Güncelleme Tarihi:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin terörden en büyük acıları yaşayan ülkelerden olduğunu belirterek, "Türkiye'yi bu girdaptan çıkarmak zorundayız. Sağlıklı ve tutarlı politikalarla Türkiye'yi bu girdaptan çıkarmak zorundayız. Kendi özgür irademizle yapmak zorundayız. Terör bir insanlık suçudur, bunu bütün dünyaya anlatmak zorundayız. Terörün sağı, solu yoktur, bunu da bütün dünyaya anlatmak zorundayız. Terör, 'acaba ne kazanırım, nasıl lehime çevirebilirim' diye iç politika malzemesi olamaz zaten. Olmamalıdır da. Terör bir insanlık suçuysa ve hepimiz insanlığa saygı duyuyorsak o zaman terör konusunda beraber olmak zorundayız. Terör kimden, nereden, nasıl gelirse gelsin; hangi amacı taşırsa taşısın hep beraber karşı çıkmak zorundayız. Kısır tartışmalarla, 'terörün yanındaymış, terörün karşısındaymış' gibi algı yaratmamın Türkiye'ye hiçbir faydası yoktur" diye konuştu.
İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısının failinin kısa sürede yakalanmasıyla ilgili güvenlik güçlerine teşekkür eden Kılıçdaroğlu, "Asıl sorulması gereken soruyu daha sormadık. Bu terörist, sınırdan nasıl geçti, kim geçirdi bunu sınırdan? Gelip sürekli olarak o bölgede kontrol yaptığı da alan çalışması yaptığı da söyleniyor, yazılıyor, çiziliyor. Nasıl oluyor bu? Nasıl oluyor da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sınırları yolgeçen hanına dönebiliyor" dedi.
'UYUŞTURUCU BARONLARININ HESAPLAŞTIĞI ÜLKEYE DÖNDÜ'
Terör konusunun tek boyutuyla görülmemesi gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, "Uyuşturucu teröristleri de var aramızda. Gencecik evlatları, yüz binleri zehirliyorlar. Onların teröristten ne farkı var? Onlar da aynı şey. Nasıl oluyor da kilolarca değil, tonlarca uyuşturucu bu ülkeye giriyor? Ben bunu da soruyorum. Devleti yöneten birisi uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirir mi, Allah aşkına? Kızıyorlar, bağırıyorlar, hakaret ediyorlar. Biz doğruyu söylüyoruz arkadaş. Tonlarca uyuşturucu gelecek, sokaktaki uyuşturucu satıcısı bunun ilk ayağıdır. Asıl beyleri yakalayacaksın. Onlar da terörist, onlara da terörist muamelesi yapacaksın. Türkiye öyle bir yere geldi ki; uyuşturucu baronlarının, mafya liderlerinin hesaplaştığı bir ülkeye döndü. Birisi geliyor Afganistan'dan, birisi Sırbistan'dan, birisi bilmem nereden geliyor. Türkiye'de oturuyorlar ve kendi aralarında hesaplaşıyorlar. Birbirlerini öldürüyorlar. Böyle bir Türkiye'yi kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, kadına karşı şiddetle mücadelede sorumluluk üstlenip çalışma yaptıklarını söyleyerek, "5 Aralık 2020'de 'Yaşam-Hak' diye hem bir internet sitesi hem bir telefon hattı, 4448285 numaralı bir hat kurduk. 'Türkiye'nin neresinde olursa olsun bir kadın şiddete uğruyorsa ve çare arıyorsa, kendisini yalnız hissediyorsa bu numaraya telefon etsin, kendisine hem hukuk desteği hem psikolojik destek vereceğiz' dedik. Bugüne kadar 400'ün üzerinde kadın telefon etti. Onlara hem avukat desteği hem psikolojik destek verildi. Yapması gereken kim, iktidar partisi yapmıyor, yapamıyor, beceremiyor. Biz yapıyoruz, Ana muhalefet partisi olarak yapıyoruz. Kendi ülkemizin sorunlarını biliyoruz ve bu sorunları çözmek istiyoruz. Yine aynı şekilde 'bu kadınların işi, aşı olsun' diye, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, barolar ve yerel yönetimlerle de 125 ayrı protokol imzaladık" değerlendirmesinde bulundu.
