Güncelleme Tarihi:
CHP Genel Başkanı kemal kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. İşte Kılıçcaroğlu’nun konuşmasından satır başları:
TUNCELİ'DE KATLEDİLEN ÖĞRETMEN KARDEŞİMİZ KAHRAMANDI
"Gümüşhane’de doğan Necmettin kardeşimiz Şanlıurfa Siverek’e öğretmen olarak atandı. Henüz genç bir öğretmendi yolun başındaydı. Aşık Veysel der ya uzun ince bir yol… Bu öğretmen kardeşimiz uzun ince bir olun henüz başındaydı. Gittiği köye heyecan götürdü. O sadece öğretmen değil bir kahramandı.
Ve o kahramanımız PKK terör örgütü tarafından katledildi. Tunceli İl başkanımız hepimizin duygularına tercüman olan bir konuşma yaptı. Teröre nasıl lanet okumayız. Terörü destekleyenlere nasıl lanet okumayız. O öğretmenin şahsında bütün eğitimci kardeşlerimizin başı sağ olsun. Siz bedel ödüyorsunuz çocuklarımız evlatlarımız için. Babayı aradım konuştum. Evlat acısı yüreğini yakıyor. Ama sonuçta geldiğimiz nokta şu: Bu kardeşimiz hepimizin onuru hepimizin gurudur. İnsan üstü çabayla terörle mücadele eden güvenlik güçlerimiz var. Her gün şehitlerimiz geliyor. Terörü lanetliyoruz. Kim yaparsa yapsın PKK’yı da FETÖ’yü de DHKP-C’yi de el Nusra’yı da lanetliyoruz. Kim yaparsa yapsın. Kim terörü destekliyorsa kim Habur’da çadır mahkemeleri kuruyorsa hepsine lanet olsun diyoruz. Kim terör örgütüyle masaya oturuyorsa kim valilere talimat verip bu PKK’lılara dokunmayın diyorsa hepsine lanet okuyoruz.
ADALET YÜRÜYÜŞÜ'NÜ BU YÜZDEN YAPTIK
Dünyanın en barışçıl eylemini gerçekleştirmenin huzuru içindeyim. Katılan herkese teşekkür ederim. Bu yürüyüşü bu ülkenin hak arayan huzur arayan bu ülkenin mazlumları içini yaptık.Bu yürüyüşü dosyası kapatılan Muhsin Yazıcıoğlu için yaptık. Bu yürüyüşü emeklilikte yaşa takılanlar için yaptık. Bu yürüyüşü hapisteki milletvekilleri için yaptık. Bu yürüyüşü taşeron işçiler için yaptık. Bu yürüyüşü FETÖ’nün darbe girişimine karşı canını veren 249 şehidimiz ve gaziler için yaptık. Bu yürüyüşü şehitler ve gaziler arasında ayrım yapılmasın. Ayrım yapan vatan hainidir demek için yaptık. Bu yürüyüşü gayri meşru ilan ettiğimiz anayasanın dünyaya tanıtılması için yaptık. Bu yürüyüşü liyakat sistemi tekrar Türkiye’ye gelsin diye yaptık. Bu yürüyüşü soruları çalınan KPSS ve diğer sınav mağdurları için yaptık. Bu yürüyüşü can ve mal güvenliği olmayan iş dünyası için yaptık. Bu yürüyüşü FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıksın diye yaptık.
Yağmurda güneşte siste yürüdüm. Niçin yürüdüm? Adalet için yürüdüm. Yeryüzüne gönderilen bütün peygamberler adalet için yürümüştür. Biz de onların izinde yürüdük. Ülkeyi yöneten dedi ki “adalet sokakta aranmaz. E sokakta demokrasi aranıyor. Adalet olmazsa devlet mi olur? Neden milyonlar yürüdü meydanlara geldi? Adalete susamış bir toplumun görüntüsüdür o… Bu ülkede adalet var diyemiyorlar.
