Güncelleme Tarihi:
Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar'a gidişi sırasında parti otobüsünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaşadığı Dersim arşivleri tartışmasına ilişkin Başbakan'ın, "tehdit eder gibi" Dersim'le ilgili arşivleri açıklayacağını söylediğini, buna karşın kendilerinin sakin bir şekilde arşivleri açmasını istediğini belirterek "Şantaj yapmak Başbakan'a yakışır mı? Başbakan'a yakışan nedir, ben açıklarım dediği zaman belgeleri açıklamasıdır. Açıklayabilir mi, samimi söylüyorum açıklayamaz. Çünkü onu açıklayacak yüreği yok. Söylemek kolay, yapmak zordur. Sayın Başbakan söyletdiğini yapmalı" diye konuştu. Başbakan'ın "Ergenekon'u öğrenmek istiyorsanız Dersim'e bak" dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Biz de bakmak istiyoruz, belgeleri niye gizliyorsun, açıkla. Var olan dosyaya baktık, Hayati Yazıcı çıktı karşımıza. Ama orada kimi göreceğimizi bilmiyoruz. Açıklasın bakalım belgeleri, kimmiş bunlar" dedi. Başbakanlık Devlet Arşivi'nin açık olmadığını, bunu herkesin bildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bir tek Başbakan sözde halkı uyutacak" diye konuştu.
"GİZLİ BELGELER BİR SÜRE SONRA AÇIKLANMALI"
Kılıçdaroğlu, "Başbakan'ın, tek parti dönemi uygulamaları üzerinden sizi eleştirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine ise "Eleştirecek başka bir şey bulamıyor da onun için. Cumhuriyet tarihiyle hesaplaşıyor Sayın Başbakan, öyle anlaşılıyor" dedi.
Kılıçdaroğlu, Genelkurmay'ın da devletin bir parçası olduğunu ve Genelkurmay arşivlerinin de açılması gerektiğini söyledi. Plan Bütçe Komisyonu'nda görev yaptığı dönemde üzerinde gizlilik kararı olan belgelerin bir süre sonra gizliliğinin kaldırılmasını istediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, ABD ve İngiltere'de benzer örneklerin bulunduğuna işaret ederek "Devletin arşivlerinin de belli bir süre sonra açılması lazım. Kendi tarihimizi bilmek zorundayız. Daha sağlıklı tahliller için bunların olması gerekli" diye konuştu.
Bir gazetecinin "Ebediyen sır doğru değil diyorsunuz" yorumu üzerine Kılıçdaroğlu. "Onu biliyorsunuz sadece Dolmabahçe'de yaşadık. İki kişi görüştü ve görüşmeyi mezara götüreceklerini söylediler. Bu da herhalde sadece dünyada sadece bizim ülkemizde rastlanan bir olay. Demokrasisi sağlıklı çalışan bir ülkede böyle bir şey olmaz" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Başbakan hem ben açıklarım ha diyor, sanki biz suçluymuşuz. Buyur açıkla, elimizde belge yok diyor. Çocuk kandırıyor" diye konuştu.
"BAZI SAVCILAR AKP SAVCISI GİBİ"
Kılıçdaroğlu, dinleme kayıtlarının yayımlanmasıyla ilgili dün yaptığı açıklamadaki "Biz de elimizdekileri mi açıklayalım?" tepkisine de açıklık getirdi. Kendilerine de çok sayıda belge ve bilgi geldiğini ancak bunları kullanmadıklarını, özel hayatın gizliliğine saygı duyduklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Buna hukuk devleti içinde önce Cumhuriyet Savcılarının uyması gerekir. Adı üstünde Cumhuriyet Savcısı. Cumhuriyet Savcısı unvanını bırakıp AKP savcılığına soyunulursa bu doğru değil. Görünen tablo, bazı savcıların iktidar savcısı, AKP savcısı olduğu gibi bir imaj çıktı ortaya. İmajın da ötesine geçti, böyle bir yapı çıktı ortaya" dedi.
"ATAMALAR YARGIYI ELE GEÇİRME SÜRECİNİN GÖSTERGESİ"
Kılıçdaroğlu, HSYK'nın Yargıtay ve Danıştay'a yaptığı atamaları da "Yargının ele geçirilme süreci aşama aşama devam edecek, yani siyasallaştırılacak yargı. Bu atamalar da bunun bir göstergesi, önümüzdeki süreçte bunu daha fazla göreceğiz" sözleriyle değerlendirdi. İsimler üzerinde yorum yapmak istemeyen Kılıçdaroğlu, "Bu süreç, AKP'nin yargıyı ele geçirme sürecidir. Yapılan uygulamalar bunu açıklıkla gösteriyor zaten" diye konuştu.
CHP KONYA'DA "MÜTEDEYYİN AÇILIMI" YAPACAK
CHP'nin İstanbul'un ardından son olarak Van'da gerçekleştireceği "arama konferansları"nın devamının gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, önümüzdeki süreçte Konya'da bir toplantı yapmayı düşündüklerini ancak seçim takvimiyle bu toplantı süresi arasında bir sıkışıklık olabileceği yönünde bir kaygılarının olduğunu belirtirken toplantının teması hakkında "Bu kez mütedeyyin insanların kaygıları, onların CHP'ye bakışları, CHP'den beklentilerini öğrenmek ve o çevreyle de bir görüşmek istiyoruz" dedi.
Kılıçdaroğlu, seçim konusunda CHP'nin broşürlerinin büyük ölçüde hazırlandığını, reklam filmlerinin hazırlandığını, sinemalarda da aile sigortası ile ilgili reklamların gösterilmesi için görüşmelerin sürdüğünü bildirdi.
"BAŞBAKAN'IN SARKOZY'E TEPKİSİ HAKLI"
Türkiye'yi ziyareti gerçekleştiren Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin açıklamalarıyla ilgili Başbakan Erdoğan'ın tepkisini değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Başbakan'ın tepkisini doğal karşılıyorum, olması gereken bir tepki. Sarkozy'nin AB'ye Türkiye'nin giriş sürecine sıcak bakmadığını, engeller çıkardığını biliyoruz. Yasal değişiklikler de yapıldı biliyorsunuz Fransa'da. Türkiye'ye Sarkozy'nin daha sıcak bakmasını isteriz. Türkiye'ye gelirken de G-20'nin bir üyesi olarak geliyor ama biz daha farklı bir kimlikle Türkiye'ye gelmesini ve görüşmeler yapmasını, taraflarla görüşmesini isterdik. Yani Sayın Başbakan'ın tepkisi haklı" diye konuştu.
"BASKI KURUMSALLAŞMAZSA TÜRKİYE'DE BİR SORUN ÇIKMAZ"
Kılıçdaroğlu, MGK bildirisi de anımsatılarak Ortadoğu ülkelerinde yaşanan isyanların Türkiye'ye sıçrayıp sıçramayacağıyla ilgili öngörüsünün sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Türkiye'ye bir sıçrama olacağını düşünmüyorum. Türkiye'nin konumu, Ortadoğu'daki diğer ülkelerden biraz daha farklı. Bizim demokrasi kültürümüz onlara göre bir hayli eski. Dolayısıyla baskı kurumsallaşmazsa bir sorun çıkmaz Türkiye'de" dedi.
Kılıçdaroğlu,savunma bütçesinden Aile Sigortası'na kaynak aktarılabileceği yönündeki açıklamasının anımsatılması üzenrine "Bir yerden bir kısıtlama yapılacaksa buna Milli Savunma bütçesi de dahildir" dedi.