'BAKAN OLANA KADAR YÖNETİM KURULUNDAYDI'
Tarımsal girdi fiyat endeksleri ile ilgili eleştiride bulunan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Tarımsal girdi fiyatları, yüzde 226 gübrede oldu sadece. Yüzde 138'di bütün girdilerde; ama gübrede yüzde 226. Gübre üreticileri bir kartel oluşturdular, iddia öyle. Şikayet geldi, 'bunlar maliyetin üstünde çok yüksek fiyatla çiftçiye satıyorlar' diye. Rekabet Kurumu bu iddiayı ciddi gördü ve soruşturma açtı. 21 Ağustos 2021'de soruşturma açıldı. 31 Ağustos 2021'de de kendi internet sitesinde soruşturma açtığı bütün gübre fabrikalarının isimlerini de yayımladı. Bunlardan birisi Gübretaş. Yüzde 25'i borsaya kayıtlı, 800 bin çiftçiye ait bir fabrika bu. Yani Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği'ne ait bir fabrika. Bu gübre fabrikası da bu kartelin bir parçası. Yani gübreye yüzde 226 zam yapabiliyorlar. Diyeceksiniz ki; 'Bunların yöneticileri kimdi?' Tarım Bakanı Vahit Kirişci, 25 Haziran 2020'de Gübretaş'ın, 4 Haziran 2022'ye kadar 2 yıl yönetim kurulu olarak görev yaptı. Bakan oluncaya kadar Gübretaş'ın yönetim kurulu üyesiydi. Tarım Bakanlığı'nda Bakan Yardımcısı İbrahim Yumaklı, Ekim 2016'tan 7 Nisan 2022'ye kadar o da Gübretaş Genel Müdürü ve yönetim kurulu üyesiydi. Bu da şu anda Tarım Bakan Yardımcısı. Soyguna bakıyor musunuz?"
'TÜRKİYE'NİN İTİBARI BÖYLE SARSILMAMALI'
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mısır Devlet Başkanı Sisi ile bir araya gelmesine ilişkin değerlendirme yaptı. Dış politikanın milli olması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, "Bizim 2'nci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi'nde dış politika ile ilgili şöyle bir cümle var; 'Dış politikayı 180 derece değiştireceğiz' diye. Bu dış politika, dış politika değildir. Kişi endeksli dış politika olmaz. Dış politika, ülkenin çıkarları üzerine inşa edilir. Eğer dış politikada yanlış yaparsanız, dengesiz konuşursanız, hamaset yaparsanız size bir gün bunun gereğini yaparlar ve siz onların önünde diz çökmek zorunda kalırsınız. Erdoğan, Mısır Devlet Başkanı için şunu söylüyordun; 'Uluslararası platformlarda Sisi'yi Cumhurbaşkanı olarak kabul etmediğimi söyledim. Benim için Mısır'ın Cumhurbaşkanı Mursi'dir. Birleşmiş Milletler'de (BM) onunla aynı masaya oturmadım oturursam, kendimi inkar ederim' diyor. Ne oldu, Allah aşkına? Erdoğan'ın benim zoruma giden tarafı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni temsil etmesidir. Ne demektir? Tükürdüğünü yalamak, Allah kimseye böyle bir şeyi yaşatmasın. 'Kavga etme' dedim. İç politikada kavga ederiz, eyvallah. 3 gün sonra barışırız; ama dış politika öyle değil. Şimdi ne yaptın? Gidiyorsun, elini sıkıyorsun. Birleşik Arap Emirlikleri için Suudi Arabistan için İsrail için Suriye için neler söylemedin. Şimdi araya aracılar koyuyor. 'Nasıl barışabiliriz' diye. Bütün dünya gülüyor. Türkiye'nin itibarı böyle sarsılmamalı" diye konuştu.
'3 ARALIK'I BEKLEYİN'
ABD ve İngiltere ziyaretlerinin içeriğini açıklamak için 3 Aralık'ı işaret eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Sabredin. 3 Aralık'ta yeni bir vizyonu açıklayacağız. Türkiye'nin tarihine bir bakın. Ortalama 7 yılda bir kriz olur. Bazen bu krizler çok derin olur. Bu krizlerden bir avuç insan çok faydalanır. Büyük gelirler vurur; ama milyonlar bu kriz nedeniyle büyük mağduriyetler yaşar. Türkiye'yi artık bu kriz zincirinden kurtarmamız lazım. Emin olun çok güzel şeyler açıklayacağız. Belli aralıklarla krize giren Türkiye değil, sonsuza kadar krizi bitirecek olan bir vizyonu açıklayacağız. Vizyonumuz hazır, 3 Aralık. Ekiplerimiz hazır, yatırımcılar hazır, taze para da hazır. Türkiye'yi bu beladan sonuna kadar kurtaracağız. 3 Aralık'ı bekleyin ve asla unutmayın geliyor gelmekte olan."