Kıbrıs’taki çıkarlarımızı peşkeş çekeceğiz sandılar

KUZEY Kıbrıs Türk solunun güçlü lideri Mehmet Ali Talat’a başta Ankara kuşkuyla baktı.

Hatta davayı satabileceğini düşünenler bile oldu.

Kıbrıs davasının sembol lideri Rauf Denktaş’ı deviren Talat gerçekten davayı satabilir mi?

Talat CNN Türk’teki Ankara Kulisi programında konuğumuz oldu.

Fikret Bila ve Murat Yetkin’le birlikte bir saat süreyle soru yağmuruna tuttuk..

İşte yanıtları :

Cumhurbaşkanı Sezer ve Genelkurmay’ın size ihtiyatla yaklaştığını söylediniz. Buzlar eridi mi?

Eskiden böyleydi. Gerçekten, biz ‘Kıbrıs’lı Türklerin ve Türkiye’nin çıkarlarını feda etmeye veya onları birilerine peşkeş çekmeye hazır mıyız?’ gibi kuşkuları vardı. Ama şimdi ilişkilerimiz çok sıcak.

DERİN DEVLETİ MEDYADAN DUYDUM

2 yıl önce Rauf Denktaş’ı Türkiye’de çözüm istemeyen derin devletle işbirliği yapmakla suçladınız. Nedir derin devlet?

Derin devlet tanımını siz gazetecilerden öğrendim(gülüyor). Şu anda derin devlet kavramına destek veren birçok kesim artık algıladı. Cumhurbaşkanı olarak katıldığım toplantılarda geçmişte çözüme, Annan Planı’na karşı olduğunu bildiğim insanlar da referandumda evet deyişimizin büyük kazanım olduğunu söylüyor.

Bazılarını yıllarca milliyetçi retoriğe esir oldular. Biz de hiçbir zaman, ‘Kıbrıs Türk’ünün haklarını hediye edelim. Siyasi eşitliğini elde etmeden bir ortaklığa girelim’ demedik. Milliyetçi retorikle gözlerini kapatıyorlardı. Gerçekleri göremiyorlardı. Şimdi perde açıldı ve gördüler ki, bizim çözüme yönelmemiz yıllardır trilyonlar harcayarak oluşturmaya çalıştığımız imajı birden bire oluşturdu.

Ya Genelkurmay Başkanı Özkök?

Genelkurmay Başkanı’nın eski görüşünü bilmiyorum. Şimdi Kıbrıs’da durumun iyiye gittiğini, Kıbrıs Türk’ünün hem ekonomik hem de uluslararası alanda olumlu adımlar attığını anlattığımızda memnuniyetini dile getiriyor.

SABIR ZAMANI

Rauf Denktaş ve Süleyman Demirel Kıbrıs’ın Girit olmasından korkuyorlar. Siz korkmuyor musunuz?

Korkanlar ne alternatif getiriyorlar? Artık eski Kıbrıs davası kaybedildi. Kıbrıs’ta çözüm istiyoruz diyerek adanın bölünmesi ve iki ayrı devletin tanınması esasına dayalı veya tanınmazsa KKTC’nin Türkiye’ye ilhakı veya entegrasyonuna dayalı bir politika vardı. Bunu kaybettik. Üstelik Kıbrıs Türklerinin hakları ve çıkarları riske edilerek hatta zarar görerek kaybedildi. Şimdi yeni bir Kıbrıs davası var.

Hedefiniz nasıl bir çözüm?

İki kesimli, iki toplumlu federal bir Cumhuriyet. Barış elimizi uzattık. İlk kez dünya Rumların uzlaşmazlığını gördü. AB’de Rumları görenler yol değiştiriyor. Sabırla Rumları dünyaya göstermeliyiz.

AB’nin baskısının artmasından korkmuyor musunuz?

Türkiye 75 milyonluk bir ülke. Yeni politikanın meyve vermesi zaman alır.

Rum gemilerine, uçaklarına havaalanları ve limanlar açılabilir mi?

Ambargo kalkmadan hayır.

Ya Kıbrıs Cmhuriyetini tanımaya zorlarlarsa?

Orada durun.. Türkiye tanırsa yeni Kıbrıs davası da biter.

İşte Ankara’da bazılarının kuşkuyla baktığı KKTC Cumhurbaşkanı’nın kırmızı çizgisi bu..

Koşar adım ODTÜ’ye

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve eşi Oya Talat, mezunu oldukları Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne (ODTÜ) nostaljik bir gezi yaptılar. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut tarafından Rektörlük binası önünde karşılanan Talat çifti, bir süre, binanın toplantı salonunda ağırlandılar. Talat ve eşi daha sonra, Akbulut’un eşliğinde kampusu gezdiler. Oya Talat’ın okuduğu Kimya Bölümü’nün amfisini ziyaret eden çift, bunun ardından, öğrencilik yıllarında kaldıkları yurtlara gittiler. Oya Talat, kaldığı odayı ziyaret ederken, çift, yurdun kantininde çay içtiler ve tost yediler. Kendilerine, yurt kayıt belgeleri gösterilen Talat çifti, kampusta hatıra fotoğrafları da çektirdi.