Güncelleme Tarihi:
Grup üyeleri, Avrupa Birliğinden gelecek 259 milyon avroluk yardımın da Kıbrıslı Türkler üzerindeki tecridin kalkmasına yardımcı olmasını istediklerini belirttiler.
KKTC'deki temas ve incelemelerini tamamlayan AP Yüksek Temas Grubu üyeleri, ara bölgedeki Ledra Palas otelinde basın toplantısı düzenleyerek temaslarını değerlendirdi.
Avrupalı Halkın Partisi-Avrupalı Demokratlar Partisi (EPP-ED) Koordinatörü Francoise Grossetete, Kıbrıslı Türklerin tecridinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olmak için adaya geldiklerini ifade ederek, temmuz başında Yüksek Başkanlar Heyetine vereceği sözlü raporun Kıbrıs konusunda belirleyici olacağını söyledi.
“Her iki taraftaki gençlerin ayrılıkçı görüşler savunduğuna” işaret eden Grossetete, yapılan oylamaların da bu yöndeki sonuçların belirgin olduğunu gösterdiğini kaydetti. Grossetete, iki toplum gençlerini bir araya getirecek çeşitli aktiviteler, eğlenceler veya partilerin, toplumların yakınlaşmasında etkili olacağını belirtti.
“Biz buraya tutamayacağımız sözleri değil, tutacağımız sözleri vermeye geldik” diyen Grossetete, KKTC'nin resmen tanınmasının şu an için mümkün olmadığını, onun yerine iki tarafın birbirleriyle ilişkilerini düzeltmeye çalışması gerektiğini söyledi.
“AMACIMIZ, ADIM ADIM YENİDEN BİRLEŞMEYİ SAĞLAMAK”
Yaptıkları çalışmalarda adadaki durumdan dolayı zorluklarla karşılaştıklarını kaydeden Grossetete, finansal anlamda yapılacak yardımın Kıbrıs Türk toplumunun hayatını kolaylaştıracağını, çevre, katı atık, enerji gibi bazı sorunları gidermede önemli rol oynayacağını belirtti. Grossetete, “Amacımız, adım adım yeniden birleşmeyi sağlamaktır” dedi.
Sosyalist Grup (PSE) Koordinatör Vekili Mechtild Rothe de KKTC'ye sağlanacak mali yardımın kullanımı konusunda Avrupa Komisyonunun temmuz ve ağustos aylarında karar vereceğini ifade etti. Rothe, 259 milyon euroluk yardımın “herhangi bir mucize yaratmayacağını”, fakat bazı AB destekli projelerin yürütülmesine olanak verileceğini belirterek, yardımın da yeni kurulacak AB destek bürosu tarafından yönetileceğini kaydetti.
Mali paketin küçük ve orta ölçekli bazı işletmeleri de harekete geçireceğini kaydeden Rothe, “Kıbrıslı Türklere yardım ederken, 'Acaba bu tanıma anlamına mı gelir' şeklinde bazı idari kaygılar da öne çıkıyor. Fakat esas yapmaya çalıştığımız, çözümü beklerken, bazı yaratıcı önlemlerle Kıbrıs Türk halkına yardımcı olmaktır” diye konuştu.
ÖZDEMİR: “TÜRKÇE, AB'DE RESMİ DİL OLSUN”
Rum gençlerinin yüzde 61 oranında birleşmeye karşı oy kullandığının hatırlatılması üzerine, Avrupalı Sol İttifak (GREENS-EFA) üyesi Cem Özdemir söz aldı ve “30 yıl daha çözüm için bekleyemeyiz, ama en azından çözüme kadar dost olmalıyız” dedi.
Türk ve Rum taraflarının, polis, sağlık, çevre ve akademik konularda işbirliğine gitmesi gerektiğini kaydeden Özdemir, en büyük açılımlardan birinin iki dile sahip “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin Türkçeyi de AB dilleri arasına sokması olabileceği görüşünü dile getirdi.
Basın toplantısında sert konuşma yapan Avrupa İçin Liberaller ve Demokratlar İttifakı Grubu (ALDE) üyesi Karin Resetarits, AB müktesebatının Kuzey Kıbrıs'ta uygulanamamasının Türklerin suçu olmadığını ve kendisinin Kıbrıslı Türklere yapılan ayrımcılığı şiddetle kınadığını söyledi.
Kıbrıs Türklerinin sunulan plana “evet” diyerek görevini yerine getirdiğini anımsatan Resetarits, “Yıllarını üniversitede okumakla harcamış bir kişiye yurtdışında nasıl 'Ben senin bilgini tanımıyorum' diyebilirsiniz, buna hakkınız var mı? Bu kesinlikle adil değil” ifadesini kullandı.
“Ben ayrımcılığa karşı olduğum için politikacı oldum” diyen Karin Resetarits, eğitim ve kültür kavramlarının sınır tanımadığını ifade ederek, “Polonya & Erasmus” sürecinin Kuzey Kıbrıs'ta da uygulanması gerektiğini söyledi.
Avrupa Uluslar Birliği Grubu (UEN) üyesi Sean O Neachtain ise kendisinin İrlandalı olduğuna işaret etti ve benzer sorunların bir zamanlar İrlanda'da da bulunduğunu belirterek, “Biz İrlanda'da bir araya geldikçe, bizi birleştiren şeylerin bizi ayıranlardan daha fazla olduğunu gördük” dedi.
Önemli olanın her iki toplumun da adada rahat, huzurlu ve refah içinde yaşaması olduğunu ifade eden Neachtain, şu an için adada bu rahat ve huzurlu, refah dolu ortamın bulunmadığını söyledi.
AP Yüksek Temas Grubu üyeleri, yarın Kıbrıs'tan ayrılacak.