Kılıçdaroğlu: Bu işin sağı, solu yok...

Kılıçdaroğlu, "Anayasa değişikliği paketinin içinde Başbakanlığın kaldırılması var. Başbakanlığın kaldırılmasını istiyor musunuz? Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Başbakanlık var. Geleneklerimize bağlıyız diyorlar. Ancak geleneklere uymuyorlar. Demokrasi geleneğinde Başbakanlık var, onu kaldırıyorlar. Türkiye’nin idari yapısıyla ilgili bütün yetkileri, bir kişiye, başkana verelim diyorlar. Bütün yetkilerin bir kişiye verilmesi, Türkiye’de tek adamlık demektir. Anayasa kitapçığında başkan yardımcısının sayısıyla ilgili bir rakam yok. Rakamda bir sınır yok. Anayasaya yazmıyor, değişiklik maddelerinde yok. Biri gelir 3 kişi der, birisi gelir 500 der. Der mi? Der. Bu yetki var mı? Var. Türkiye gecekondu ülkesi mi de bir kişiye bu kadar yetki veriliyor? Bakan sayısında da bir sınır yok.Cumhurbaşkanı kaç bakan olacağını belirleyecek. Bir sabah bakacağız 5 bakan var diyecek, ertesi gün 50 bakan atadım, bundan böyle işler böyle gidecek diyebilir. Bu yetkisi var” diye konuştu.

EVET OYU VEREN, SONUNU DÜŞÜNSÜN

Anayasa değişikliği ile ilgili bilgiler de veren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

”Bakanlar hiçbir şekilde mecliste sorulara yanıt vermeyecek. Bu doğru mu? Hayır. Biz de hayır diyoruz. Diyelim bir bakan atadılar. Bu bakanın yanlış bir işi var. Onunla ilgili gensoru verebiliyorsunuz. Ama getirdikleri değişiklikte gensoru yok. Bunun adı adalet midir? Başkan yardımcılığı ya da bakanlık yaptığı dönem için, yeni sistemde 400 milletvekili gerekiyor. Bunun dışında hiç kimse hesap soramaz. Dokunulmazlık, başkan yardımcıları ve bakanlar için ömür boyu olacak. Bu adalet midir? Hayır. Bütün mütedeyyin kardeşlerimi sesleniyorum, kul hakkı yemenin günah olduğunu her toplantıda söylüyorum. Sandığa gittiğinde Allah’a sığın öyle oyunu ver. Kul hakkı yemenin suç olmaktan çıkarıldığı bir sisteme hangi inanç evet der, merak ediyorum. Onun için hep birlikte çocuklarımıza, komşularımıza hep bunu anlatacağız. Bir kişinin geleceği iki dudağı arasında olmasını istiyorsanız, gidip evet oyu vereceksiniz ve sonunuzu da kendiniz düşüneceksiniz. Adalet tamamen ortadan kalkıyor, adalet yok oluyor. Yeni modelde, cumhurbaşkanı aynı zamanda partinin genel başkanı olduğunda, vali kimi temsil edecek? Sadece tepede değil, yerelde de iki başlılık ortaya çıkıyor. Hepimizin dikkatli konuşması, bilgiyle aktarması ve arkadaşlarını ikna etmesi gerekiyor. Bu anayasa değişikliği 30, 40, 50 yılı ilgilendiriyor. Eğer sen çocuklarının geleceğini düşünüyorsan, bu anayasa değişikliğine hayır diyeceksin.”

SANDIKTAN HAYIR ÇIKMAZSA HESABINI ÇOCUKLARINIZA VEREMEZSİNİZ

Anayasa değişikliğinde milletvekili sayısının arttığını da belirten CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

”Bir de milletvekili sayısı 600’e çıkarılıyor. Hangi gerekçeyle, niye 600? Sadece kendilerine ikbal hazırlamıyorlar. Çocuklarına da ikbal hazırlıyorlar. Sizin çocuklarınız El Bab’da, ülkenin sınırlarında terörle mücadelede şehit olacak. O Ankara’daki beylerin çocukları, milletvekili olacak, ömür boyu askerden muaf olacaklar ve milletvekilliğinden emekli olacaklar. Çiftçinin, emeklinin, memurun, dar gelirlinin, bakkalın, esnafın çocukları milletvekili olmayacak. 16 Nisan’da sandığı gideceğiz. Her işimizi bırakıp sandığı gideceğiz. Demokrasiyi savunan herkesin sandığa gitmesi lazım. Sandıktan hayır çıkarsa, kaos çıkar diyorlar. Cumhurbaşkanı, başbakan parlamento yerinde olacak. Niye kaos çıksın ki? Her tarafta evet yazıyor da, vatandaşa niye evet diyeceklerini söylemiyorlar. Vatandaşa gelip, anayasa değişikliğinin ne getireceğini söylemeliler. İşsizlik olmayacak mı? Böyle bir madde yok. Ekonomi düze mi çıkacak? Öyle bir madde yok. Kendilerine ikbal hazırlıyorlar. Sandıktan hayır çıkmazsa, hesabını, çocuklarınıza, torunlarınıza veremezsiniz. Şimdi 80 milyon, bu ülkenin adaleti, geleceği için hayır diyelim. Her birimizin sorumluluğu var. Herkese anlatmak zorundayız. 1 milyonun üzerinde taşeron işçi var. Bu değişiklik, taşeronların sorununu çözüyor mu? Hayır. Bu işçi sendikalarından niye bir ses çıkmıyor? Yani işçinin hakkını bir tek ben mi savunacağım? İşçi kardeşlerime sesleniyorum, kıdem tazminatının güvencesi bir kişinin emrinde mi olsun? Yoksa meclisin gücencesinde mi olsun? Eğer ben bir kişinin emrinde olsun istiyorum, diyorsan, gidip evet verirsin. Ancak o zaman asgari ücretten şikayet etmeyeceksin.”

ÖYLE BİR DÜZEN KURUYORLAR Kİ

Konuşmasında, ”Öyle bir düzen kuruyorlar ki, hükümet, meclise hükümet programını dahi sunmuyor” diyen Kılıçdaroğlu, ”Anayasa değişikliğinin her aşaması sorunludur. Yaşam tarzı ne olursa olsun, herkesin yaşam hakkını güvence altına alan bir kurallar topluluğudur anayasa. Değişiklikte, herşey bir kişinin emrine veriliyor. Bu ülkeye yapacağımız en büyük katkı, bir kişiyi ikna edip sandığa götürmektir. Benim anlattığımdan rahatsız oluyorlar. Diyorlar ki Kılıçdaroğlu yalan söylüyor. Eğer ben yalan söylüyorsam, çıkalım bir televizyon kanalına, her şeyi konuşalım. Gelemezler. Çünkü biliyorlar ki Kılıçdaroğlu doğruları söylüyor” diye konuştu.