Kılıçdaroğlu ABD'de açıkladı: 4 aşamalı Suriye planı

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 2023 seçimlerinin Türkiye’de demokrasi için son derece önemli olduğunu ve bunun için hazırlıklar yaptıklarını belirterek “Güzel hazırlıkları yapıyoruz derken, birbirinden çok farklı 6 siyasi parti, demokrasi, insan hakları, özgürlükler, basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı konusunda ortak sesler çıkarıyoruz” dedi. ABD gezisini sürdüren Kılıçdaroğlu’nun Washington’daki John Hopkins Üniversitesi’nde öğrencilere yaptığı açıklamalar özetle şöyle:

SURİYELİ SIĞINMACILAR

“Suriyeli sığınmacıları kendi iradeleri ile ülkelerine gönderme için dört aşamalı planımız var.

1) İktidara geldiğimizde Suriye ile diplomatik ilişkileri yeniden başlata-cağız. Büyükelçiliklerimizi karşılıklı açacağız.

2) Türkiye’den Suriye’ye dönecek olanların yol, ev, hastane ve kreşlerinin hepsini Avrupa Birliği fonları ile inşaa edeceğiz.

3) Can ve mal güvenliğinin sağlanması için Suriye hükümeti ile bir sözleşme yapılması da gerekiyor. Gerekirse bu konuda Birleşmiş Milletler de davet edilir.

4) Dönecek olanlar için fabrikalar kuracağız. Gaziantepli sanayicilerin o bölgede çok sayıda fabrikası vardı. Bu fabrikalar yeniden açılacak. Türkiye’den daha iyi koşullarda kendi ülkelerinde yaşayacaklar. Suriyelilerin ırkçılık yapmadan, Türkiye’nin saygınlığına gölge düşürmeden kendi ülkelerine dönmelerini sağlamalıyız.

 AB HEDEFİ

Avrupa Birliği (AB) üyeliği altı liderin de ortak hedefi ancak demokratikleşme açısından bütün hamleleri önceden yapmak istiyoruz. Onların fasıl açmalarını beklemeyeceğiz. Demokrasinin bütün kurallarını ülkemize getireceğiz. AB ile üyeliğimizde çok ciddi sorunlar var ancak bunlar aşılacak sorunlar. Rusya ile ilişkilerimizi geliştireceğiz ama biz Batı’nın yanında yer almak istiyoruz. Rusya ile kavga etmenin zaten bir mantığı yok.  

GÜÇLER BİRLİĞİ

Ülkemizde kuvvetler ayrılığı değil, maalesef güçlüler birliği var. Hâkimler hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatlerine göre karar vermeli. Ancak, mahkeme zincirlerinin halkalarında bir uygulama sorunu var. Anayasa Mahkemesi kararına uymayan bir alt mahkeme kararı olan bir ülke gerçeği ile karşı karşıyayız. Hükümet bazı davalara kendi lehinde karar verecek hâkimler atıyor.”