Güncelleme Tarihi:
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerinde konuştu. Konuşmasının başında koronavirüs salgınına ilişkin değerlendirme yapan Kılıçdaroğlu, "Kovid-19 salgınından ve başarıdan söz ediliyor. Başarı kime ait? Sağlıkçılara. Sağlıkçılar kim? Cumhuriyet’in yetiştirdiği, en başarılı öğrencilerin gittiği tıp fakültelerinden mezun olanlar. Başarı var. 24 saat çalıştılar. Çocuklarını bile görmediler, aileleriyle bile rahatlıkla gidip görüşemediler, konuşamadılar. Sağlıkçıların başarısını hep beraber alkışladık. Onlar başarılıydı" dedi.
’SORUNU YAŞAYANI BİR DİNLEYİN’
Kılıçdaroğlu, Covid-19 salgını dolayısıyla hükümetin politikalarını eleştirerek, şunları söyledi:
"Stratejinin şöyle olması lazım; sağlık. Dolayısıyla salgını önleyecek önlemler alınacak. Ekonomik sorun çıkacak, ekonomik sorunu giderecek önlemler alınacak. İşsizlik sorunu çıkacak, işsizliği önleyecek önlemler alınacak. Bu stratejiyi uyguladılar mı? Uygulamadılar. Yol da gösterdik. Dedik ki bakın, bunu öğrenmek istiyorsanız Ekonomik Sosyal Konseyi toplayın. O insanların her biri bu sorunla karşılaştılar. Onlardan sorunu ve çözümü de dinleyin. Sonra siyaset kurumu olarak siz yaparsınız veya yapmazsınız. Ama sorunu yaşayanı bir dinleyin. Dinlemediniz. TOBB’un başkanını, bilmem neyin başkanını çağırdınız. Doktoru var mı? Yok. Çiftçisi var mı? Yok. Esnafı var mı? Yok. Peki bu sorun nasıl çözülecek? ’156 ülkeye yardım yaptık.’, ’9’u uluslararası kuruluşa yardım sağladık.’ Allah aşkına kendinize şu soruyu sormadınız mı? İktidar 5 maskeyi dağıtmak için aylarca kendi içinde tartıştı. Biz de dağıtmak istedik. ’Vay CHP’li belediyeler nasıl dağıtır, engel olalım. ’Siz Kovid’le mücadele edeceğinize CHP’li belediyelerle mücadele etmeye başladınız. Akıl alacak şey değil. Kaldı ki CHP’li belediyeler sadece CHP’lilere yardım yapsa ben de kızarım, sizin de kızma hakkınız var. ’Herkese eşit davranacaksınız.’ Bunu söyledik."
’BÜTÇE VERİLECEK Mİ DİYE BEKLEDİK ANCAK GELMEDİ’
"Bu bütçe ne bütçesi Allah aşkına?" şeklinde soru soran Kılıçdaroğlu, "27,5 yıl Maliye Bakanlığında çalışmış biri olarak, bildiğim bütçe, Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan, Maliye Bakanı’nın da bir basın toplantısı yaparak, bütçenin Türkiye için neler getirdiğini anlattığı bütçedir. Bu bütçeyle ilgili ne yapıldı? Böyle bir toplantı mı yapıldı, Maliye Bakanı bir açıklama mı yaptı? Maliye Bakanı, Allah aşkına kim? Niye açıklama yapmıyor? Bütçe işçiye, çiftçiye, emekliye ne getiriyor? Bu bütçe faiz bütçesidir, bu bütçe açık ve net söylüyorum; haramzadelerin bütçesidir, haramzadelere hizmet edenlerin bütçesidir. Orta Vadeli Program, Orta Vadeli Mali Plan , Bütçe Çağrısı ve eki Hazırlama Rehberi, Yatırım Genelgesi, Yatırım Programı Hazırlama Genelgesi zamanında yayınlanmadı. Bütçenin ekleri bütçe verildikten sonra Meclis’e geldi. Bütçenin gece yarısı verildiği söylendi, bütçe verilecek mi diye bekledik ancak gelmedi" dedi.
’BÖYLE BALLI BİR SATIŞ OLUR MU?’
Kılıçdaroğlu, Türkiye Varlık Fonu içinde yer alan Borsa İstanbul’un yüzde 10’unun, 200 milyon dolara Katarlılara satıldığını ifade ederek, "Borsa İstanbul’un karlılık oranı yüzde 52. Yüzde 52’lik karı 15-20 ay sonra çıkaracaklar. Böyle ballı bir satış olur mu? Gene iyi satmış, 1 liraya da satabilirdi, çünkü tek yetkili. İhale Kanunu’na tabi değil. Katar Emiri, nasıl bedava uçak verdiyse Borsa İstanbul’un da yüzde 10’unu bedava verebilir, hiçbir engel yok. Nasıl bir düzen oluşturduğunuzun farkında mısınız? Sizin saygıdeğer Genel Başkanınız, çıkıp milletin önüne bir değil, yüz değil, binlerce kez ’Ey Kılıçdaroğlu, buradan, milletin cebinden 5 kuruş para çıkmayacak’ dedi. Milletin cebinden milyonlar çıkıyor. Bir genel başkan konuşurken veriye, bilgiye dayanması lazım" dedi.
’BENİM ADAY OLUP OLAMAYACAĞIMI SİZE KİM SÖYLEDİ?’
Kılıçdaroğlu, AK Parti’li milletvekillerinin ’aday ol’ şeklindeki sözlerine cevaben, "Hangi noktaya geldiniz? Benim aday olup olamayacağımı size kim söyledi?" diyerek, şunları söyledi:
"Ben tek adam rejimi değil; demokratik, halkçı, parlamenter sistem istiyorum. Her kuruşun hesabını veren bir siyaset anlayışı istiyorum. Tehdit edildiğim zaman mal varlığımla ’Aramazsanız, incelemezseniz, şerefsizsiniz.’ diyen bir siyaset istiyorum. Ben siyaseti zenginleşme aracı olarak gören bir kültürden gelmiyorum, ben siyaseti halka ve hakka hizmet eden bir anlayıştan geliyorum. Ben hiçbir zaman, hiçbir yerde haram lokmaya el uzatmadım, kimsenin hakkını, hukukunu çiğnemedim. Her zaman, her yerde adaletten yana oldum, adaleti her yerde savundum."