalışma yaptınız mı? Melih Gökçek'le ekranlarda tartıştınız. Bu da Kılıçdaroğlu Ankara Belediye Başkanlığına aday mı sorularını oluşturdu?
Kılıçdaroğlu: Hayır, ben özellikle o insanlara gelin benimle tartışın demedim. İstanbul’u dünyanın başkenti haline getirmek mümkün. Sayın Topbaş gelecektir. İstanbul'a son 15 yılda 150 milyar dolar para harcandı. Ben söz veriyorum 5 yılda istanbulu başbaşka bir kent haline getireceğim.
A. Hakan: Siz son dakika adayı mısınız?
Kılıçdaroğlu: Hayır, ben çalıştığım hiç bir kuruma kendi isteğimle gelmedim. Eğer kitleler sizi istiyorsa veya bir yerde bir görev varda birileri o görevi en iyi benim yapacağıma inanıyorsa ben o görevde varım. Bu benim kişiliğimden kaynaklanıyor. Dünyanın en güzel şehrini kim yönetmek istemez.
Kazanırsanız eğer, bir ipte 2 cambaz oynamaz, siz nasıl bir yönetim planlyorsunuz? Üçlü yönetim konusunda anlaşabilecek misiniz?
Prof Alper Ünlü: Benim esas mesleğim mimarlık. Tarlabaşı kentsel dönüşüm planını Ali Müfit Gürtuna döneminde ilk yapanlardanım. AKP belediyeleri ile çalıştım.
Kılıçdaroğlu: Konusunun en iyisi uzmanlarla çalışacağız. Ciddi tutarlı çalışkan herkes görevinin başında kalacak.
A. Hakan: Üçlü yönetim tutar mı, yoksa bir çatışma çakır mı?
Gürsel Tekin: Sayın başkana destek vermek için buradayız.
A. Hakan: Siz kendinizi yeterli görmüyor musununuz da üçlü bir yönetim modeli getiriyorsunuz?
Kılıçdaroğlu: Bizi tanıyın. Bizim temel prensibimiz İstanbullulara hesap verecek. Yaptığımız herşeyi yapacak ve yapamadıklarımızı da açıklayacağız.
A.Hakan: Kampanya döneminde yolsuzluk dosyalarıyla mı yoksa İstanbul için ne yapacağınızla mı yola çıkacaksız-nız.
Kılıçdaroğlu: İstanbul için ne yapacağımızı İstanbullulara aktarmalıyız.
Ama gazeteci arkadaşlar haklı olarak soruyorlar “Kadir Topbaş’la ilgili dosyalar var mı” diye. Ben de yeri geldiğinde dosyaları tabi ki açıklayacağım diyorum ama gazetelerde dosya konusu ön plana çıkıyor.
A.Hakan: Yeri geldiğinde dosyaları açıklayacağım demekle neyi kastediyorsunuz.
Kılıçdaroğlu: Dosyaları Kadir Topbaş da biliyor. Ama İstanbullular şunu bilmeli. Bun kadro iyi çalışıyor. Geleceğe yönelik projeleri var.
A.Hakan: Peki bu projelerin Melih Gökçek’e yönelik olanlar gibi ağırlığı olacak mı?
Kılıçdaroğlu: Evet. Aynı şekilde dosyaları açıklayacağım ve kamuoyu bunları öğrenecek.
Tekin: Ben birçok dosya açıkladım. Bu dosyalar ilk kez gündeme geliyor değil. Ben il başkanı olarak Sayın Topbaş’a defalarca seslendim.
A.Hakan: Mesela ne yolsuzluğu. Beni ikna edecek çarpıcı bir yolsuzluk duymadım.
Tekin: Mesela bir AKP milletvekilinin rant sağladığını açıkladım. Bunu yapan kim Sayın Topbaş. Sadece bununla yaratılan rant 1 milyar dolardır.
Küçük bir örnek vereyim. Fatih ilçemizde iki AKP’li arkadaş istifa edip bize geldiler. Neden geldiniz diye sormayacak mısınız dediler. Biz de biz halk partisiyiz, bizim kapımız herkese açık neden soralım dedik.
