Kerkük’ün sesi
Güncelleme Tarihi:
Bülent UZUN, a.a.
Oluşturulma Tarihi: Nisan 27, 2003 01:53
Irak'ta Saddam Hüseyin rejiminin yıkılmasından sonra Türkmenlerin yoğun olarak yasadığı Kerkük, Türkçe radyo yayınına kavuştu. Irak Türkmen Cephesi'nin (ITC) açtığı radyo, her gün yerel saatle 08.00 ile 21.00 arasında yayın yapıyor.
Türkmen halk sanatçısı Eyüp Meyus'un yönetiminde kurulan radyoda Muhammed Adil tek başına DJ'lik, teknisyenlik ve spikerlik yapıyor. Eyüp Meyus, televizyon kurma hazırlıklarının da son hızla devam ettiğini söyledi. Meyus, bunun amaçlarından birinin Türkçe'yi Arap alfabesi ile okuyup yazan Türkmenlere televizyon aracılığıyla Türkiye'de kullanılan alfabe ile okuma yazma öğretmek olduğunu bildirdi. ITC radyosunda, Türkmen sanatçıların eserlerinin yanı sıra Türk şarkıcıların parçaları da çalınıyor. Zeki Müren, Bülent Ersoy, İbrahim Tatlıses, Sezen Aksu, Zara, Selahattin Alpay, Cem Karaca ve birçok diğer Türk sanatçının şarkıları artık Kerkük'te radyo aracılığıyla dinleniyor.
Kerkük Ticaret Odası Asbaşkanı Halil İsmail Ağa Bayraktar, eski belgeleri gösterirken, ‘‘Türkmenleri kimse yok sayamaz’’ dedi. Bayraktar, şunları söyledi:‘‘Türkmenler bu topraklarda Osmanlı'dan önce de vardı. Osmanlı gittikten sonra krallık alttan alta, Baas rejimi açıkça bizi yok etmeye çalıştı. Baas rejimi bir karar çıkartıp arazilerimize el koydu. Ama biz bütün baskılara rağmen çocuklarımıza yine Türkçe öğrettik ve varlığımızı koruduk. Bu topraklarda Türkmenleri kimse yok sayamaz. Kerkük'te 50 yıl önce yapılan hiçbir binaya ne bir Arap, ne de Kürt, ‘Burayı ben yapmıştım' diye sahip çıkamaz. Burası bizim toprağımız.’’
Kerkük Ticaret Odası Asbaşkanı Halil İsmail Ağa Bayraktar, eski belgeleri gösterirken, ‘‘Türkmenleri kimse yok sayamaz’’ dedi. Bayraktar, şunları söyledi:‘‘Türkmenler bu topraklarda Osmanlı'dan önce de vardı. Osmanlı gittikten sonra krallık alttan alta, Baas rejimi açıkça bizi yok etmeye çalıştı. Baas rejimi bir karar çıkartıp arazilerimize el koydu. Ama biz bütün baskılara rağmen çocuklarımıza yine Türkçe öğrettik ve varlığımızı koruduk. Bu topraklarda Türkmenleri kimse yok sayamaz. Kerkük'te 50 yıl önce yapılan hiçbir binaya ne bir Arap, ne de Kürt, ‘Burayı ben yapmıştım' diye sahip çıkamaz. Burası bizim toprağımız.’’