Güncelleme Tarihi:
KKTC’de düzenlenen gösterilerde, Türkiye karşıtı pankart açılmasının ardından başlayan tartışmalar, son günlerde giderek hız kazandı. Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi hedef alan küfürlü pankartlara yönelik, “Hem para alıyorlar hem de utanmadan eylem yapıyorlar” demişti. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ise kısa bir süre önce, “Bu pankartları açanların oy oranı yüzde 1’i geçmez” yorumunu yaptı. Yerel basında yer alan haberler de Kıbrıs Türklerinin Ankara tarafından iyi anlaşılamadığı ve ikili ilişkilerin sorgulanması gerektiği yönünde.
KIBRIS POSTASI: Keşke kendimizi anlatabilmenin yolunu bulsaydık
Pankart tartışması haberlerine geniş yer veren gazetenin köşe yazarlarından Levent Özadam, “Asıl sorununun Kıbrıslı Türklerin kendilerini anavatana anlatamamaları veya anavatanın kendilerini anlamaması” olduğunu belirtti. Özadam, “Bugünlere hep vatan millet nutuklarıyla geldik, keşke biraz da kendimizi anlatabilmenin yolunu bulsaydık” ifadesini kullandı.
Öte yandan, Ankara’nın Lefkoşa Büyükelçisi Kaya Türkmen’in görevden alınmasını eleştiren 10 sendikanın, yaptığı ortak basın açıklamasına yer verildi. Açıklamada: “Kıbrıs’ı stratejik bir ada, üzerinde yaşayan Kıbrıslı Türkleri de “besleme” olarak göre AKP Hükümeti, düşüncelerinde ve eylemlerinde çirkinleşmeye devam ediyor” denildi.
Açıklamada, Kaya Türkmen’in yerine Halil İbrahim Akça’nın göreve getirilmesi hakkında şu yorum yer aldı: “Kıbrıslı Türkleri Avrupa Birliği sürecinde buzdolabında rehin tutan bir zihniyetin ürünü olan AKP Hükümeti, bir yandan Kıbrıslı Türkler için kalbinde beslemiş olduğu nefreti ortaya dökerken, diğer yandan perde gerisinde tuttuğu gerçek valisini ortaya çıkararak, dışişlerinde hiç görev yapmamış tecrübesiz bir memur olan Sn. Halil İbrahim Akça’yı göreve getirerek, Kıbrıslı Türklere gözdağı vermeye çalışmıştır.”
‘NASIL HAREKET EDECEĞİMİZİ BİLİRİZ’
Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler Partisi (CTP) Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer de, “Türkmen’in bu şekilde görevinden ayrılması halka zarar verecektir” açıklamasını yaptı. Soyer, “Devlet Bakanı Cemil Çiçek’in Kıbrıs Türk halkının içerisinde suçlamadığı hiçbir insan bırakmayan konuşmasının, sorunun çözümüne yardımcı değil çıkmazı derinleştiren bir içerik taşıdığını belirtti.
Soyer, “Cemil Çiçek müsaade etsin. Kaldırımın sağından mı solundan mı, ortasından mı yürüyeceğine Kıbrıs Türk halkı kendi karar versin. Bize neyi nasıl konuşacağımızı, neye dönük olarak nasıl bir hareket hattı izleyeceğimizi bir muallim edasıyla kimsenin dikte ettirme hakkı yoktur” dedi.
KIBRIS GAZETESİ: İlişkiler sorgulanmalı
Kıbrıs Gazetesi yazarlarından Mehmet Hasgüler, pankart tartışmasına yönelik yaptığı yorumda, “Türkiye’ye giden Kıbrıslı Türklerin ‘sizi kurtardık, paranızı veriyoruz, siz ise bizi sevmiyorsunuz’ diye rencide edildiklerini” belirterek, ilişkilerdeki sorunun zihniyette yaşandığına değindi. Hasgüler, “Asıl konunun Türkiye’deki insanların Kıbrıslıya bakış açısı” olduğunu ifade etti ve “sorunun aşılması için bugüne kadar yeterli çabanın gösterilmediğini” yazdı.
Hasgüler, “Kıbrıslı Rumların, ‘Kıbrıslı Türkler Türkiye’nin işgaline karşı duruyor’ havası yaratmak için yaşanan olayları saptırdıklarını, şimdi de Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sözlerini kullandıklarına” dikkat çekti ve son derece kritik bir sürece girildiğini belirtti.
