Güncelleme Tarihi:
CHP İstanbul İl Başkanlığı ve DİSK tarafından ortaklaşa düzenlenen “Sosyal Demokrasinin Sosyali Nedir?” konulu konferansa katılan Kılıçdaroğlu, salona girişte “Başbakan Kemal” sloganlarıyla karşılandı.
Kılıçdaroğlu, konferansta yaptığı konuşmada, sosyal devlet, sosyal alan, SSK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gibi kurumların temel hedefinin mutlu bir toplum yaratmak olduğunu söyledi.
“Aile Sigortası” projesi konusunda eleştirildiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“(Aileye eğer düzenli geliri yoksa, para yoksa her ay sosyal devletin gereği olarak en az 600 TL para vereceğiz ve bu parayı kadının banka hesabına yatıracağız, kadını toplumda güçlendireceğiz) dedik. Bir kıyamet koptu, (Siz bunun kaynağını nereden bulacaksınız, siz hayalcisiniz) diye. Avrupa'da uygulanıyor hayalci değil de biz yapacağımız zaman mı hayalci oluyoruz? Asıl itiraz edenlerin utanması gereken bir şey var. 1971 yılında Türkiye, aile sigortasını getirmeye söz vermiş, parlamentodan yasa geçirmiş, Uluslararası Çalışma Örgütünün 102 sayılı sözleşmesini onaylamış. Bu 40 yıllık bir hayaldir. 40 yıllık hayali biz dile getirdik diye isyan ediyorlar. Bu hayali gerçekleştireceğiz.”
Kılıçdaroğlu, “Aile Sigortası” ile aynı zamanda reel sektörü de güçlendireceklerini, ekonominin kırılganlığını azaltacaklarını vurgulayarak, “Biz ne yaptığımızı biliyoruz, çünkü biz ülkemizi, insanımızı seviyoruz. İnsanımızın onurlu olduğuna inanıyoruz, insanımızın yoksulluğunun sömürülmesine karşıyız. Biz bunu düşünüyoruz, beyler başka bir şey düşünüyorlar. Bunun için aramızda ciddi bir fark var. Sosyal demokrasi derken, sosyal devlet derken biz bunu düşünüyoruz. Onların demokrasi ile de ilgisi yok, sosyal devletle de ilgisi yok. Onların tek ilgi alanı var, ceplerimizi nasıl doldurabiliriz, milletin gözünü nasıl karartabiliriz, onları nasıl aldatabiliriz” şeklinde konuştu.
BEDELLİ ASKERLİK TEKLİFİ
Askerlik süresine de değinen Kılıçdaroğlu, bu süreyi önce 9, sonra da 6 aya indireceklerini söylediklerini hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Milli Savunma Bakanlığının bütçesi saydam olacak. Herkes nasıl hesabını veriyorsa ordudan da hesabı sorulacak, denetlenecek. Yine dedik ki profesyonel ordu olsun, öyle milyonlarca kişiyi niye silah altına alalım? Daha etkin, daha güçlü bir ordu olsun. Binlerce insan sıra bekliyor ne zaman askere gideceğim diye. Ne dedik, bekleyenler kısa dönem askerliklerini yapsın bitirelim. Varlıklı olanlar bedel ödesin, varlıksız olanlardan herhangi bir ücret alınmasın. 'Vay efendim siz bunu nasıl söylersiniz?' dediler. Biz bunu söyleriz. Niye söyleriz? Araştırırız, bakarız, doğruluğunu ölçeriz, tartarız ve ondan sonra da söyleriz. Birileri gibi söylemeyiz. Binlerce kişi askerlik için sıra bekliyorsa bu yığılmanın bir önce eritilmesi lazım. Bir koşul daha koyduk verdiğimiz kanun teklifinde. Bedelli askerlik yapanlardan alınacak ücretlerle öğrenci yurdu yapılacak, başka bir yere harcanmayacak. Önemli bir değişime imza atıyoruz. O para, silah alımı için kullanılmayacak. Bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin çözemediği yurt sorununu çözeceğiz. Onlar bedelli ya da bedelsiz askerliğe değil, biz öğrenci yurdu yapacağız ya kafayı ona takmışlar. Eyvah çocuklar yine karanlık odaklara teslim olamayacak, şu CHP'nin düşündüğüne bak.”
Kılıçdaroğlu, demokrasilerde basının özgür olduğunu vurgulayarak, basının özgür olmadığı yerde halkın haber alma hakkının olamayacağını ve doğru haber alamayacağını kaydetti.
“Bireyi birey yapan onun özgürlüğüdür, onun düşünmesidir” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti.
“Birey düşünemeyecekse birileri onun yerine düşünecekse sosyal devlet yoktur, hukuk devleti de yoktur. Bireyin özgürlüğü, onun hukukun üstünlüğüne inanması ve onu korumasıyla başlar. Eğer siz gazetecilerin evlerini sabahın 5-6'sında basıp niye tutuklandıklarını bilmeden alıp hapishaneye tıkarsanız bunlar olmaz. Benim özgür olmam yetmez, bireyin özgürlüğü yetmez. Toplumun özgürlüğü ile bireyin özgürlüğü anlam taşır. Medya da özgür olacak, medya üzerinde de baskı olmayacak.”
Şu anda 68 gazetecinin cezaevinde bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Yarın kaça çıkacağını kimse bilmiyor. Bizim ülkemizde iktidar buna 'ileri demokrasi' diyor. Köşe yazarları kendisine otosansür uyguladı. Hükümeti eleştirdi diye bazı köşe yazarlarının işine son verildiği düzene AKP, 'ileri demokrasi' diyor. Bunlardan birisi de kalktı dedi ki 'Bizdeki medya özgürlüğü Amerika'dan çok daha ileride'. Bunu söyleyen kişiyi mizah dergilerine havale ettim. En iyi yanıtı onlar verir.”