Sayın başkan bölgede cami için plan tadilini koyuyor cami yapıyor. 10 yıl sonra Sayın Topbaş döneminde sayın başbakanın yakın dostu gidip cami alanını satın almak istiyor. Satılıyor. Sattıktan 6 ay sonra plan tadiline gidiliyor ve cami alanı olmaktan çıkıyor.
Bankada satın aldığı para 130 bin dolar. Plan tadiliyle cami çıkıyor fiyat 30 milyon dolar oluyor. Şimdi bu yolsuzluk değil mi.
1995’te cami içilen alan on yıl sonra 2005’te nüfus artmasına rağmen bu şekilde istismar ediliyor.
Bununla ilgili yargı yoluna gittim. 28 Şubat’ın mimarı satın başbakandır. Taksim’e cami yapacağım diyerek o yolu açmıştır.
Kılıçdaroğlu: Varoşlara giderek oraları dolaşacağız. Onlara giderek hırsızlık, yolsuzluk yapmıyoruz. Sizin için çalışacağız diyerek kendimizi anlatacağız.
A.Hakan: size bir ilgi var. Ama bu ilginin kaynağı bu hükümetten hoşlanmayanlarca hükümeti yıpratan biri gibi görmeleri siz bu kesimin mi yoksa diğer AKP’ye oy veren kesimlerin mi oyuna talipsiniz.
Kılıçdaroğlu: Esas o kesimlerin oyuna talibiz. Tarif ettiğiniz kesim kul hakkına saygılıdır. Ben de vatandaşın hakkını yemeyeceğiz diyoruz. Kul hakkına saygılıyız diyoruz. Onların oyuna talibiz.
O insanlara ben güveniyorum onlar da bana güvenmeli. Belediye başkanı olduktan sonra bu güveni sarsarsam onlardan gidip özür dilerim ama söz veriyorum onların güvenini sarsmayacağım.
Toplumda ayrışmaya asla ama asla müsaade etmeyeceğiz.
Vereceğimiz hizmetin maliyeti düşük olacak.
A.Hakan: Yani bu seçim ideoloji temeline oturmayacak.
Kılıçdaroğlu: Hizmet temelinde çalışmamız sürdüreceğiz. Soygundan, hırsızlıktan bıkan halkın oyuna talibiz.
Hem yiyip hem de iş yapan anlayışı yıkacağız. Bu algı genel kabul görmüş bir algı. Biz bu algıyı yıkacağız.
5 yıl içinde İstanbul’un çehresini değiştirmeye talibim.
A.Hakan: Peki yapamazsanız nasıl hesap soracağız.
Kılıçdaroğlu: Hagi sözümü yapamazsam 5 yıl sonra beni çağırır beni teşhir ederseniz. Verdiğim sözü yerine getirmediysem o insanları davet edip onlarla tartışacağım.
A.Hakan: AKP’li belediyelerin yoksula yardım gibi bir düzeni var. Bu düzenden geçinen insanlarımız var. Şimdi onlar diyor ki bu düzen değişecek. Yardımlar kesilecek. Düzen devam etsin diyebilirler. Siz de mi yardıma devam edeceksiniz. Eğer edeceksiniz sadaka kültürü diye neden eleştirdiniz.
Kılıçdaroğlu: Biz sadaka kültürüne karşıyız. Yoksulluğu teşhir ederek yardım yapılmasına akrşıyız. Geçenlerde gazetelere yansıdı 100 lira için uzun kuyruklar oluşmuş.
Ne insanlıkta ne Müslümanlıkta ne de hiçbir dinde yoksulluğu teşhir ederek yardım yoktur.
Biz yoksul aileleri tespit edip o ailenin kadının hesabına belli bir para yatıracağız. Kadın ailede güçlü konuma gelmelidir.
Ben maliyeciyim. O yüzden bunu söylerken ayağım yere basarak söylüyorum.
