Güncelleme Tarihi:
464 GÜNLÜK ESARET
“Aramızda Enis Berberoğlu var, kendisine hoş geldin diyorum. 464 günlük bir esaret yaşadı. Haksız ve hukuksuz olarak hapishanede tutuldu. Bu esareti aştık, parlamentoda yemin etti. Şimdi demokrasiye düşen gölgeyi kaldırma görevi Anayasa Mahkemesi’nin. Bu ayıba Anayasa Mahkemesi’nin son vermesi lazım. Demokrasi standartları yükselecekse Enis Berberoğlu davası bu konuda mihenk taşıdır.
AĞZINDAN FİLİSTİN ÇIKMADI
Kudüs, başkent olarak ilan edildi İsrail’de. Erdoğan miting yaptı, ‘Bunun hesabını soracağız’ dedi. Aradan bir süre geçti, ne oldu? Gitti BM’de konuştu. Filistin ile ilgili ağzından bir cümle çıkmadı.
ABD ŞİRKETİNE GÜVENEN HÜKÜMET
Her tarafa koşturuyorlar, New York, Washingtoh, Berlin’e, ‘Ne olursunuz bize para verin.’ Şimdi tefecinin faizini ödemek için de borçlanıyorlar. Londra’ya, New York’a, Berlin’e gidiyorlar ne için? Yeniden bize borç para verin diye yalvarıyorlar. Tefeciler diyor ki, ‘Bir dakika, para vereceğiz ama sana güvenmiyoruz, senin ne yapacağını bilmiyoruz.’ Ne olacak? Sen bir ABD danışmanlık şirketi tut, o gelsin üç ayda bir denetlesin. ABD’de açıklama yaptılar. Üç ayda bir gelip denetleyecekler. Kendi milletine, kendi devletine güvenmeyip bir Amerikan şirketine güvenen bir hükümetin Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde yeri yoktur. Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomisinin yönetimini Amerikalılara teslim edeceksin, milletin önüne çıkacaksın yüzün kızarmadan ‘yerli ve milliyim’ diyeceksin. Saraydaki zata çok açık ve net söylüyorum. Onurun varsa anlaşmayı iptal et uçağı da iade et.”
YAĞMUR GİBİ ZAM
Ekonomik krizin başındayız. Daha henüz mutfaklara, çiftçiye, esnafa tam yansımış değil. 2001’de bir krizden sonra iktidar oldular. 16 yılın sonunda Türkiye yeniden bir ekonomik krizle karşı karşıya. Eğer Türkiye insan gibi yönetilseydi böyle bir krizle karşı karşıya kalmazdık. Aşırı borçlandılar, kim önlerine geldiyse borçlandılar. Ne varsa sattılar yine yetmedi. Çünkü tefecilerin faizi çok yüksek. Bunun sonucu olarak iğneden ipliğe her şeye yağmur gibi zam geliyor. Şimdi beyefendi öfkeleniyor. ‘Vay nasıl zam yaparsınız?’ E sen elektriğe, doğalgaza nasıl zam yapıyorsun? Kışı göreceğiz hep beraber, karamsar bir kış geçireceğiz. Ama martta Allah’ın izniyle bu ülkeye baharı getireceğiz.”
ERDOĞAN’A MCKINSEY SORULARI
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun, McKinsey anlaşmasıyla ilgili soruları şöyle:
1- Erdoğan’a göre, yaşadığımız ekonomik krizin sorumlusu ‘dış güçler’di. Dış güçlerin başında da Amerika ve Trump geliyordu. Peki krizi aşmak için kimden liderlik istiyorsunuz? Bir Amerikan danışmanlık şirketinden. ‘Bizi batırıyorlar’ dediğiniz bir ülkenin şirketinden sizi kurtarmasını hangi akılla istiyorsunuz?
2- Erdoğan’a göre bunlar, ‘Ezanımıza, bayrağımıza saldıranlar’dı. Peki, ‘ezanımıza, bayrağımıza saldıranlar’dan para karşılığı yardım istemeyi bu millete nasıl anlatacaksınız? Hangi yüzle bu anlaşmayı yaptınız? Daha acı olanı ise, bu tutumunuz, ‘Biz bu ekonomiyi yönetemiyoruz, gelin siz yönetin’ anlamına gelmiyor mu?
3- Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde ‘Kamu Maliyesi Değişim ve Dönüşüm Ofisi’ olacak ve bu ofiste de 16 bakanlıktan temsilci olacak. Bunların aldıkları her karar, yaptıkları her uygulama, düzenledikleri her rapor üç ayda bir McKinsey tarafından kontrol edilecek. Türkiye’de bunu yapacak kurum, kuruluş ya da şirket yok mu?
4- Devletin kozmik odasını FETÖ’ye teslim ettiniz. Şimdi de devletin tüm mali bilgilerini ‘ezanımıza, bayrağımıza saldıranlara’ teslim edeceksiniz. Bunu hangi ahlaki temele dayanarak yapacaksınız?
5- Size Türkiye’de liderlik yapacak olan McKinsey’e, bu işi ihaleyle mi yoksa birilerinin tavsiyesi üzerine mi verdiniz? Tavsiye üzerine verdiyseniz, size bu şirketi kim ya da kimler önerdi?
6- Bu anlaşmanın tutarı, kapsamı ve süresi nedir? Bunları açıklayacak mısınız? Biliyorum ki açıklayamayacaksınız. ‘Ezanımıza, bayrağımıza saldıranlar’ bunu biliyorlar ama necip Türk Milleti bunu öğrenemeyecek. Bu tutum aynı zamanda sizin gayrı yerli ve gayrı milli karakterinizi göstermiyor mu?
7- Diyorsunuz ki ‘Söz konusu danışmanlığın hiçbir icra fonksiyonu ya da yetkisi olmayacaktır.’ Fonksiyonsuz ve yetkisiz bir şirkete hangi vicdanla milyonlarca dolar para ödeyeceksiniz? Fonksiyonsuz ve yetkisiz bir şirket neden üç ayda bir 16 bakanlığı denetlesin?
8- Allah aşkına, neyin nasıl tasarruf edileceğini Türkiye’de hiç kimse bilmediği için mi McKinsey firmasından milyon dolarlar ödeyip görüş alacaksınız?
9- Sevgili Erdoğan 15 Mart 2015 tarihinde Balıkesir’de yaptığın konuşmada ‘Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir’ diyordun. McKinsey ile yapılan anlaşma, devleti bir şirket gibi yönetme arzusundan mı kaynaklanmaktadır? Bu anlayış ‘hanedan devlet’ anlayışı değil midir?
10- McKinsey’nin üç ayda bir düzenlediği raporları kamuoyuna açıklayacak mısınız? Açıklamazsanız, ‘ezanımıza, bayrağımıza saldıranlar’ raporları bilecek ama bizler, -600 milletvekili dâhil- öğrenemeyeceğiz. Bu sizin vatanseverlik anlayışınızı mı yansıtıyor?
ALSANCAK GRUPTA
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a düzenlediği ‘Adalet Yürüyüşü’ne katılan ve ‘Hak hukuk adalet’ anonslarını yapan Alsancak isimli küçük kız da dün CHP grubunu izleyenler arasındaydı. Alsancak, Kılıçdaroğlu’nun yanına gelerek kısa bir süre sohbet etti. (Selahattin SÖNMEZ/ANKARA)