Kılıçdaroğlu AB Konseyi Başkanı ile görüştü

AB Türkiye Delegasyonu binasında gerçekleşen basına kapalı görüşme, yaklaşık yarım saat sürdü. Görüşmeye CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ile İzmir Milletvekili Rıza Türmen de katıldı.

Faruk Loğoğlu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ile görüşmesine ilişkin, "AB Konseyi Başkanının böyle olumlu bir yaklaşımla ve bir demokrasi dersi verircesine, bir takım AB'li parlamenterlerin aksine, anamuhalefet lideriyle görüşmelerine başlaması Türk demokrasisi bakımından bence iyiye bir işarettir. O nedenle görüşmeden memnun ayrıldık" dedi.

Loğoğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, görüşmeye ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

AB'nin Türkiye temsilciliğinin bir süre önce partilerine başvurarak, Rompuy'un Kılıçdaroğlu ile bir görüşme yapmak istediğini belirten Loğoğlu, kendilerinin de bunu kabul ettiğini bildirdi.

Kılıçdaroğlu'nun dün Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin 150. kuruluş yıl dönümü için bu ülkeye gideceğini ancak bu görüşme nedeniyle iptal ettiğini söyleyen Loğoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın başkanlığında bir heyetin kutlamalara katılmak için Almanya'nın Leipzig kentine gittiğini kaydetti.

Rompuy'un Belçika eski başbakanı ve deneyimli bir siyasetçi olduğunu vurgulayan Loğoğlu, görüşmede Rompuy'un Türkiye'ye ilk defa geldiğini ve Ankara programına CHP ile başladığını söylediğini aktardı.

Loğoğlu, "Bunun tabii sembolik bir anlamı var. Bir AB Konseyi Başkanının, Ankara'daki görüşmelerine anamuhalefet lideriyle başlamasını biz önemli ve anlamlı bulduk" dedi.

Görüşmenin yarım saat sürdüğünü, kendisi ve CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen'in de genel başkana refakat ettiğini belirten Loğoğlu, şunları söyledi:

"Rompuy, genel başkanımız ile görüşme fırsatını bulduğu için memnun olduğunu söyledi. Türkiye'ye çok olumlu düşünce ve hissiyatla geldiğini özellikle vurguladı. Türkiye AB katılım birliği müzakereleri bakımından, bu müzakerelere bir ivme kazandırmak hususunda umutlu olduğunu söyledi. Sonra sırasıyla, Suriye konusuna, Kürt meselesi ve terör konularıyla, anayasa konusuna kısaca değindi. Bu konulardaki temennilerini ifade etti."

Suriye'deki iç savaş

Kılıçdaroğlu'nun da gündeme gelen konulara tek tek değinerek, CHP'nin görüşlerini aktardığını bildiren Loğoğlu, Suriye konusunda ise daha ayrıntılı bir görüşme yapıldığını dile getirdi.

Loğoğlu, "Suriye konusunda Sayın Kılıçdaroğlu, partimizin görüşlerinin yanlış takdim edildiğini ve yanlış algılandığını, oysa CHP'nin Suriye'de demokrasiden, barıştan ve istikrardan yana olduğunu, Esad'ı savunmadığını, Cenevre Konferansı'nın aslında 1-1,5 yıl önce CHP tarafından bir öneri olarak gündeme getirildiğini hatırlattı" diye konuştu.

Rompuy'un özellikle Suriye konusundaki açıklamalarının ardından Kılıçdaroğlu'na teşekkür ettiğini aktadan Loğoğlu, "(Suriye konusundaki görüşlerimizin tamamen örtüştüğünü gördüm) dedi. Suriye'de askeri bir çözüm olamayacağını, siyasi bir çözüm olabileceğini tekrarladı. Demokratik, birleşik ve laik bir Suriye istediklerini ifade etti" şeklinde konuştu.

Loğoğlu, Rompuy'un vize konusunda önemli bir gelişme olmasından da umutlu olduğunu, hem girişte hem de kapanışta vurguladığını belirtti.

"Terör ve Kürt sorununun çözümü" konusunda, Kılıçdaroğlu'nun bu arayışın gerçekten başarıyla sonuçlanmasını istediklerini söylediğini vurgulayan Loğoğlu, şöyle devam etti:

"Bunun halkımızın genel beklentisi olduğunu ancak bu konuda ciddi kaygılarımızın da bulunduğunu, çünkü konu hakkında ne bizim ne halkımızın yeterince bilgi sahibi olmadığını ama her halükarda, bu süreç ve arayış başarılı olduğu takdirde bundan Türkiye'nin kazançlı çıkacağı, ama aksinin de tam olarak ve önemli ölçüde geçerli olduğunu, çünkü başarısızlığın Türkiye'ye maliyetinin çok yüksek olacağını da Sayın Genel Başkan vurguladı. Hiç bir şekilde bu sürece karşı duruyoruz, bunu engellemeye çalışıyoruz veya bunu aksatmaya çalışıyoruz şeklinde bir duruşumuzun olmadığını, bilgimiz olduğu ölçülerde buna katkı vermeye herzaman hazır olduğumuzu ifade ettiler. Bu bağlamda hem Türkçe hem İngilizce'sini yayımladığımız Tutum Belgesi, ayrıca Demokrasi ve Özgürlük Bildirgelerinden bahsetti. Rompuy, bunları duymaktan da memnun olduğunu ifade etti."