Gazete, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı’nın sözlerine de yer verdi. Çakıcı, “Ankara’nın Kıbrıslı Türklere yönelik açıklamalarının kabul edilemez olduğunu” belirtti ve “Kıbrıslı Türk halkının demokratik tepkisinin anlaşılmadığını ve kendi kendini yönetme talebinin görmezden gelindiğini” ifade etti.
Çakıcı, “halkın ortaya koyduğu iradenin baskıyla engellenemeyeceğini” söyledi.
STAR KIBRIS: ‘Anavatan’a küfretmeyin’
Gazete, Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Ertuğrul Hasipoğlu’nun, 28 Ocak mitinginin ardından Türkiye ve KKTC arasında başlayan pankart tartışmasına ilişkin sözlerine yer verdi. Hasipoğlu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun “basın önünde tartışmanın bir yararı olmayacağı” yönündeki açıklamalarını desteklediğini belirtti.
Kıbrıs Türk halkına çağrıda bulunan Hasipoğlu, “Bazı provokatörlerin oyununa gelmeyin... Anavatan’a küfretmeyin” ifadesini kullandı.
Kıbrıs konusunun içinde bulunduğu kritik aşamada Türkiye-KKTC ilişkilerinin hayati önem taşıdığına işaret eden Hasipoğlu, “Bugün oynanan senaryo aynen 2004’teki oyuna benziyor. Benim korkum apar topar bir planı bize dayatmalarıdır. Önce bizi bir birimize düşürmeyi deneyecekler ardından da geleceğimizi tehlikeye atacak bir planı dayatacaklar” diye konuştu.
YENİ DÜZEN: Ankara’ya: Var mısın, yok musun?
Gazetenin yazarlarından Sami Uslu, “28 Ocak’ta İnönü Meydanı’nda yapılan mitingden seçilen ve makamlara sunulan fotoğraf ve video kayıtlarına dayanılarak, Kıbrıslı Türklere kırıcı mesajlar yöneltildiğini” belirtti.
Uslu, “Türk yetkililerinin ağzından çıkan o kadar çok ‘uydurma’ rakam ve iddia var ki, insan şaşırıp kalıyor! … Demek ki önlerine konulan ‘rapor’ ve ‘kayıtlar’, buradaki gerçeklerden farklı… Eğer değilse, demek ki bizim kestiremediğimiz başka bir niyet var,” ifadesini kullandı.
Yaşananların tek taraflı olduğuna değinerek, İktidardaki Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP), AK Parti’den hesap sormadığına değinen Uslu, “Madem Türkiye KKTC’nin ‘anavatanı’, o zaman başka taleplerde bulunalım” dedi.
“Anavatana bazı talepler sunulmasını” öneren uslu, “KKTC’de üretilen her türlü malın Mersin gümrüğünden Türkiye’ye girişinin kolaylaştırılması ve THY Ercan’dan Avrupa başkentlerine direkt uçuşlar başlatılması gibi talepler sıralayarak, hükümetin Ankara’ya ‘Var mısın, yok musun’ demesini” önerdi.
HAVADİS: Kıbrıs Türk halkı kenetlendi
Havadis gazetesi yazarı Harun Denizkan, 28 Ocak’taki miting sonrasında yaşanan gelişmelere değinerek, “37 yıldır vatan – millet - Sakarya ve hainlik edebiyatları ile kamplara bölünen Kıbrıs Türk halkı, şimdilerde tüm siyasi partileriyle tek çatı altında. Yani Kıbrıs Türk halkı sağcısı solcusu ile kenetlendi. Yaşanan bütün olumsuz gelişmeler bunu gerektirdi. Peki ama bu hususi mi yaptırıldı? Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı bu tabloyu yaratmak için mi çaba sarf etti. Doğrusunu isterseniz; kafamızdaki soru işaretleri henüz gitmiş değil. Acaba bunun altında ne var? diye merakla bekliyoruz” ifadesini kullandı.
İSTENMEYEN ADAM
Gazete, 28 Ocak’tan sonra gerilen ilişkilerin, AK Parti’nin aldığı şok kararla tavan yaptığını, bu kararın, toplumun sempati duyduğu Kaya Türkmen görevden alınması olarak belirtti.
Kaya’nın yerine göreve getirilen Halil İbrahim Akça “istenmeyen adam” olduğunu belirten gazete, “İsmi, uygulanan ekonomik programla birlikte anılıyor. Akça, zaman zaman yaptığı açıklamalarla büyük tepki çekmişti. Cumhurbaşkanı Eroğluna yaptığı ziyarette Akça, Kıbrıslı Türklerin ekonomik yönden terbiye edilmeye ihtiyacı var şeklinde açıklama yapmıştı” ifadesine yer verdi.
http://twitter.com/HurriyetPlanet