Güncelleme Tarihi:
CHP Parti Meclisi (PM), Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.
Toplantı öncesinde konuşan Kılıçdaroğlu, aslında bugün, Başbakan Binali Yıldırım'ın kendisine, kendisinin de Yıldırım'a yönelttiği sorularla ilgili bir konuşma yapmayı düşündüğünü ancak Fransa'daki olayın Türkiye'deki gündemi tamamen değiştirdiğini belirtti.
Fransa'daki saldırıyla, dünyanın da gündeminin değiştiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Terörün hangi boyuta geldiğini, teröristlerin ne kadar acımasız olduğunu gösteren tipik bir örnektir Fransa'daki olay. Düşünün, bomba kullanmanıza, elinizde uzun namlulu silahlarla insanları taramanıza gerek yok, eğer niyetiniz varsa, bir kamyonu ele geçiriyorsunuz ve kalabalığın içine dalıyorsunuz. Aklın alacağı şey değil, yüzlerce masum insanı hedef seçiyorsunuz, çoluk çocuk, genç yaşlı demeden. Terörün hangi boyutlara geldiğini artık bütün dünyanın görmesi ve terör konusunda ortak çaba harcaması gerekiyor." ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, olayı sadece güvenlik boyutuyla ele almanın yeterli olmayacağını vurgulayarak, bunun sosyolojik, psikolojik ve ekonomik boyutlarına da girilmesi gerektiğinin altını çizdi. Dünyanın terör belasından kurtulması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 30 yılı aşkın süredir teröre karşı mücadele verdiğini, bu süreçte binlerce insanın hayatını kaybettiğini hatırlattı.Terör ortamında doğan çocukların travmalar, sorunlar yaşadığını belirten Kılıçdaroğlu, bu çocukları topluma saygın bir birey olarak kazandırmanın herkesin ortak sorunu olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, terörle mücadelenin, tek başına bir siyasi partinin veya bir iktidarın görevi olmasının ötesinde, toplumun ortak sorunu ve görevi olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Hiçbir ayrım yapmadan, kişileri ötekileştirmeden, herkesin düşüncesini söyleyebileceği bir ortamda, bizim, oturup terörle mücadele konusunda, strateji geliştirmemiz, çaba harcamamız gerekiyor. Bunu yapmadığınız takdirde, terörle mücadele edemezsiniz. 'Benim teröristim, onun teröristi' diye bir ayrım yapamazsınız. 'Benim teröristime göz yumayım, onun üstüne daha şiddetli gideyim.' diye bir politika izleyemezsiniz. Bu bağlamda dış politikanın, terörle mücadele konusunda ne kadar önemli olduğunu sanıyorum Türkiye'deki yetkililer artık görmüştür. Başka ülkelerin iç işlerine müdahale etme, dünyanın değişik ülkelerinden insanların büyük bir kısmını Türkiye üzerinden Ortadoğu'ya transfer etme gibi bir politikanın, sadece Türkiye için değil, dünya için felaket getirdiğini de artık hepimiz görüyoruz." - "Hükümet öz eleştiri yapmalı" AK Parti hükümetinin oturup ciddi ve samimi bir öz eleştiri yapması gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, bunu yapmadığı takdirde, terörle mücadelede başarılı olamayacağının altını çizdi. Kemal Kılıçdaroğlu, parlamentoda görüşülen ve dün geçici ikinci maddesi geri çekilen "varlık barışı" düzenlemesine değinerek, "Düşünebiliyor musunuz, uyuşturucu, rüşvet paraları, kara paralar, insan ticareti paraları bir şekliyle Türkiye'ye gelecek ve Türkiye'de aklanacak. Yarın ne diyecekler size? Kara parayı aklayan bir ülkeye, 'teröre destek veren bir ülke' etiketi yapıştırmayacaklar mı? Demeyecekler mi 'Bu parayı siz nereden getiriyorsunuz?' Terör örgütleri meşru para kullanmazlar, terör örgütlerinin mali kaynakları kara paradır, uyuşturucudur, insan ticaretidir. Siz bunları yasalaştırıyorsunuz, biz de direniyoruz 'yapmayın' diye." değerlendirmesinde bulundu.
Bunun yapılması durumunda, dünyanın önüne çıkılıp, "Biz terörle mücadele ediyoruz." denilemeyeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Size derler ki 'Terörle mücadele ediyorsanız, bu kara parayı niye aklıyorsunuz siz.' Ne diyeceğiz? Söyleyecek bir şeyimiz yok. Siz bunu yapıyorsanız, neden bu kara paralar gelip Türkiye'deki sistem içerisinde aklanacak? Hangi gerekçeyle aklanacak? Biz, uluslararası anlaşmaların altına imza atmışız. Uluslararası anlaşmalar, iç hukukumuzdan da üstün, Anayasa'yı değiştirdik bunun için. 'Ben o uluslararası anlaşmalara uymuyorum.' diyorsunuz dünya kamuoyuna. Onlar da dönüp size demiyecekler mi 'Siz uluslararası anlaşmalara uymayacaksanız, peki terörle mücadeleyi nasıl yapacaksınız.' Dün geri çekildi, arkadaşlarımızın direnmesi sonucu. Bu açıdan grubumuza gerçekten yürekten teşekkür ediyorum."
