Kentsel dönüşümün yüzde biri mevcut binaları kapsıyor

Güncelleme Tarihi:

Kentsel dönüşümün yüzde biri mevcut binaları kapsıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2011 00:00

Van depreminin ardından gündeme gelen kentsel dönüşüm projelerinin Başkent ayağıyla ilgili araştırma yapan Atılım Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Şahin çarpıcı açıklamalar yaptı.

ATILIM Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi eski Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Zafer Şahin Van depreminin ardından gündeme gelen kentsel dönüşümün Ankara ayağını mercek altına aldı. Son 10 yıl içerisinde Başkent’te kentsel dönüşüm bölgesi ilan edilen alanların yüzde 45’i bulduğunu belirterek, “Ankara’daki kentsel dönüşüm bölgelerinin yüzde 91’i büyük ölçüde boş arazileri, yüzde 7’si gecekondu bölgelerini, yalnızca yüzde 1’i de mevcut binaları kapsıyor. Kentsel dönüşüm bölgelerinin amaçları ve ilan gerekçeleri incelendiğinde de depremsellik, zemin sorunları, eskimiş konut stokunun yenilenmesi gibi amaçların yeterince dikkate alınmadığı görülüyor” dedi. Şahin, şöyle devam etti:

“Son on yıl içerisinde Ankara Kentinde sayıları 45’i bulan birçok kentsel dönüşüm bölgesi ilan edildi. Bu kentsel dönüşüm bölgelerinin kapsadığı alan 30 bin hektar gibi dev bir alanı kapsıyor. Ancak, yürürlükteki bu kentsel dönüşüm bölgeleri incelendiğinde bu bölgelerin ilanında var olan yapı stokunun depremsellik açısından iyileştirilmesi amacının göz ardı edildiği, kentsel dönüşüm bölgelerinin ezici ağırlığının neredeyse hiç yapı bulunmayan kent çeperindeki boş arazilerde bulunduğu görülüyor. Yürürlükteki kentsel dönüşüm bölgelerinin yüzde 91’i büyük ölçüde boş arazileri, yüzde 7’si gecekondu bölgelerini, yalnızca yüzde 1’i de mevcut binaları kapsıyor. Kentsel dönüşüm bölgelerinin amaçları ve ilan gerekçeleri incelendiğinde de depremsellik, zemin sorunları, eskimiş konut stokunun yenilenmesi gibi amaçların yeterince dikkate alınmadığı görülüyor.”

İşte çözüm önerileri

ŞAHİN olası bir depreme karşı Başkent’te yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: 2000 yılından önce inşa edilenler incelenmeli. Ankara’nın jeolojik açıdan yerleşime uygunluğu mikro bölgeleme yapılarak tespit edilmeli.
Konut stokunda herhangi bir deprem durumuna yönelik esnek ve öğrenen afet müdahale ve kriz yönetim planları hazırlanarak bütün kentlilerle birlikte yürürlüğe konmalıdır. Görüldüğü gibi Ankara’da kentsel dönüşüm bölgeleri belirlenirken depremsellik yeterince dikkate alınmamıştır. Başkentin bu anlamda öncülük yapması başkentliğinin getirdiği bir zorunluluktur.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!