Sayın başbakan bazı şeyleri bilmiyor ama öğrenemiyor da. Aile sigortası diye bir sigorta var.
Aile sigortasını Türkiye 1971 yılında uygulayacağım diye yasa çıkartmış ama yok. Bizim yapacağımız yardım sadaka değil aile sigortası kapsamında yapılacak bir yardım.
A.Hakan: SSK genel müdürüyken PKK’lılar işe aldığınız söyleniyor.
Kılıçdaroğlu: Bu haber gazeteler yansıdığı zaman Başbakanlığa başvurdum şu ana kadar bir cevap gelmiş değil. SSK Genel Müdürleri için savcılığa ifade verilmesi herhangi bir kurumun onayına gerek yoktur. Bugüne kadar hiçbir kurumda bizim böyle bir şey yaptığımız ifade edilmiş değildir.
Sayın Necati Çelik bakan olduktan sonra beni SSK görevden aldı müsteşarlığa atadı. O dönemin bir gazetesinde haberler çıktı. Ben de bu haberler üzerine dava açtım hepsini kazandım.
KİT komisyonuna dedim ki “Arzu ederseniz sınava giren sağ görüşlülerin de listesini çıkarayım”., hayır ona gerek yok dendi.
A.Hakan: Sözen dönemiyle ilgili ne diyeceksiniz.
Tekin: Eksiklerimiz konusunda özeleştiri yapacak bir siyasi anlayışa sahibiz. Sayın Baykal hiç sorumluluğu olmamasına rağmen özür dilemiştir. Keşke bu herkese örnek olabilse.
Sözen döneminde eksikler vardı. Ama o dönemdeki yatırımlara baktığınızda en büyük yatırımın o dönemde yapıldığını görürsünüz. En çok metronun yapıldığı dönem o dönemdir.
5 tane belediye başkanlarının yaşam biçimi ve mal varlıklarına bakınız. Bu da önemlidir.
Prof.Ünlü: Şehir suyu ve ulaşım alanında en fazla yatırım Sayın Sözen zamanında yapılmıştır.
Kılıçdaroğlu: Biz geleceğe sağlıklı bakıyoruz. Yolsuzluklar olmayacak. Biri yanlış yaparsa hesap soracağız. İstanbul halkına güvenli bir yönetim vaat ediyoruz.
Malvarlığım ortada. İstedikleri he zaman mal varlığımı açıklarım. İstanbul’da 1, Ankara’da 2 evim var. 2 kooperatif üyeliğim var. Burhaniye’de 1 kooperatif evim var ama bankaya da kredi borcum var. Bir de eşim doğum yaptığında aldığım pırlanta yüzüğüm var.
Alın teriyle kazanmış malvarlığım bunlar. Bir de Tunceli’de babamdan miras kalmış bir arsam vardı kat karşılığı her kardeşe 1 daire düştü.
Malvarlığım bu ama hiçbir zaman herhalde gemi sahibi olmayacağım.
Tufan Türenç: 3 soru soracağım. İstanbul’da büyük rant var imar yolsuzluklarını nasıl önleyecek. Güzel İstanbul’u ahtapot gibi saran korkunç yapılaşma var bununla nasıl mücadele edecek. Ulaşım sorunun nasıl çözmeyi düşünüyor.
Kılıçdaroğlu: İlk 1 yıl içinde yüzbinlik planı uygulamaya koyacağız. Ulaşımı metroyla çözeceğiz. 5 yıl içinde 80 km metro yapacağız. km’si 50 milyon dolar civarında.
Okay Gönensin: İstanbul’un temel sorunu göz bu da popülist politikalarla teşvik ediliyor. Göç konusunda herhangi bir politikası var mı?
Kılıçdaroğlu: Çok önemli bir soru. İstanbul’un göç alması Belediyenin alacağı önlemlerle ilgili değil. Burada eğer devlet sağlıklı bir yatırım politikası güder ve Anadolu’nun farklı yerlerinde cazibe merkezleri kurarsa göç de önlenecektir.
