Güncelleme Tarihi:
Pek çok BM Genel Sekreteri, pek çok Kıbrıslı Türk ya da Rum lider, pek çok Yunan ya da Türk Başbakan, Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı geldi geçti. Ancak Kıbrıs’ta hala hiçbir sonuç yok.
Çözüme en yakın olunan an, Annan planının oylandığı referandumlardı. Ancak onda da Rumlar “hayır” deyince, 2004 yılında kesiliverdi yeniden çözüm umudu.
Her Kıbrıs ziyaretinde sorarız; “Müzakereler hala BM gözetiminde sürüyor. Ancak nereye kadar? Nedir B planı?”
Yanıtı biliriz aslında da, resmen ne Kıbrıslı Türk, ne de Türkiye’den hiçbir yetkilinin ağzından yazmak mümkün olmadı bugüne kadar.
Ta ki, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın Londra seyahatine kadar.
Bağış, Kıbrıs gazetesine bir demeç verdi Londra seyahati sırasında. Ve bizim hep sorup da, hiç “resmi yanıt” alamadığımız soruyu yanıtlayıverdi:
'Kıbrıs'ta çözüm için her opsiyon masada. Çözüm, 2 liderin uzlaşması ve toplumlarına kabul ettirdikleri bir birleşme formülüyle olabileceği gibi 2 liderin uzlaşarak ayrılıp, 2 ayrı devlet şeklinde ya da KKTC'nin Türkiye'ye bağlanmasıyla da mümkün olabilir…”
Bakan Bağış’ın açıklamasının yeri de, zamanı da manidar;
Londra ziyareti sırasında yapıldı açıklama. İngiltere, Kıbrıs konusunda garantör ülkelerden biri. Her ne kadar elini taşın altına koymaktan hep geri dursa da, Ada’daki askeri üsleriyle en önemli aktörlerinden biri hala Kıbrıs meselesinin.
Zamanlama da manidar. Tam da Kıbrıs’ta sabırların taştığı, Kıbrıslı Türk ve Rum liderlerin, New York’ta yaptıkları son tur görüşmeden de eli boş döndükleri sırada yapıldı açıklama. Tam da, Kıbrıslı Rumların 1 Temmuz’da devralacakları AB dönem Başkanlığı’ndan sadece birkaç ay önceye denk getirildi.
Açıklamayı yapan kişi de önemli; Türkiye’yi AB’yle yakınlaştıracak, bütünleşmeyi sağlayacak mekanizmasının en tepesindeki isim, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın ağzından yapıldı açıklama. Bu açıdan bakınca, zamanlama konusunda yeni bir boyut daha ortaya çıkıyor; Bağış’ın açıklamasının, tam da Türkiye’nin ABD ile dış politikada giderek yakınlaştığı, Avrupa Birliği ile uzaklaştığı, hatta büyük gerginlikler yaşadığı bir dönemde gelmesi ayrıca önemli.
Tüm bunları altalta koyunca, “bomba” etkisi yaptığı Bağış’ın sözleri.
Tepkiler yağmaya başladı tüm dünyada.
Amaç hasıl oldu; Türk tarafının Kıbrıs’ta “müzakereler ilelebet süremez” tezinin bir adım ilerisine geçildi. Ve tüm ilgili taraflar mesajı aldı.
Nitekim, Bakan Bağış, bu kadar tartışılınca açıklaması, bugün bir açıklama daha yaptı. Ve küçük bir diplomatik manevrayla, “hala görüşmelerin şansı olduğu”, ancak alternatifin de Türkiye ile birleşme olabileceği mesajını yeniden verdi.
Bugünkü açıklamasında Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının başlıca hedefinin bir an evvel çözüme ulaşılması olduğunu söyleyen Bağış, "Ama çözüme ulaşılamadığı takdirde kimse Türkiye'den KKTC'yi yalnız başına bırakmasını da bekleyemez" dedi.
Kısacası, artık Türk tarafının Kıbrıs’ta “B planı” resmen açıklanmış oldu.
Bundan sonra düşünmesi gerekenler, hem Rumlar, hem de bu sorunu iyice çıkmaza sokan Avrupa Birliği ülkeleri…
KKTC BAŞBAKANI KÜÇÜK'TEN BAĞIŞ'A DESTEK
AB: KIBRIS'TA TEK ÇÖZÜM BİRLEŞME