Güncelleme Tarihi:
Güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya nakledilen ve 17'si tutuklu 34 sanığın yargılandığı davanın Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 3. duruşmasında, olaylar sırasında yaralanan Yusuf Er'in müşteki olarak beyanı alındı.Er, 7 Ekim 2014'te kurban eti dağıttıkları sırada 70-80 kişilik bir grubun önlerini kestiğini, içlerinden bir kişinin 'bunlar IŞİD'ci' demesi üzerine saldırıya uğradıklarını belirterek özetle şunları anlattı:
“Ateş ettiler, taş attılar, kaçtık. Bir binaya kendimizi attık. Birisi, 'IŞİD'ciler burada' deyince kapıda yoğunlaşmaya başladılar. Uğur Doğanay, üst kattan, annesinin evinden perdeleri birbirine birleştirerek pencereden içeri girdi. Bize, 'kimsiniz' dedi, ateş etti. Ben lavaboya saklandım. Sıvı sabun kutusunu attım, elindeki silah düştü, belinden bir başka silah çekti. Yaralandım, kaçtım. Grup içeri girdi, banyodaki arkadaşlarımı katlettiler. Ellerinde keser, bıçak, sopalar vardı. Beni darp ettiler. Yarı baygın dışarı çıkardılar. Elinde kanlı keser bulunan Hüseyin Okçu' beni lavabodan dışarı çıkardı. O esnada bayıldım, ciğerime giren bir bıçak darbesiyle ayıldım. Mutfağa götürüyorlardı, aşağı atmak için. Bir boşluk bulup kaçtım, merdiven altına saklandım. Yarı baygın haldeyken, 'öldürmeyelim, ibretlik olsun diye sağ bırakalım' diye sesler geliyordu.”
ANNE BÖRÜ: SOKAĞA DÖKENLERDEN ŞİKÂYETÇİYİM
Yasin Börü’nün annesi Hatice Börü de “Çocuğum bulunduğunda tanınmayacak şekildeydi. 11'inci sınıfa gidiyordu, bir öğrenciydi. IŞİD'le ilgisi yoktu. Gültan Kışanak, Selahattin Demirtaş ve insanları sokağa dökenlerden şikâyetçiyim" dedi.