Kılıçdaroğlu Balıkesir'de 15 bin kişiye seslendi

Güncelleme Tarihi:

Kılıçdaroğlu Balıkesirde 15 bin kişiye seslendi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2011 17:12

Balıkesir’deki Kuvayi Milliye Meydanı’nda partisinin düzenlediği mitingte yaklaşık 15 bin kişiye hitap eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, alkışlarla ve ’Başbakan Kemal’, ’Halkın umudu Kılıçdaroğlu’ sloganlarıyla karşılandı.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, 12 Haziran’dan sonra herkesin daha iyi olacağını, bütün Türkiye’nın rahat bir nefes alacağını söyledi. Yola halk için, siyaseti kirlilikten temizlemek için çıktığını, ancak önünde rantiye sınıfının durduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Balıkesir tarımın, zeytinciliğin, turizmin başkentidir. Burası çok güzel bir kentimiz. Ama hak ettiği önemi 9 yılda alamadı. Bu kent, son 9 yılda herkesin borçlandığı bir kent oldu. Buraya bir faydası oldu AKP’nin. İcra dairelerinin sayısı arttı. Balıkesir’e verip vereceğin bir tane fazla icra dairesi oldu. O da halkı soyacak" dedi.

’YOKSULLUĞU TARİHE GÖMECEĞİM’

Kalabalığa "Balıkesirli çiftçi, esnaf hayatından memnun mu?" diye sorup ’Hayır’ yanıtı alan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"İşçi memnun değil, esnaf değil, işadamı değil. Bu düzenden kim memnun? Bu düzenden Recep Tayyip Erdoğan ve yandaşları memnun. Milletin önüne çıkacak, oy isteyecek. Ne oyu istiyorsun sen? Kim memnun hayatından? Binlerce yoksul var. Sen yoksul sayısını arttıran Başbakan olarak tarihe geçeceksin. Güzel bir pankart var. ’Çiftçi CHP ile nefes alacak’ diyor, altında da iki simit var. ’Simite muhtaç kaldık’ diyor. Çok güzel pankart. Simitleri koruyun. Ona bile göz dikerler. Onu bile yiyemezsiniz. Dokuz yıllık iktidarlarında 12 milyon 715 bin oldu yoksul sayısı. Recep Tayyip Erdoğan’a hayırlı olsun. Ben yoksulluğu tarihe gömeceğim. Herkesin onurunu olacak, özgürce yaşayacak. Onlar yoksul sayısını arttırdılar, biz sıfırlayacağız. Aile sigortası getireceğiz. Önce buna ’Hayır’ dediler ama baktılar olmuyor havada kalıyor laflar. Dediler ki ’Biz sizden fazlasını vereceğiz.’ Ama bu millet bunu yutmaz. Aile sigortasını getireceğiz. O kadın muhtaç olmadan gidecek aylığını çekip ailesinin rızkını sağlayacak. ’Acaba Erdoğan makarna verecek mi’ diye beklemeyecek. Sosyal devlet koruması altında kimseye muhtaç olmayacak. Biz neden böyle yapıyoruz? Siyaset, ahlak inancımız da da sağ elin verdiğini sol el görmeyecek diyoruz. Aile sigortası 1971 yılında uygulanması gereken bir daldır. 40 yıllık hayali gerçekleştireceğiz. Halkın iktidarında ilk dört ayda ASKUR’u (Aile Sigortası Kurumu) kuracağız. Yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Umuyorum. Esnaf da bu paradan pay alacak, alışveriş ona dönecek. Esnafın veresiye defterini kaldırmak bize nasip olacak. Biz paranın dolanım kanallarını değiştiriyoruz. Tepeden halka indiriyoruz, halk harcayacak, vatandaş kazanacak."

BİZİM PROJEMİZ; ’KÜBRA’LAR ANALARIN KUCAĞINDA ÖLMESİN’

Çiftçinin son dokuz yılda zulüm gördüğünü dünyanın en pahalı mazotunu, gübresini kullandığını, alın terinin karşılığını alamadığını öne süren Kılıçdaroğlu, "AKP çiftçiyi, çantada keklik görüyor? Öyle mi? Eğer keklik değilse 12 Haziran geliyor. Köylerdeki oylara bakacağım. ’Ben buna alıştım’ diyorsa versin oyunu. Ama CHP’ye verdiğinde mazotun litresi 1.5 lira olacak. Bu kardeşinize güvenin, onlara güvenmeyin. Halep orada arşın burada" diye konuştu.