Mehmet Altan: İleriye yönelik nasıl bir İstanbul tahayyül ediyor.
Kılıçdaroğlu: Dünya vizyonu açısından İstanbul’u kültür ve sanatla buluşturmamız lazım. Tarihi eserlerimizi korumamız lazım. Bu konuda ciddi bir adım atmaya kararlıyız.
Varoşlara kültür ve sanatı götürmeliyiz. Çok küçük yatırımlarla bu mümkün.
Nazlı Ilıcak: A&G araştırmasında Topbaş önde görülüyor. Arada büyük bir fark var. Eskiden liderler rakip gördüklerini enerji bakanı yaparlardı. Acaba Sayın Kılıçdaroğlu’na zor bir hedef mi verildi.
Kılıçdaroğlu: Beni siyasete kazandıran Sayın Baykal’dır. Parti yönetimine taşıyan yine Baykal’dır.
İstanbul için aklımdan böyle bir şey geçmiyordu. Ama ortaya koyduğumuz tablo kamuoyunun ilgisini çekti. Pek çok köşe yazarı yazdı. Bu konu her yerde bana soruldu.
A.Hakan: CHP Genel Başkanlığını düşünüyor musunuz?
Kılıçdaroğlu: Hayır samimi olarak söylüyorum bunu.
Ruhat Mengi: Kadir Topbaş şehri tanımadığını söylüyor. Acaba Kılıçdaroğlu İstanbulluları bir şehre hizmet etmek için uzun yıllar kalmak gerekmediğine nasıl inandıracak. İstanbul’da bir örnek belediye meclisi kurabilecek mi?
Kılıçdaroğlu: İstanbul’a hizmet etmek için varız. Topbaş müfettişlik edecek mi diye soruyorsa hem evet hem de hayır. Sayın Topbaş’ın teftiş kurulu yok mu?
Tüm sorunları öğrenebiliyor muyuz? Ben bu sorunları daha önceden de biliyordum. Ayrıca günlük olayları takip eden herkes olaylara vakıf olabilir.
Benim internet siteme koyduğum malvarlığım kendi doldurduğum zarf içine koyup meclise verdiğim malvarlığım.
Mahmut Övür: İstanbul’da şöyle bir kaygı var. CHP’ye iş yaptırılamaz algısı var. Otellere yüksek yapı izni verilecek mi?
Kılıçdaroğlu: İstanbul’a bu kaynaklarla iki misli hizmet verilebilir. Bürokrasi kesinlikle olmayacak. Vatandaşa güveneceğiz.
Otel konusunda İstanbul 20 milyon turisti ağırlaması gerekiyor. Yüzbinlik planımız içinde otel yerlerimiz olacak. Ona göre 25-hatta 30 milyon kişinin konaklayacağı alanlar olacak.
A.Hakan: Kamuoyu araştırmasında AKP ile aranızda çok büyük fark var. Kazanacak mısınız.
Tekin: Hiç tereddüttüm yok. Çok ağır yolsuzluk iddialarında bulundum. Bunun muhatabı gözümün içine bakarak “bana iftira ediyorsun diyebilmeli”. 15 yıldır baktığımızda çözülebilmiş bir sorun yok.
Kılıçdaroğlu: Bütün araştırmalara değer vereceğiz.
A.Hakan: Boğaz’da yıkılması kararlaştırılan villalar var. Onları yıkacak mısınız.
Kılıçdaroğlu: Kanun neyi gerektiriyorsa onu yapacağız.
A.Hakan: Üçüncü köprü hakkında ne yapacaksınız.
Kılıçdaroğlu: Bilim kurulları toplanıp ne yapılması gerekiyorsa ona karar verecek. Ama bölgede yapılaşmaya kesinlikle izin verilmeyecek.
A.Hakan: Metrobüs geçici bir çözüm ama siz ne yapacaksınız.
Kılıçdaroğlu: Şu anda bir ihtiyacı karşılıyor ama biz ağırlığı metroya vereceğiz.