Türkiye bakımından önemli ve yararlı bir görüşme olduğunu bildiren Loğoğlu, "AB Konseyi Başkanının böyle olumlu bir yaklaşımla ve bir demokrasi dersi verircesine, bir takım AB'li parlamenterlerin aksine, anamuhalefet lideriyle görüşmelerine başlaması Türk demokrasisi bakımından bence iyiye bir işarettir. O nedenle görüşmeden memnun ayrıldık" diye konuştu.

Swoboda gündeme gelmedi

Loğoğlu, gazetecilerin sorusu üzerine AP Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda ile yaşananların gündeme gelmediğini belirtti.

Loğoğlu, "Brüksel'de zaten bir şey yaşanmadı. Bize göre çok anlamsız bir olay cereyan etti. Onun cevabını biz hem orada verdik hem de Türkiye'de" dedi.

"Suriye konusunda AB'nin görüşü nedir?" sorusu üzerine de Loğoğlu, Suriye konusunda AB içinde tam bir görüş birliği olduğundan söz etmenin mümkün olmadığını belirtti.

Loğoğlu, "Fransa ve İngiltere, muhaliflere daha fazla askeri yardım ve Suriye'ye müdahale konusunda AB ülkelerinden farklı bir çizgi izliyorlar" değerlendirmesini yaptı. Loğoğlu, Rompuy'un görüşmede "siyasi çözümden" yana olduklarını vurguladığını yineledi.

Bir soru üzerine, Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin demokratik, bireysel özgürlükleri ön plana çıkaran bir anayasa için bütün katkıyı yapmaya devam ettiğini söylediğini aktaran Loğoğlu, CHP'nin uzlaşıya varmak için ümidinin devam ettiğini belirttiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu'nun Rompuy'a, anayasa yazma çalışmalarını aksatan en büyük durumun AK Parti'nin başkanlık sistemini gündeme getirmesi olduğunu anlattığın kaydeden Loğoğlu, "Eğer bundan vazgeçilir ise anayasa çalışmalarının daha etkin ve verimli bir şekilde devam edeceğini belirtti" diye konuştu.

Rompuy'un başkanlık sitemi konusunda bir görüşünün olup olmadığına ilişkin soru üzerine de Loğoğlu, "Hayır o konuda bir görüş belirtmedi. Çünkü akıllı bir adam" ifadesini kullandı.

Anayasa değişliği konusunda Rompuy'un görüşünün ne olduğunun sorulması üzerine de Loğoğlu, "Türkiye'ye layık bir anayasanın yapılması konusunda bir temenni de bulundu. Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılaması bakımından hem de diğer sorunlara yapabileceği genel etki bakımından Bir toplumsal uzlaşmanın ürünü olarak hayata geçmesinin yerinde yararlı olacağını söyledi" dedi.

Loğoğlu, "Kürt sorununun çözümünde CHP olmalı yönünde bir mesaj geldi mi?" sorusuna da şu yanıtı verdi:

"Böyle bir söylem olmadı. Fakat, CHP bu sürecin dışında değil, biz de Türkiye'de yaşıyoruz. Parti yetkililerimiz, genel başkanımız konuşuyor, raporlar üretiyoruz, bizim amacımız süreci engellemek değil, sürecin doğru yolda meşruiyet sınırları içinde ve halkın benimseyeceği kalıcı bir çözüm olması için. Süreci baltalamak değil, gördüğümüz aksaklıkların kamuoyuyla paylaşılması amacındadır. Türkiye'de herkes barış istiyor ama bunun gereğini yapmak için de icracı durumda olan hükümetin attığı adımların şeffaf olmasını, sağlıklı olmasını istiyoruz. Elimizdeki bilgiler ölçüsünde de uyarılarda bulunuyoruz."

"Suriye konusunda iktidar partisinin görüşüne yönelik bir değerlendirme oldu mu?" yönündeki soru üzerine de Loğoğlu, "Olmadı, konuğumuzun CHP'nin çizdiği çerçeve ile tamamen mutabık olduğunu, görüşlerinin tamamen bizim görüşlerimizle uyumlu olduğunu belirtti. Bazı sonuçlar çıkartabilirsiniz ama o sonuçları ben çıkartmayayım, bu konuğumuza saygısızlık olur" dedi.