Kendilerinin ’Önce insan’ dediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Eğer bir evde mutluluk varsa o apartmanda mutluluk vardır. Sonra sokakta, sonra mahallede herkes mutludur. Kent ve bütün Türkiye’de aileler mutlu olduğu zaman mutluluk vardır. Amacımız bir çocuk yatağa aç girmesin. Çılgın projelerin peşinde değiliz. Bu ülkede 2.5 aylık Kübra, açlıktan ölüyorsa bizim projemiz Kübra’lar annelerinin kucağında açlıktan ölmesin diyedir, bizim projelerimiz bunlardır. Bizim projemiz, çöpten kağıt toplayan çocukları oradan alıp güvenli bir ortamda okula göndermektir. Onlar bizim geleceğimizdir, sahip çıkıyoruz. Hakkari’de bir çocuk. Çöplükten kağıt toplarken ölüyorsa, o ayıp 21’inci Yüzyıl Türkiyesi’nde iktidarın ayıbıdır. Bunlara son vereceğiz. Size hesap da vereceğiz. Namuslu bir görev kabul edeceğiz. Onlarla anlayışlarımız arasında dağlar kadar fark var."

ÇOCUĞUN BEDAVA SÜT İÇMESİ AYIP MI

2 B kapsamındaki arazilere de değinen Kılıçdaroğlu, "2 B arazisini rayiç bedel üzerinden satmak istediler ama biz karşı çıktık. Bizim projemiz, 2 B arazisi, köylüye, orman köylüsüne ücretsiz verilecek. Zaten ekip biçiyor, sen neyi satıyorsun, zaten onun malı. Bunu da yazın bir yere; ’Şu tarihte Kılıçdaroğlu, Balıkesir’e geldi, şu sözü verdi’ diye. Halkın iktidarında verdiğimiz her sözün arkasında duracağız. Şimdi gidelim herhangi bir marketten bir şişe su alalım, bir şişe de süt alalım. Hangisi pahalı? Su daha pahalı değil mi? Buna ’Recep Bey düzeni’ diyorlar. Halkın düzeninde bu tablo değişecek.

"Halkın iktidarında AKP elbette halka hesap verecek" diyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"Kul hakkı yiyenlerden hesabını soracağım. Halkın iktidarında polis sabah kapınızı gelip çalmayacak. Halkın iktidarın da sütçü gelip iki şişe süt bırakacak. Çünkü süt üreticisi, sütümüz var. Çocuklarımızın bedava su içmesi ayıp mı? Onlara göre ayıp, doğru değil. Her çocuğumuz sabah iki şişe sütünü alıp içecek okuluna gidecek. Süt üreticisi de bundan kazanacak. Onun da alın terinin karşılığını vereceğiz. Hastanelere gittiğimizde taşeron işçileri görürsünüz. Ömür boyu asgari ücrete mahkumdurlar. Çoğu da AKP’ye oy verirler. Bir insan çalışıyorsa, örgütlenmeli emeğinin karşılığını almalı. Taşeron işçiliğe son vereceğiz. Herkesin kadrosu, örgütlenmesi, toplu sözleşme hakkı olacak. Ve alın teriyle kazandığı ekmeğini eve götürecek."

SİYASİ AHLAK YASASI ÇIKARACAĞIZ

YGS’deki şifre iddialarına da dikat çeken Kılıçdaroğlu, bu konuda da şöyle konuştu:

"1 milyon 700 bin gencin hayalini kırmak, umutlarıyla oynamak, hiç kimsenin elinde olmaması gerekir. Çocuklarımızı güçlükle büyütüyoruz. Büyüttük, okuttuk, ’Sınavlara gidin’ dedik. Bir baktık sınavlar şifreli. Önce ’Yok’ dediler. Arkadan ’Var ama galiba sehven olmuş’ dediler. Sonra ’Var ama bir sefer oldu’ dediler. 1 milyon 700 bin gencin umutlarıyla oynayan kişi, 1 milyon 700 bin aileyle de oynadı. Bunu yapan o koltukta oturabilir mi? İstifa etmesi lazım değil mi? Eder mi? Niye istifa etmez? Ar damarı çatlamış bir adam istifa eder mi? Hala o koltukta oturuyorsun. Çocukların günahını taşıyorsun omuzlarında. Bir bürokrat niye istifa etmez? Çünkü arkasında siyasi güç var. Birileri onu destekliyor. Eğer onun ar damarı çatlamışsa, ona destek verenlerin de ar damarı çatlamıştır. Siyasi ahlak yasası çıkaracağız. Ahlaksızların, hak yiyenlerin hesabını soracağız. 1 milyon 700 bin gencimiz, yarın sınav sonuçları açıklandığında, ’Hakkımız yendi’ diyecek. Hakkı yenen gençler, itiraz ediyorlar. Taş atmıyorlar, sadece haklarını arıyorlar. Birisi çıkmış ’Siz yürüyorsunuz, biz de karşınıza güç çıkarırız’ diyorlar. Bunların zihniyeti, kardeşi kardeşe düşman etmektir. Bu zihniyet, halkı değil ceplerini düşünme zihniyetidir. Gittiğiniz her yerde anlatın, Bunların yüzü bu."

TÜRKİYE’Yİ BARIŞ COĞRAFYASI YAPACAĞIZ

Meydandaki atanamayan öğretmenlerin de bağırmalarına da karşılık veren Kılıçdaroğlu, "Bu kişilerin sayısı 280 bin kişi. Okumuşlar, üniversiteyi bitirmişler. Ama 2002 den beri sözlerini tutmuyorlar. ’Aldatan ve kandıranlar partisi’ diye boşa söylemiyorum. Bu kavram halkın iktidarında olmayacak. Öğretmenle öğrenciyi buluşturacağız" dedi.