"PARA HER ŞEY DEMEK DEĞİL"
Hem Türkiye'nin saygınlığını korumak hem de "Türkiye evrensel hukuka uygun hareket eden bir ülkedir." algısını tüm dünyaya yerleştirmek istediklerine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Para her şey demek değildir. İnsanın onuru olduğu gibi ülkelerin de onuru vardır. Eğer siz 'para gelsin de nereden gelirse gelsin...', olmaz, böyle bir anlayış olamaz. O açıdan umarım bütün dünya terör konusunda ortak çaba harcar, bizler de ortak çaba harcamış oluruz." dedi.
İran-Irak savaşının 8 yıl sürdüğünü, sınırdan top atışlarının çok net duyulduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, 8 yıl boyunca Türkiye'nin asla taraflardan birisinden yana bir politika gütmediğini kaydetti.
Türkiye'nin güttüğü tek politikanın, savaşın biran önce sona ermesi olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin saygınlığı asla ne Ortadoğu'da ne dünyada tartışma konusu olmadı ve Türkiye Ortadoğu'dan terör ithal etmedi. Bugün geldiğimiz noktaya bakın, Ortadoğu'da savaşı biz çıkartıyoruz, biz taraf oluyoruz. Üstelik bir ülkenin içindeki bir siyasal partiden yana taraf oluyoruz. IŞİD terör belası geldi, her gün yeni bir eylemle karşı karşıyayız. Yarın El-Nusra terör örgütü 'ben de Türkiye'yi hedef alacağım' derse buyurun bakalım ne yapacaksınız? Bütün yurttaşlarıma çok samimi olarak sesleniyorum; Türkiye'nin bir yönetim sorunu var. Dünyayı, dengeleri iyi okumayan, olayları sağlıklı, objektif gözetlemeyen bir yönetim anlayışı var. Bu yönetim anlayışı adım adım Türkiye'yi terör bataklığına sürükledi. Buradan kurtulmamız lazım. Terörü engelleme konusunda 'öz eleştiri yapmaları gerekiyor' dedim. Çıkıp açık yüreklilikle 'Cumhuriyet Halk Partisi'nden özür diliyoruz' demelerini bekliyorum. 'Ortadoğu politikası, terör konusunda onların sözlerini dinlemedik, önerilerine kulaklarımızı tıkadık, önerilerini ellerimizin tersi ile ittik ve bugünkü noktaya geldik. Cumhuriyet Halk Partisi'nden özür diliyoruz.' demelerini bekliyorum."
"KEŞKE HAKLI ÇIKMASAYDIK"
Suriye, PKK, DAEŞ, cihatçı örgütler, Ortadoğu, Mısır ve Irak politikası konularına uyarılarda bulunduklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Bugün geldiğimiz noktada üzülerek söylüyorum, haklı çıktık ama keşke haklı çıkmasaydık. Keşke sorunların tamamı çözülmüş olsaydı. Ortadoğu bataklığı artık sadece Türkiye'yi değil, dünyayı tehdit eder noktaya geldi. Ülkeyi yönetenlerin oturup ciddi, samimi bir öz eleştiri yapmaları gerekiyor." diye konuştu. CHP'nin hatasının bulunması durumunda, öz eleştiri yapmaya hazır olduklarını ifade eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bize diyebilirler, 'siz de öz eleştiri yapın.' Açılarını, görüşlerini versinler, samimi olarak öz eleştiri yaparız. Gerçi her şeyin sorumluluğunu bize yükleme gibi bir alışkanlıkları var. Sanki ülkeyi onlar değil de biz yönetiyormuşuz gibi. Ama yine bütün vatandaşlara samimi olarak seslenmek istiyorum, bir işin sorumlusu o işi yönetendir." ifadesini kullandı.
Suriyelilerin savaştan kaçarak, evlerini, anılarını bırakıp Türkiye'ye sığındıklarını belirten Kılıçdaroğlu, eğer kızılacaksa Suriyelilere değil, Suriye'yi Türkiye'nin başına musallat edenlere, o politikayı güdenlere kızılması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Yani yanlış adrese gidiyorsun, seni yanlış adrese sürüklüyorlar. O adresten de özenle kaçınacaksın." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından, PM toplantısına basına kapalı olarak devam ediliyor.