Güncelleme Tarihi:
Partisi DSP’den istifa eden Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in CHP’ye katılıp katılmayacağının sorulması üzerine CHP lideri, "Sayın Yılmaz Büyükerşen partimize katılırsa bundan memnunluk duyarız. Bütün sosyal demokratların tek çatısı var, en güçlü çatı Cumhuriyet Halk Partisi. Sosyal demokratları bu çatı altında beklemek bizim görevimiz," diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, AK Parti’li milletvekillerinin Hizbullah’la bağlantılı olduğunu iddia ettiği derneklere gerçekleştirdiklerini öne sürdüğü ziyaretlerle ilgili olarak şunları söyledi:"Zaten kendileri itiraf ettiler. Gittikleri derneği Hizbullah terör örgütü mensupları kaçtığı için niye polis basıyor. Başbakan bunun yanıtını versin. Ayrıca Başbakan, Hizbullah terör örgütüne niye terör örgütü diyemiyor? Acaba doğu-güneydoğuda geliştirdikleri işbirliği zarar görür diye mi bu lafı etmek istemiyor? Her şeyi biliyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar, kendilerinin milletvekilleri de itiraf etti. Orası resmi bir dernek olabilir. Ama o derneğin ne olduğunu, derneğin kimlerle irtibat içinde olduğunu herhalde herkes biliyor. Sayın Başbakan merak ediyorsa, MİT müsteşarını çağırır ondan daha ayrıntılı bilgi alır. Eğer MİT müsteşarı ona doğru bilgi vermiyor diye düşünüyorsa, güneydoğuya gittiğinde, Batman’da herhangi bir kahvehaneye otursun oradaki yurttaşlarla görüşsün, o yurttaşlar sayın Başbakan’a gerekli yanıtı verirler."
"CUMHURBAŞKANININ PARMAK BASMASI GÜZEL BİR GELİŞME"
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Hrant Dink cinayeti davası ile ilgili açıklamalarına ilişkin, "Sayın Cumhurbaşkanının gecikerek de olsa bu konuya parmak basması güzel bir gelişme. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirirse, belki bizim bilmediğimiz henüz kamuoyuna yansımayan pek çok olay da gün ışığına çıkmış olur," değerlendirmesinde bulundu.
BALBAY VE ÖZKAN’IN ADAYLIĞI KONUSU
CHP lideri, partinin Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum’un Ergenekon davasının tutuklu sanıkları Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın milletvekili adaylığıyla ilgili önerisinin hatırlatılması ve "Siz konuyla ilgili ’Öyle bir şey yok,’ açıklamasını yapmıştınız, Parti Meclisi (PM) bu konuda farklı bir karar verebilir mi?" diye sorulması üzerine, CHP lideri şunları söyledi:
"Bizim PM’nin iradesi ayrıdır. Önemli bir organdır. Eğer bir arkadaşımız öneri verirse o organda görüşülür. PM’nin verdiği karara da hepimiz saygı duyarız. Yani Genel Başkan her şeye egemen olan, her şeyi baskılayan, kendisinin dışında hiç kimsenin bir şey düşünmemesini isteyen bir genel başkanlık modeli yok bizde. Bizde herkesin düşüncesini özgürce dile getirdiği bir model var. Faşizan rejimlerde bir kişi konuşur, diğerlerinin sesini keserler. O bizde yoktur, CHP’de yoktur. Öteden beri özgürlüklerden yana olan bir partiyiz ve yapımız da, düşüncelerimiz de böyledir."
PEKİ YARGI SİYASALLAŞIRSA HAKKIMIZI NEREDE ARAYACAĞIZ?!"
Kılıçdaroğlu, CHP’nin ‘halkı direnmeye çağırması’ tartışmaları ile ilgili olarak ise şunları kaydetti:"Böyle bir çağrı yaptıklarına göre, yapılan çalışmanın topluma getirdiği maliyeti halka anlatmak istiyorlar. Eğer bir yerde yargı olmazsa, o zaman ciddi sorunlar çıkar ortaya. Biz her türlü haksızlığa bir şekliyle göğüs geriyoruz ve diyoruz ki, ’Gidip yargıda hakkımızı arayacağız’, peki yargı siyasallaşırsa ne olacak. Hakkımızı nerede arayacağız, sokakta arayacağız. Yani Türkiye’de hukuku değil, hukuk dışı olayları özendirmek istiyorsanız, yargıyı siyasallaştırırsınız. Bu tehlikeye arkadaşlarımız dikkati çektiler."