Keşan'da deniz sunağı bulundu

Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Beksaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Keşan Kaymakamlığının isteği doğrultusunda Keşan'ın kültürel envanterini oluşturmak amacıyla çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Çalışmalar kapsamında 20'ye yakın köyü ziyaret ettiklerini kaydeden Prof. Dr. Beksaç, tescilli alanları sınırlı olan Keşan'ın arkeolojik olarak zengin bir bölge olduğunu ifade etti.
Keşan'ın kaleleri hakkında bugüne kadar hiçbir çalışma yapılmadığını belirten Beksaç, “Çalışmalarımıza başladığımızda kaleler hakkında yol alabileceğimizi biliyorduk. Ama daha sonra gelişen süreçte karşımıza çıkan veriler, sadece kalelerle sınırlı kalmadığını gösterdi” dedi.
Mecidiye beldesi yakınlarındaki İtalyan Koyu ve İtalyan Kalesi olarak bilinen bölgede de tespit çalışması yaptıklarını kaydeden Beksaç, şöyle konuştu:
“Bu koyda yaptığımız çalışmada karşımıza çıkan sadece bir kale değildi. İlk bakışta kale olarak görülüyor. Ancak dikkat ettiğimizde buranın eski bir Trak tapınağı olduğunu gördük. Yaptığımız inceleme, bunun Trak döneminden kalma duvar izlerini de gösterdi. Bu çalışma Trak döneminde kaya üzerinde kalan izleri ortaya koydu. Tabii ki bir taht, mağara düzenlemesi ile karşımıza çıkan küçük bir Trak tapınağı vardı. Bu buranın bir sarnıç olarak kullanıldığını gösteriyor. Hemen denizin yanı başında bir yerleşme. Yanı başında büyük bir dere var. Bugünkü şartlara göre dere kaleden bir hayli uzaklara gitmiş. Erken dönemlerde tapınak olarak kullanıldığı dönemlerde muhtemelen dere hemen yanı başından geçiyormuş. Ama keramik buluntularına baktığımız zaman Trak buluntularını bulmak mümkün. Roma ve Bizans kireç malzemesi var. Bu bize bölgenin Traklar'dan sonra Romalılar ve Bizanslılar tarafından kullanıldığını gösteriyor.”

DENİZ KIYISINDA BULUNAN 3. SUNAK

Bunun Keşan için doğal bir durum olduğunu ifade eden Beksaç, asıl ilgilerini çeken konunun ise denize sıfır konumunda sunağın ortaya çıkmış olduğunu belirtti.
Denize sıfır sunakların Trakya bölgesinde çok fazla olmadığını söyleyen Beksaç, şöyle devam etti:
“Bu sunak denize sıfır. Denizin yanı başında böyle bir sunağın olması ilgimizi çekti. Bu tip sunaklar Trakya'da çok fazla sayıda değil ve dikkati çekici sunaklar. Bunların benzerini Kıyıköy'den biliyoruz. Bunun bir başka benzeri Bulgaristan'da Yaylaatıl'da bulunuyor. Şu ana kadar deniz kıyısında bulunan üçüncü sunak. Deniz sunakları genellikle ana tanrıça kültürüyle özleşen sunaklardır. Deniz, eski çağ inanışına göre ana tanrıçanın yönetimindedir. Toprak kadar sulara da hakim olan ana tanrıça tarafından yönetilmektedir ve bölgeye deniz yoluyla gelenlerin ibadet ettiği bir sunak olarak görülüyor. Fakat ilginçtir, bölgenin hemen gerisinde Roma döneminde kullanılan süreçle bağlantılı bir mezarı da bulmaktayız. Burada orman ve yol yapım çalışmaları sırasında çok sayıda Roma dönemi mezarının kalıntısına rastlanmış. Bu da muhtemelen kalenin Roma döneminde kullanılmaz sürecinde kalan mezarlıklar. Daha önce aynı vadinin en ucunda, bugün bir taş ocağı tarafından tahrip edilse de izlerinin bulunduğu, bir Orta Çağ kulesinin izleri var. Bir köyün, bir mezarlığın izleri var. Muhtemelen burada sadece kale değil Orta Çağ sürecinde bir yerleşme de bulunmuş.”

KEŞAN KALELERİ

Prof. Dr. Beksaç, Keşan'da çok sayıda ilginç kale olduğunu belirtti.
Karahisar kalesinin bunlardan biri olduğunu söyleyen Beksaç, şöyle konuştu:
“Karahisar kalesi bugün kazıldığında çok güzel bir Orta Çağ kalesi olarak karşımıza çıkacaktır. Gökçetepe'de bir kale var. Bu kale Enez'de bulunan Gaktülüs ve ailesi ile bağlantılı. Bizans kalesinden daha çok İtalyan kalelerini hatırlatan bir kale. Başka kaleler ve başka buluntular var. Orman İdaresi tarafından yapılan çalışmalarda ne kadar tahrip edilse de Mercan Kalesi olarak bilinen kalenin izleri var. Mercan Kalesi'nin bölgesinde Bronz Çağı seramiklerine rastladık. Demek ki burada çok daha erken bir kale vardı. Bunun dışında Çamlıca Kalesi'nden bahsetmek mümkün. Çamlıca Kalesi, Trakya'da en iyi durumdaki kalelerden biri. Kazıldığı takdirde çok güzel sonuçlar verebilecek bir Orta Çağ kalesi. Aynı zamanda Keşan'ın kendi kalesi var, Karatepe olarak bilinen bölgede. Her ne kadar tahrip olmuşsa da arkeolojik kazılarla ortaya veriler koyabilecek durumda.”