Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2013 14:47
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bugün TBMM'de düzenlenen CHP Grup toplantısında, Yargıtay'ın bayramdan hemen önce karara bağladığı Balyoz davasının görülüş şeklini sert sözlerle eleştirdi.
Kılıçdaroğlu, Balyoz davasındaki hukuk usulsüzlüklerini tek tek saymadan önce de, tarihten benzer bir davayı örnek gösterdi; Dreyfus Davası.
CHP Lideri, davayı Türkiye'de aydınların son dönemde gündeme oturan Balyoz, Ergenekon gibi davalardaki hukuk usulsüzlüklerine karşı hareket geçmeleri çağrısı için örnek verdi. Kılıçdaroğlu, haksız yere hüküm giyen Dreyfus için o dönem Fransa'nın aydınlarından Emile Zola'nın sesini yükselttiğini, bunun da davanın yeniden görülüp, Dreyfus'un itibarının iadesine vardığını hatırlattı. CHP Lideri şöyle dedi; "Fransa’nın aydınları, başta Emile Zola, Dreyfus’a yönelik haksızlığa karşı savaş açtılar.
Bizde Dreyfus çok Emile Zola yok. Emile Zola insanlığı yükseltmiştir. Fransa’nın da namusunu kurtarmıştır".
KILIÇDAROĞLU: BİZDE DREYFUS ÇOK AMA...
DREYFUS DAVASI: "SİYONİZMİN ŞAFAĞI.."
Tarihte Dreyfus davasının bu kadar ünlü olmasında, Emile Zola'nın "J'accuse" (suçluyorum) başlığı altında Fransa kamuoyuna yazdığı ve davadaki yanlışları anlatan tarihe geçmiş yazısı dışında, bir başka neden daha var; Dreyfus olayı dünyadaki Siyonist hareketin "şafağı" olarak kabul ediliyor.
Şöyle ki;
DREYFUS DAVASI NEDİR?
1894 tarihli Dreyfus davası, Fransız ordusunda Yüzbaşı rütbesiyle görev yapan Yahudi kökenli Dreyfus'un Almanya yararına casusluk yaptığı iddiasıyla tutuklanması üzerine başladı. Bu iddia da, Dreyfus’un yazdığı iddia edilen bir kağıda dayandırılır. Mahkeme sırasında bilirkişi yazının Dreyfus’un yazısına hiç benzemediği yönünde görüş bildirse de, mahkeme bu görüşü dikkate almaz.. Mahkemenin isteğine uygun rapor yazacak başka uzmanlar bulunur. Hatta Fransız ordusunun istihbarat biriminin Dreyfus'un kişisel dosyasına, daha sonra düzmece oldukları ortaya çıkacak ek belgeler de yerleştirir. Sonuçta hızlı bir yargılama sonunda, Dreyfus "vatana ihanet" suçundan mahkum olur, ömür boyu hapis cezasına çarptırılır. Rütbeleri, meydanda halkın önünde sökülür.
Dreyfus davası, Fransa'daki Yahudi karşıtı hareketi de körükler. Aydınların sindiği, halkın sokaklarda "Yahudilere ölüm" sloganlarıyla gösteri yaptığı dönemde, yazar Emile Zola bütün Fransa’yı karşısına alma pahasına, Fransa Cumhurbaşkanı”na açık mektup şeklinde kaleme aldığı ve davada yapılan bütün haksızlıkları, sahtekarlıkları tek tek göz önüne serdiği ünlü “Suçluyorum” (J’Accuse) yazısını yayınlar.
SİYONİZM HAREKETİ DREYFUS DAVASIYLA BAŞLADI
Bir Alman gazetesi için Dreyfus davasını izlemekte olan yazar ve hukukçu, Budapeşteli Teodor Herzl, duruşmalarından birinden çıktığında kendini “Yahudilere ölüm” diye bağıran kalabalıklar arasında bulur. Eve döndüğünde “Yahudi Devleti” kitabını yazmaya başlar. Herzl, Siyonizmin kurucusu, Dreyfus davası da Hannah Arendt’in deyişiyle “Siyonist hareketin şafağı” olacaktır.
Modern İsrail'in kurucularından ve ilk Başbakanı Ben Gurion, Herzl için, “Yahudilerin Kudüs’e ve İsrail topraklarına dönme nostaljisini, özlemini, umutlarını bir düşten siyasi bir platforma dönüştürdü.” demişti.