Kent suçları tanımlansın

Güncelleme Tarihi:

Kent suçları tanımlansın
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 1999 00:00

Haberin Devamı

İstanbul Barosu'ndan bir grup avukatın 1997 yılında kurduğu Çevre Koruma Komisyonu bir Kent Hukuku Yasa Tasarısı oluşturulabilmesi için 2000 yılı Ocak ayında seminer düzenleyecek. Sorularımızı yanıtlayan Çevre Koruma Komisyonu Başkanı Nilüfer Çelikler yasaların ihtiyaçtan doğduğunu belirterek ‘‘Artık kent suçları tanımlanmalı ve cezalandırılmalı’’ diyor.

Çevre ve Kentleşme Komisyonu nasıl kuruldu?

1996 yılında Habitat'ı izledim. Biraz da oradan esinlenerek bir kent hukuku ihtiyacı olduğunu düşündük. Birkaç avukat bu komisyonu kurduk. Baro'da çeşitli hukuk dallarında faaliyet gösteren avukatlar var. Tüketici hakları, kadın hakları, çocuk hakları; biz de kent hukuku çerçevesinde incelemeler yapmak istedik. Kent suçları tanımı yapılmalı. Yani hukuki olarak kentte işlenen suçlar tanımlanmalı ve bunlar müeyyidelendirilmeli. Şu anda kent yaşamı ile ilgili birçok problem ve çevre konusunda kimi yasalar mevcut fakat müeyyideler eksik, yani cezalar yok. Kent hukuku ile ilgili yasalara yeni açılımlar getirilmeli.

Komisyon şimdiye kadar neler yaptı?

Daha yeni bir komisyon. Çalışmalarımızı biraz da bize gelen talepler belirliyor. Çevre komisyonu şimdiye kadar birkaç panel, inceleme ve araştırma yaptı. Örneğin idari kararların orman alanları üzerinde ne gibi etkiler yarattığını araştıran bir 'İdari Kararlar ve Orman Azalması' adında bir panel yaptık. Onun dışında MAİ'nin (Çok taraflı yatırım anlaşmaları) çevre üzerine etkileri ne olabilir, diye bir araştırma yaptık. Bergama'ya gittik, oradaki davaları açan İzmir Barosu avukatlarıyla bir araştırma yaptık. Fırtına Vadisi'ne gittik bir panel düzenledik. Şimdi de 'Kent Hukuk Yasa Taslağı' için zemin oluşturabilecek bir seminer hazırlayabilmek için çalışmalarımız var. Yeni adli yıl içerisinde yapmayı planladığımız birkaç proje var. Bize yapılan başvuruları değerlendirmenin yanısıra bizim aslında bu kentleşme komisyonunu oluştururken amaçladığımız şeylerden biri de kent hukuku kanununa ihtiyaç olup olmadığıydı. Bu konuda bir tartışma zemini hazırlamaktı. Seminer bununla ilgili. Belki bir haftalık belki daha uzun bir süreyi kapsayan bir seminer hazırlamak. Bu seminerden belki bu yasa için birşeyler çıkacak... belki de çıkmayacak. Böyle bir yasa kısa zamanda çıkmaz.

Seminerin içeriği ne olacak?

Burada çevre hukukunu çeşitli alanlarda incelemek istiyoruz. Çünkü birçok mevzuat var. İmar mevzuatı var, çevre kanunu var, orman kanunu var, fakat bunların hepsi birbirinden ayrı, dağınık. Bizim düşündüğümüz tüm bunları kapsayacak, bunların daha üzerinde bir şey. Böylece belki bir medeni kanun gibi, iş kanunu gibi, ceza kanunu gibi kent kanunu gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin araştırılması. Bunun tartışılmasını istiyoruz. Bunun için sivil toplum örgütlerini, devlet yetkililerini, üniversiteleri seminere davet edeceğiz. Yasalar ihtiyaçtan doğar. Bence artık kent hukukunun oluşması ile ilgili bir ihtiyaç var. Bakın eskiden gazetelerde kent eki diye bir şey yoktu. Ama artık neredeyse en çok onlar okunuyor. Çünkü yaşam artık o kadar güçleşti ki birtakım şeylere müdahale gerekiyor. Bu kargaşa içerisinde de belli kuralların belli normların oturtulması gerekiyor.

Kent Hukuku yasası çıkarsa İstanbul'da neler değişir?

İstanbul giderek daha fazla göç alan bir yer. İstanbul'da altyapı yok, yerleşim çarpık, büyüme tamamen kontrolsüz. Nüfus patlamış durumda. Doğa, tarih, hiçbir özelliği kalmamacasına bir tahrip ediyor. Bunlar nedeniyle buradaki yaşam sürdürülemez bir halde. Bir kentte yaşadığımız bile tartışılır. Çünkü bir şantiye içinde yaşıyoruz. Sürekli bir inşaat ortamı içerisindeyiz. Bu koşullar içinde kentli olarak, kentliliğimizi sürdürme ortamımız yok. Mesela evimin önünden yol geçerse bu kararın durdurulması için mahkemeye başvurabilirim. Çünkü menfaatlerimi etkileyen bir şey var. Ama Taksim'e cami yapılmasına ilişkin bir karar için mahkemeye başvuramam. Çünkü yasaya göre burada benim menfaatime aykırı bir şey yok. Oysa İstanbul'da yaşayan biri, bir kentli olarak o meydana yapılacak cami beni ilgilendirir, menfaatlerimle ilgilidir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!