Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2005 00:00
Yeni bir şey değil. Avrupalı sağ partilerin Türkiye’nin üyeliğini istemediği gün gibi ortada. Bunun için ellerinden geleni yaptıktlarını da gizlemiyorlar. Ağızlarını her açışlarında türkiye’nin tam üyeliğinin karşısında olduklarını ve Türkiye’ye imtiyazlı ortaklık verilmesi gerektiğini söylüyorlar. Bunu hem içerde hem dışarda yüksek sesle dile getiriyorlar.Türkiye’nin Ankara anlaşmasını genişleten protokolü imzalamasının ardından yamıladığı deklerasyon bu yönde açıklamaların geleceğini ve piyasanın da buna olumsuz tepki vereceğini anlattığım “Gözü tamamen kapalı” başlıklı yazım bir çok oyuncunun tepkisini çekti. Oysa son gelişmeler haklı çıktığımı gösteriyor.Dün Fransa Başbakanı Villepin ve Avusturya Başbakan yardımcısı Gorbach’ın açıklamaları sonrası İMKB 100 Endeksi’nin 29 bin 400 puan seviyesindeki desteğine kadar gerilemiş olması hatta seans içinde bu seviyenin bile altına inmiş olması gözlerin yavaş yavaş açılmaya başladığını gösteriyor. Öncelikle; Avrupa Birliği’nin resmi organlarının Türkiye’nin Güney kıbrıs’ı tanımıyoruz dediği deklerasyona bir yanıt verip vermeyeceği verirse bu karşılığın nasıl bir karşılık olacağını bu ay ortasındaki AB büyükelçilerinin ve Eylül ayı başındaki AB dışişleri bakanlarının toplantılarında netleşecek. Eğer herşey kitabına uygun devam ederse Türkiye’nin 3 ekim tarihinde müzakerelere başlaması gerek. Zaten dün Reuters
haber ajansına bir açıklama yapan hükümet yetkilisi Fransa Başbakanı Villepin’in yaptığı açıklamanın 17 Aralık’ta alınan karar çerçevesini ihlal ettiğini bu nedenle müzakereler önünde bir engel oluşturmadığını söyledi.Ama uluslararası çevrelerde erteleneceği bir iki haftadır bilinen Yunanistan Başbakanı Karamanlis’in türkiye ziyareti ile ilgili kesin erteleme haberinin bugün gelmiş olması bile deklerasyona tepki olarak algılanıyor. İşte bu ahval ve şerait içinde piyasa oyuncuları da yeni bir oyun kurgusu oluşturmaya başladı...Bir kere endeks 29 bin 935 puan seviyesine ciddi alımlarla geldi. Hem yerli hem de yabancı oyuncular boğazlarına kadar mala gömülmüş durumda. Bu oyuncuların alımlarındaki tek beklenti 3 ekim’de tam üyelik müzakerelerinin başlayacak olması. Endeks 30 bin puanı aşmadan ya da bu seviyeye gelmeden yapılacak harhangi bir olumsuz yorum düne kadar çok hoşlarına gitmiyordu. Şimdi ise yeni bir oyun kurguisu var. Bu oyun kurgusu ise şöyle:3 Ekim’e kadar her olumsuz haberde önce piyasa satışlarla aşağı çekilecek sonra çok daha ucuz maliyetlerle alım yapılarak satılan hisse senetleri yerine konulacak. Bu arada küçük yatırımcının elindeki hisseler de kendi portföylerine aktarılmış olacak.3 Ekim’e yaklaşıyorken yeni bir ralli ile karşılaşacağız ve bu rallinin başlaması ile birlikte (benim tahminime göre 3 Ekim’den bir-iki hafta önce de) yavaş yavaş portföy boşaltılmaya başlanacak. Eğğer 3 Ekim’de müzakerelerin başlayacağını düşünenlerdenseniz sorun yok. Nasıl olsa 3 Ekim sonrasında da endeksi yukarı çekecek daha çok beklenti çok haber var. Ama önce AB büyükelçileri ve dışişleri bakanlarının toplantılarını beklemek gerek. Çünkü buradan çıkacak mesajlar 3 ekim’e kadar olan yolculuğumuzun karakterini net biçimde ortaya koyacak.
button