KGB kafasına kurban gittiler

Gözyaşını bile donduran soğukta ölümü bekliyorlar

Kursk'ta ölümü bekleyen 118 kişinin içinde bulunduğu dehşet verici boyutlarda. Mürettebat, reaktörler çalışmadığı için, zifiri karanlıkta ve dondurucu soğukta kurtarılmayı bekliyor. Soğuğun gözyaşını bile dondurduğu ve büyük olasılıkla su buharının metallerde buzlaştığı belirtiliyor. Soğuk, oksijen azalmasından sonra mürettebatın yaşamı için en önemli sorun. Toplu olarak denizaltının kıçında küçük bir kabinde bulundukları sanılan mürettebatın, oksijenin çabuk tükenmemesi için, konuşmadıkları ve hareketsiz yattıkları bildirildi.

Eğer kısa sürede kurtarılmazsa, Kursk'taki mürettebatı, oksijenin azalıp, karbondioksitin artmasıyla birlikte, zehirlenme sonucu yavaş ve korkunç bir ölüm bekliyor.

BARENTS Denizi'nde 108 metre derinlikte yatan Rus nükleer denizaltısı Kursk'taki 118 kişi, Moskova'daki yetkililerin ‘‘Batı, askeri sırlarımızı öğrenecek’’ kaygısı yüzünden göz göre göre ölüme gitti. Rusya, Batı'nın uzattığı yardım elini her seferinde sertçe iterek reddetti. En sonunda, mecburen İngilizlerin ‘‘sualtı helikopteri’’ denen mini denizaltısının kurtarma operasyonuna katılmasını kabul etti. 118 kişinin hayatını hiçe sayan ve skandal boyutuna varan ‘‘zihniyetin’’ boyutları şöyle sıralanıyor:

ANLAMSIZ KORKU Ruslar, şu anda sahip oldukları Oscar sınıfına dahil en modern nükleer denizaltısı Kursk ile ilgili gizli bilgilerin Batı'nın eline geçmesinden korkuyor.

ÜSSE İNDİRMEDİLER Ruslar, askeri üslerinin kapılarını Batılılara açmak istemiyor. Bu nedenle İngiliz mini denizaltısının, kaza yerine en yakın Rus üssüne uçakla getirilmesine izin vermediler. Bu yüzden mini denizaltı, olay yerine çok daha uzaktaki Norveç'e götürüldü.

GEREKSİZ GURUR Ruslar, dünya kamuoyu ‘‘Rus donanması yetersiz’’ düşüncesine kapılmaması için kurtarma operasyonunu kendileri gerçekleştirmek istediler ve başaramadılar.

ESKİ TEKNOLOJİ Teknik nedenlerin de kurtarma girişiminin önünde engel olduğu belirtildi. ABD ve İngiltere'nin önerdiği mini kurtarma denizaltısı teknolojisi de Ruslarınkiyle uyum sağlayamayabiliyor. Uyum olmadığı takdirde, mini denizaltının Kursk ile kenetlenmesi imkansız.

İngilizleri 50 saat geciktirdiler

Barents Denizi'nin dibinde yatan Rus nükleer denizaltısındaki mürettebatı kurtarma çalışmalarına katılacak İngiliz ekibi ve mini denizaltı yola çıktı. İngiliz ekibi ve denizaltıyı taşıyan gemi, Norveç'in Trondheim limanından hareket etti. LR5 adlı mini denizaltının yolculuğunun 50 saat sürmesi bekleniyor. LR5, bir seferde 15 kişiyi tahliye edebiliyor. Profesyonel dalgıçları taşıyan diğer bir Norveç gemisi de, kurtarma çalışmalarına katılmak üzere kuzeye doğru ilerliyor.

Basın Moskova yönetimine ateş püskürüyor

Putin'e büyük tepki

KURSK olayı, Rus halkının yönetime ve orduya karşı büyük tepki duymasına neden oldu. İlk iki gün kazayı duyuran Rus basını, dün eleştiri dolu yazılarla çıkarak Moskova yönetimini yerden yere vurmaya başladı.

Komesat Gazetesi ‘‘Barents Denizi'nde kim batıyor’’ başlığını kullandı ve kazanın Rusya'nın prestijine ağır darbe indirdiğini vurguladı.

Svedonya Gazetesi ‘‘Bir de İngilizler denesin’’ başlığını attı. Gazete Rus Genelkurmayı'ndan emekli Amiral Gueorgui Kostev'e dayanarak verdiği haberde, Rusya'nın, SSCB'den miras kalan nükleer filoyu kullanma yeteneğine sahip olmadığını savundu.

Komsomolskaya Pravda Gazetesi'nin haberinde, kurtarma araçlarının başarısızlığına işaret edilerek Priz adlı kurtarma aracının Kursk'a ulaşmasına rağmen, aküsünün yetersizliği nedeniyle yüzeye geri çıkmak zorunda kaldığı belirtildi.

İzvestia ‘‘Amiraller çaresiz’’ manşetini kullandı ve kurtarma araçlarının sakin denizlerde kullanılmak üzere yapılmış olduğunu öne sürdü.

TV kanallarında yapılan denizaltı kazasıyla ilgili kamuoyu yoklamaları, Putin'e karşı yoğun tepkiler oluşmaya başladığını gösteriyor.

Eski deniz kurdu anlatıyor:

Deniz dibi asla affetmez

Denizaltı kazasından kurtulmuş eski denizciler, bu durumu tüm acımasızlığıyla gözler önüne serdiler. 1973-1993 yılları arasında üç denizaltıda görev yapan Amerikalı emekli subay Steve Collier, şunları anlattı:

‘‘Denizin dibi affetmez. Bulundukları yer, karanlık, nemli ve çok çok soğuk olmalı. Nem nedeniyle bulundukları kabinin metal duvarları, buzlarla kaplanmıştır. Nefes almak, oksijen azlığı nedeniyle zorlaşmaya başlamıştır. Tüm denizaltıcılar az çok klostrofobiktir. Onun için, oksijen miktarındaki en ufak değişiklik, büyük paniğe neden olur.’’

Yine ulaşılamadı

Rusların dün yaptığı tüm kurtarma girişimleri, hava şartlarının kötülüğü yüzünden başarısızlıkla sonuçlandı. Üç kez Kursk'a sarkıtılan kurtarma kapsülü, bir türlü denizaltıya bağlanamadı. Rusya Başbakanı Mihail Kasyanov, durumunun ‘‘felakete yakın’’ olduğunu bildirdi..