Askerliği 15 aydan 9 aya, sonra 6 aya indireceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, Biz bunu söyleyince ’Memleketi kim savunacak’ dediler. Senin çocuğun 21 gün Burdur’da, Vali’nin gözetiminde el bebek gül bebek askerlik yaparken bu aklına gelmedi mi? Vatandaşın çocuğu 9 ay yapacak, hemen atlıyorsun ’Kim savunacak’ diye. Gelirken köydeki şehit annesi dedi ki ’Benim çocuğum şehit oldu’ diyor. ’Kimse ölmesin’ diyor. Biz kimsenin ölmesini istemeyiz. Herkes yaşamalı, huzur içinde olmalı. Barışı, halkın iktidarında biz getireceğiz. Güneyde, kuzeyde, doğu da, batı da Türkiye yi barış coğrafyası yapacağız" diye konuştu.

ZAM ZAM ZAM EŞİTTİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Sloganlarla konuşması zaman zaman kesilen Kılıçdaroğlu, konuşmasının son bölümünde de şunları söyledi:

"Esnaf kardeşlerim, sabahtan akşama kadar çalışırlar, Onlara ’Sen misin işine devam eden’ diyorlar. Emekli maaşından prim kesilir. Dünyanın hangi ülkesinde çalışan adam cezalandırılır? Türkiye de ve Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarın da cezalandırılır. Zam zam zam eşittir, Recep Tayyip Erdoğan. Benzine zam var ama çiftçinin ürününe zam yok. Gümrüğe, faize, ete zam. Balıkesirli kardeşlerime söylüyorum. 12 Haziran’da sandığa gitiğinizde elinizi vicdanınıza koyun ve hangi iktidar zamanında kurbanlık ithal hayvan ülkeye getirildi. Angusu biliyorsunuz siz, kim olduğunu da biliyorsunuz siz. İthal koyun getirilerek üretici, çiftçi öldürülür. Bir dönem Ortadoğu’yu besleyen Türkiye, nasıl oluyor da ithal koyun getiriyor? Demek ki bir dert var, halk perişan. O zaman yapmamız gereken. Sandığa gittiğimizde hesabını sormak ve hakkımızı aramak. Bu mücadelede amacımız, özgür Türkiye’yi kurmak ve kardeşçe yaşamak."

Kılıçdaroğlu, daha sonra yoğun sevgi gösterisi altında Balıkesir’den ayrılıp Susurluk İlçesi’ne geçti. Susurluk Belediye Başkanı CHP’li Tahsin Bozoğlu’nu makamında ziyaret eden Kılıçdaroğlu ilçenin sorunlarını dinleyip Susurluk ayranı içti.

Haberin Devamı

"ÖSYM BAŞKANI’NIN ORADAN AYRILMASI LAZIM"

Haberin Devamı

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Balıkesir’in Susurluk İlçesi’nde Belediye Başkanı CHP’li Tahsin Bozoğlu’nu makamında ziyaret ettikten sonra parti otobüsünden Belediye önünde toplanan kalabalığa seslendi. Kılıçdaroğlu, 12 Haziran’da Türkiye’de halkın iktidarını kuracaklarını söyledi. Çiftçinin, emeklinin, esnafın derdinin büyük, halinin perişan olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, daha sonra YGS’deki şifre iddialarıyla ilgili ÖSYMY’ye yüklenerek şunları söyledi:

"Öğrencilerin durumu malum. Artık öğrencilere yeni şifreler üretecekler herhalde. Türkiye’nin en güvenilir kuruluşlarından biri ÖSYM, 6 ayda en güvenilmeyen kurum haline getirildiyse bilin ki bu ülke nasıl yönetiliyor. ’Şifre var mı?’ denildiğinde önce, ’Yok’ dediler. Sonra ’Sehven’ dediler. Sonra, ’Vallahi var’ dediler. ’Vallahi var’ diyen adamın oradan ayrılmış olması lazım. Ama o adamın ar damarı çatladıysa koyverin gitsin."

Haberin Devamı

BENİM CEBİMDE VATANDAŞIN DERT MEKTUPLARI VAR

CHP’nin ürettiği projelerin merkezinde insanın olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Eğer bir çocuk yatağa aç giriyorsa bu bizim derdimizdir. Eğer bir bebek anne karnında açlıktan ölüyorsa bu da bizim derdimizdir. Benim cebimde dolarlar yok. Vatandaşın verdiği dert mektupları var. Bu mektupları atmıyoruz saklıyoruz hepsini okuyacağız. Ben ranta değil dertleri çözmeye talibim" diye konuştu.

Hatay’da CHP milletvekili adayına yapılan silahlı saldırıyla ilgili bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Bir saldırı olduğunu biliyorum. Ancak ayrıntılar daha bana ulaşmadı. O nedenle yorum yapmak için çok erken" dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!