“KİMSE UNUTMASIN İKİ TANE 15 TEMMUZ VAR”
Geçen hafta 15 temmuzu kutladık. Kimse unutmasın iki tane 15 temmuz var. Bir halkın bir de sarayın 15 Temmuz'u. Halkın 15 Temmuzu'nda aslanlar gibi sokağa çıktılar hayatlarını kaybettiler demokrasiye TBMM’ye milli iradeye sahip çıktılar. Onlar mücadele ettiler. Onların mücadelesi hakkın insanlığın mücadelesidir. Halkın 1”5 temmuzu başımızın üzerine. Bir de sarayın 15 temmuzu var. Halkın 15 temmuzunu fırsat bilip 20 temmuzda sivil darbeyi gerçekleştirenler. Bir sivil darbeyi gerçekleştirenlerdir. İkisini birbirinden ayıracağız. Darbeden sonra hepimizin bir araya geldik parlamentoda bir araya geldik. Hepimiz darbeye karşıydık. Ne oldu Türkiye birden bire gerilim ortamına sürüklendi. Biz hızla normalleşelim Türkiye bu darbe ortamından uzaklaşsın dedik. Ama onlar OHAL ilan etiler. Bir süre FETÖ ile mücadele iktidara muhalif kim varsa onunla mücadeleye dönüştü. Onlar tek adam rejiminden otoriter bir rejimden bahsediyorlar. Şimdi iç tüzük getirmişler, “efendim muhalefet TBMM’de çok konuşuyor. AKP’nin bir siyaset akademisi var. Herkesin dikkatle dinlemesini istiyorum Onuncu dönem ders notlarında şöyle yazıyor: Ayrıca siyaset sadece demokratik yollardan yapılmaz. Kendi politikalarınızı yürütmenize engel olabilecek muhalefeti fiziken ortadan kaldırmak, hapsetmek, korkutmak, sindirmek de siyasi faaliyetin kapsamı içinde görülebilir.” Şimdi ben bu ülkede cumhuriyetin savcılar nerededir diye sormak istiyorum.
"HAZRET BANA ÖDLEK DİYOR"
“FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıksın” diyorum hazret kızıyor bana ödlek diyor. “Meclisin yetkisi elinden aldınız” diyorum hazret kızıyor bana vandallar diyor. “Adil yargılama yapın diyorum” hazret yine kızıyor nankör diyor. Ben İbrahim’den yanayım o nemruttan yana. Oysa onun çok korktuğunu biliyorum. Ben korkmam verilmeyecek hesabım yok. Ama o korkuyor.
“BUNU YAPAN KİŞİ TBMM BAŞKANI DEĞİL SARAY’IN EMİR KULUDUR”
Öyle korkuyorlar ki şu davetiyeleri bile 3 sefer değiştirdiler. Neden? Ya Kılıçdaroğlu gelip konuşursa bizim tabana anlatırsa diye 3 sefer değiştirdiler. Kim değiştirdi? TBMM başkanı değiştirdi. Bunu yapan kişi TBMM başkanı değil Saray’ın emir kuludur. İradesiz bir meclis başkanı olabilir mi? Emin olun rüzgar gülü bile bu kadar hızlı dönmez.
“ŞİMDİ BEN BU ZATA AÇIKÇA MEYDAN OKUYORUM”
Mecliste konuştum hepsinde şafak attı. Ama şunu diyemiyorlar Kılıçdaroğlu’nun söylediği şu olay yanlış. Bütün konuşmalarını benim üzerime inşa etti. Kılıçdaroğlu şunu yaptı bunu yaptı hesap verecek. İstediğini söyle yolundan dönen namerttir. Şimdi ben bu zata açıkça meydan okuyorum… Cesaretin varsa, korkak değilsen, ödlek değilsen senin havuz medyanda senin istediğin saate gel birlikte 15 temmuzu tartışalım. Sevgili kardeşlim korkak ödlek Vandal değilsen çık karşıma. Cesaretin varsa çıkarsın. Kim doğruları söylüyor söylemiyor millet öğrensin."