Güncelleme Tarihi:
Öğle tatilinde makam arabası ile mahkemeden ayrılan Kılıç, arabasının camını indirerek, nöbetçilere gülümsedi ve el salladı. Nöbetçiler, Başkan Kılıç'ın bugün kendilerini çağırmalarını bekliyor.
Balyoz Davası Avukatlarından Şule Nazlıoğlu Erol'un Pazartesi günü cübbesiyle başlattığı 'Adalet Nöbeti' üçüncü gününe girdi. Bugün gece nöbetine İstanbul'dan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un Avukatı İlkay Sezer gelirken, CHP Milletvekili Emine Ülker Tarhan da destekçiler arasında yer aldı.
Avukat Erol, Başkan Kılıç'ın Hürriyet Yazarı Fatih Çekirge'ye söylediklerinin çok önemli olduğunu belirtirken, öğle arasında Kılıç'ın arabasının camını indirerek kendilerine el salladığını anlattı. Başkan'ın bugün kendilerine kabul etmesini beklediklerini söyleyen Erol, "Bana medyanın bu kadar ilgisi varken, eylemi bitir, tavsiyesinde bulunuyorlar. Bitirmezsem, medyanın ilgisinin azalacağını, olayın unutulup gideceğini ilgi doruktayken bırakmamı söylüyorlar. Hayır bitirmeyeceğim, fiilen sonuç almadan buradan ayrılmayacağım. Yanımda kimse kalmasa da ben burada olmaya devam edeceğim. Balyoz davası hükümlülerinin bireysel başvuruları karara bağlanana kadar eylem devam edecek" dedi.
"ÖNCE ÖZGÜRLÜKLERİNE KAVUŞMALILAR"
Gece nöbetini devralacak olan Avukat İlkay Sezer ise soruşturma aşamasından itibaren sahte delillerle insanların mahkum edildiğini söylediklerini bugün kamuoyunun tamamen artık bunun bir kumpas davası olduğunu bildiğini söyledi. Ancak bu insanların özgürlük mahrumiyetlerinin devam ettiğine dikkat çeken Sezer, önce özgürlüklerine kavuşmalarını ardından da adil yargılanma taleplerinin karşılanması gerektiğini vurguladı. "Özgürlüğünden mahrum bırakılmış tutsakların hakkını aramak için buradayız. En başından adil yargılama olsaydı, burada olmamıza gerek kalmazdı" dedi.
CHP Milletvekili Emine Ülker Tarhan da Balyoz'un hukukla ilgisi olmayan bir dava olduğunu belirterek, "Bu siyasi bir davadır. Bunun siyasi bir dava, bir kumpas olduğunu devletin en tepesinden sokaktaki vatandaşa kadar herkes biliyor. Bu nedenle palyatif çözümler bulmak yerine; bu kumpas çözülmelidir" değerlendirmesi yaptı.
PAZARTESİ BAŞLADI
Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’in Mamak Cezaevi’nde geçirdiği beyin kanamasının ardından hayatını kaybetmesi, gözleri yeniden AYM'ye çevirdi. Özel Yetkili Mahkemenin Balyoz kararının Yargıtay tarafından onanmasının ardından hükümlü subaylar, AYM’ye başvurmuştu. Özenalp de AYM kararı çıkmadan hayatını kaybederken Balyoz davasında hüküm giyen subayların Avukatı Şule Nazlıoğlu Erol, kararın çabuklaştırılması talebiyle 5 Mayıs 2014 Pazartesi günü saat 13:30’dan itibaren mahkeme binası önünde “Adalet Nöbeti” tutmaya başladı. Erol'a hükümlülerin yakınlarının yanı sıra çok sayıda avukat, vatandaş, siyasi parti mensupları da destek veriyor.
NÖBETE SİNCAN'DAN MEKTUP GELDİ
Avukat Şule Nazlıoğlu Erol'un başlattığı Adalet Nöbeti'ne Sincan Cezaevinde tutuklu bulunan (Emekli) Hava Kurmay Albay Yusuf Ziya Toker, mektubuyla destek verdi.
Toker, Avukat Erol şahsında Adalet Nöbetçisi hukukçulara hitaben gönderdiği mektubunda şunları dile getirdi:
"Biz askerler 'Muharebeleri kaybedebiliriz ama savaşı asla" deriz. Hukuk savaşında, oyunun kurallarına uyulmadığı için iki muharebeyi kaybetmiş olabiliriz. Ancak savaşı bizim kazanacağımıza dair '1' saniyelik bile şüphe duymadık. Çünkü biz haklıyız... Ancak Balyoz davasında ilk hukuk şehidi verdiğimiz için son derece üzgünüz. Dnz.Kur.Alb.Murat ÖZENALP'e Allah'tan rahmet, ailesi ve dostlarına sabır, sebat ve metanet dilerim...
Hukuk yetmezliğine, kirli savaşa, ar damarları çatlamışlara karşı beyin damarı dayanamadı....
Duruşmalardan 'cesur ve yürekli' bir kadın avukat olarak tanıdığım S:N.Erol'un girişimiyle Anayasa Mahkemesi önünde 'Adalet Nöbeti' başlatıldığını 'bir kısım' medyadan öğrendik. Bu topraklarda 'cesur ve yürekli insanlar bitmez' düşüncesiyle bu mektubu kaleme aldım. Biz bunu biliyorduk, zindanda ise dünyanın her tarafından gelen mektuplarla öğrendik: 'Bin kilometrelik yol bir adımla başlar' 'Cesaretli insanlara şans güler'. Bu girişiminiz kar topu gibi her saat büyüyecektir. Yapılan bir ankete göre 4 kişiden 3 kişi yargıya güvenmemektedir. Onlar sizden işaret fişeği beklemekteydi. Bu bekleyenler yanınıza gelerek, mektup, e-mail göndererek, arabasının camından el sallayarak, balkonuna bayrak asarak, elleriyle, ayaklarıyla, bakışlarıyla sizi destekleyecekler emin olunuz. En çaresiz kaldığınız anda bir el size uzanacak, bir omuz destek olacak, bir duruş gücünüze güç katacaktır.
.....
Zaman sır saklamaz. Dilini tutmayı bilmez. Gerçekleri er-geç söyler. Adalet nöbeti tutanlara, okuma zahmetine katlananlara teşekkür eder, selam, sevgi ve saygılarımı kabul etmenizi temenni ederim.
18 yılla taçlandırılan (E) Hv.Kur.Alb.Y.Z. TOKER"
.