Güncelleme Tarihi:
Bu mesaja Troyka’nın cevabı, ‘Kıbrıslı Türklere izolasyonu kaldıracak iki tüzüğün çıkartılması için baskı gücümüzü artırırsınız’ oldu.
TÜRKİYE-AB Troykası toplantısında Ankara’dan Brüksel’e, ‘Gümrük Birliği’ne Kıbrıs Rum Kesimi’ni de dahil edecek uyum protokolü birkaç hafta içinde imzalanabilir’ mesajı verildi.
Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüşmelerinden sonra protokolün birkaç hafta içinde imzalanabileceği yönünde bir ümit oluştuğunu belirtti. Asselborn, bunun gerçekleşmesi halinde, Kıbrıslı Türklere yönelik izolasyonun kaldırılmasını içeren iki tüzüğün çıkarılması yönünde baskı yapma imkanına kavuşacaklarını söyledi.
Asselborn, İngiltere’nin AB Bakanı Denis MacShane ile AB’nin genişlemeden sorumlu yüksek komiseri Olli Rehn’den oluşan AB Troykası, uyum protokolü ile ilgili Ankara’nın önüne yeni bir taslak koydu. Bu taslakta Ankara’nın uyarılarından sadece birisi dikkate alındı ve uyum protokolünün 10 yeni AB üyesinin yanısıra daha önce protokole dahil edilmeyen altı eski üyeyle de imzalanacağı belirtildi.
AB yenilediği protokol taslağında Ankara açısından büyük önem taşıyan ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ ifadesine ise dokunmadı. Taslağa göre Türkiye, tanımayla ilgili protokole iliştirilmiş ek bir çekince yazısı koyamayacak. Ankara sadece kendisinin yapacağı ayrı bir açıklamayla Kıbrıs Rum Kesimi’ni tanımadığını belirtip, ek protokolle ilgili adanın güneyini belirten sınır tanımlamasını yazacak. Türk ve AB yetkikileri, AB hukukçularının Ankara’nın bu kaydıyla ‘Rum Kesimi’ni tanımadığı’ görüşünde birleştiklerini ileri sürdüler. Bir yetkili, ‘Türkiye, Kıbrıs Rum Kesimi’ni tanımadığını dünyaya bir kez daha ilan edip, diplomatik ilişki kurmuyor ve diplomatik temsilcilik açılmasına izin vermedikçe, şimdiki durum aynen devam eder’ dedi. Kaynaklar, yapılan bazı teknik değişikliklerle uyum protokolünün yüzde 85-90’ının tamamlandığını, kalanın önümüzdeki günlerde tamamlanabileceğini belirttiler.
AB Troykası ek protokolün imzalanmasından sonra bir şekilde uygulamaya koyulmasını da istedi. Ankara yasalar gereği bunun TBMM’de onaylanmadan mümkün olmadığını dile getirdi. Ankara bu tutumuyla AB’ye ‘KKTC’ye tecriti kaldırın sonrasına bakarız’ mesajı verince, Troyka konuyu Brüksel’de yeniden ele almayı kararlaştırdı. AB ayrıca BM liderliğinde Kıbrıs sorunun çözümüne katkıda bulunmaya devam edecekleri sözü de verdi.Gül de Türkiye’nin 17 Aralık’ta verdiği sözü tutacağını ve zamanı geldiğinde 3 Ekim’den önce ek protokolün onaylanacağını belirterek, ‘Ancak karşı tarafta adım atmalı’ dedi. Gül ayrıca Ankara ile Atina arasında devam eden istikşafi görüşmelerinin olumlu şekilde devam ettiğini bilgisini de verdi.
AB Troykası ile ‘doping atışması’
DIŞİŞLERİ Bakanı Abdullah Gül’ün, hükümetin 17 Aralık Zirvesi öncesi yaptığı çalışmaları anlatırken ‘doping’ ifadesi kullanması, AB Troykası’nda şaşkınlık yarattı.
AB dönem başkanı Lüksemburg’un Dışişleri Bakanı Jean Asselborn ile Genişleme Komiseri Olli Rehn ortak basın toplantısı sırasında doping ifadesini hoş bulmadıklarını ve dopingin AB’de yasak olduğunu hatırlatma ihtiyacını duydular.
Basın toplantısında ‘17 Aralık’tan önce maratonun son metrelerini koşar gibi, adeta kendimize doping yapar gibi çalışıyorduk’ diyen Gül, artık önlerinde uzun yıllar olduğunu ve çalışmaların normal hızla ilerlediğini söyledi.
Gül’ün bu sözlerine atıfta bulunan Asselborn, kendisinin bisiklet sporuyla ilgilendiğini, dopingi hoş görmediklerini belirtti. Asselborn, ‘Ya doping alıp devam edeceksiniz ya da ayağınız yere değecek duracaksınız, bu da olmaz. Dopingli ya da dopingsiz, reform hareketlerinin devam ettirilmesini diliyoruz’ dedi.
Kol kola poz verdiler
AB Troyka toplantısı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül başkanlığında yapıldı. Toplantıya her ne kadar İstanbul’daki polis şiddeti damgasını vurduysa da, (soldan sağa) Olli Rehn, Jean Asselborn, Abdullah Gül ve Denis Macshane, samimi bir tablo çizdiler. 4’lü kol kola girip, el ele tutuşarak gazetecilere poz verdi.