Selçuk YAŞAR / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2011 00:00
Taksici Ömer Tosun, 18 Eylül 2010 gecesi, Sultanbeyli’de, aracına aldığı bir kişi tarafından kalbinden bıçaklandı.
Şans eseri hayatta kalan Ömer Tosun’un polise verdiği, “Beni bıçaklayanın elini ısırdım” ifadesi ise, mobilyacı İsmail Reis’i yaktı. Tosun’un bıçaklandığı saatlerde, olay yerine 5 kilometre mesafede aracıyla MOBESE direğine çarpan 26 yaşındaki İsmail Reis, serçe parmağını far kırıklarıyla kesti. Bu nedenle de hastaneye gidip parmağına dikiş attırdı. Aradıkları gaspçının da, Ömer Tosun’un ısırdığı eli için hastaneye gitmiş olabileceği şüphesiyle o saatlerde eline dikiş attıranların peşine düşen polis, İsmail Reis’i kazadan 13 gün sonra gözaltına aldı.
19 dedi, 26 yaşı gösterdi
İlk ifadesinde “19 yaşlarında, orta boylu, esmerdi” diyen Tosun da, hastane kamerası görüntüsünden “Bu o gaspçı” deyince, 26 yaşındaki İsmail Reis tutuklandı. Kartal 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 20 yıla kadar hapis istemiyle görülen davada, İsmail Reis’in çarptığı MOBESE kamerasının kayıtlarının incelenmesi talebi reddedildi. Taksici Tosun’un elini ısırdığı gaspçıdan araca bulaşan kanın kendisine ait olmadığının belirlenmesi de, Reis’in serbest kalmasına yetmedi. Israrla elindeki kesi için Adli Tıp Kurumu’na sevkini isteyen Reis, tutuklandıktan 10 ay sonra kuruma sevkedildi. Reis, şimdi umutla suçsuzluğunu kanıtlamak için raporun gelmesini bekliyor.